Cinayeti Aydınlatır Gibi 'Heyelanı' Andınlatacaklar
Türkiye'nin ilk ve tek atlama kulelerinin pistinde meydana gelen heyelanın nedeninin tespit edilebilmesi için bilirkişi heyeti, çalışmaları teknolojik imkanlarla cinayeti aydınlatır gibi yürütüyor.
Atlama kulelerinin pistlerinde 15 Temmuz'da meydana gelen heyelanın ardından bölgede çalışmalara başlayan Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından görevlendirilen bilirkişi Prof. Dr. Murat Mollamahmutoğlu başkanlığındaki heyet, çalışmaların her aşamasını bilimsel verilere dayandırıyor.
Bölgede herhangi bir hareketlenme, eksen kayması var mı, heyelanın neden olduğu, üst yapı için nasıl bir projelendirme yapılacağına ilişkin georadar, sismik kırılma ve elektriksel direnç gibi tahribatsız jeofizik yöntemleri kullanılıyor.
Türkiye'de son yıllarda kullanılmaya başlanan georadar sayesinde, arazinin 50 metre derinliğe kadar yeraltı boşlukları, kayma düzlemleri, tabakalanma, ana kaya derinliği ve yer altı suyu derinliğinin tespiti için alanın tomografisi çekiliyor.
Derinlikleri 50 ile 150 metre arasında değişen sondajlar kazılarak, yer altından alınan toprak numuneleri laboratuvarlarda inceleniyor, sondaj deliklerine muhafaza boruları yerleştiriliyor.
Her aşaması bilimsel veriler ışığında yürütülen çalışma sonunda, heyelanın nedeni tespit edilecek, kulelere entegre bir üst yapı gerçekleştirilmesi için bilirkişi rapor hazırlanarak, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na teslim edilecek.
Bilirkişi Mollamahmutoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmaların merak edildiğini ifade ederek, boşluğu fırsat bilenlerin olup bitenleri farklı zemine çekip, tartışma konusu yarattığını ya da bilgi kirliliğine yol açtığını söyledi.
Bunlara itibar edilmemesi gerektiğini belirten Mollamahmutoğlu, "Biz öncelikle burada oluşan heyelanın, heyelan sınırları dışına çıkıp, çıkmayacağını, heyelan dışında kalan yapıların özellikle iki kule, hakem gözetleme binası ve otel binasının bu tehlike içerisinde yer alıp, almadığı ve heyelanın genişleme yapıp, yapmayacağı bu kapsamda olası risklerin değerlendirilmesi üzerinde çalıştık" dedi.
Gözlemsel taramalar yanında, deformasyon ölçer düzeneklerini oluşturduklarını anlatan Mollamahmutoğlu, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar hareketin olup olmadığını, ilerleyip ilerlemediğini gözlemledik. Çok acil bir durum yok. Yaptığımız ölçümler sonucunda herhangi bir hareketlenmenin olmadığı görülüyor. Yalnız bunlar yeterli ölçümler değil. Biz bunlara ilave olarak eş zamanlı inklinometre deneylerini öngördük çünkü eğim yönünde bir hareketlenmenin derinlikle herhangi bir lokasyonda olup olmadığını tespit edebilmek için inklinometre deneylerini planladık ve başlattık. Bunun için sondaj kuyularına ihtiyacımız var ve hızla bunları oluşturmaya çalışıyoruz. Toplam 900 metre derinliğinde sondaj çalışması olabilecek."
- Yer altı suyuna rastlanmadı
Yaptıkları çalışmalarda yer altı suyunun olmadığını net olarak tespit ettiklerini vurgulayan Mollamahmutoğlu, "Biz bu yöntemlerle adeta yerin tomografisini çıkartırken, bir anlamda da sondajlarla birlikte elde ettiğimiz verileri, daha güçlü yorumlama imkanına sahip oluyoruz. Bütün bu verileri topladıktan sonra, burada oluşan heyelanın ana nedenleri ortaya konacak" diye konuştu.
Mollamahmutoğlu, ayrıca yapılacak bir iyileştirme çalışmasının projelendirilmesine esas veriler oluşturacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu iyileştirme projeleri, üst yapı yani pistlerle atlama kuleleriyle entegre olabilecek bir şekilde geliştirilecektir. Sondajlarla sadece heyelanın nedenlerini tespit etmeyeceğiz aynı zamanda üst yapı projelendirmesine ve iyileştirmeye veri oluşturmuş olacağız. Bunların tamamen bizim tatmin olacağımız şekilde toparlanması gerekiyor. Bundan sonra yapacağımız değerlendirmelerle mevcut şartlarda dinamik tepkileri de dikkate alarak, stabilite analizleri yapılacak. Bu analizlerden sonra yapılacak iyileştirme tekniğine karar verilecek."
Mollamahmutoğlu, çalışmaları tıpkı bir doktorun hastasına teşhis koyabilmesi için gereken kan, idrar tahlilleri, tomografi çektirmesi gibi detaylı ve bilime dayalı yürüttüklerini ifade ederek, hiçbir şeyden kaçınmayarak gece ve gündüz çalışmaları yürüttüklerini vurguladı.
Cinayeti aydınlatır gibi heyelanın nedenini tespit etmeye çalıştıklarını vurgulayan Mollamahmutoğlu, "Çok titiz çalışmalar yürütüyoruz çünkü artık bundan sonra bir başka ihtimale zemin vermeyeceğiz. Bilimsel çalışmalarda böyle olmak zorundadır. Yapılacak yorumlarda sağlıklı, güvenilir verilere göre yapılır. Bilim adamının görevi budur, şarlatanlık yapmak değildir. Her aşama toparlanıyor, ilgili disiplinlerle tartışılıyor" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Bölgede herhangi bir hareketlenme, eksen kayması var mı, heyelanın neden olduğu, üst yapı için nasıl bir projelendirme yapılacağına ilişkin georadar, sismik kırılma ve elektriksel direnç gibi tahribatsız jeofizik yöntemleri kullanılıyor.
Türkiye'de son yıllarda kullanılmaya başlanan georadar sayesinde, arazinin 50 metre derinliğe kadar yeraltı boşlukları, kayma düzlemleri, tabakalanma, ana kaya derinliği ve yer altı suyu derinliğinin tespiti için alanın tomografisi çekiliyor.
Derinlikleri 50 ile 150 metre arasında değişen sondajlar kazılarak, yer altından alınan toprak numuneleri laboratuvarlarda inceleniyor, sondaj deliklerine muhafaza boruları yerleştiriliyor.
Her aşaması bilimsel veriler ışığında yürütülen çalışma sonunda, heyelanın nedeni tespit edilecek, kulelere entegre bir üst yapı gerçekleştirilmesi için bilirkişi rapor hazırlanarak, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na teslim edilecek.
Bilirkişi Mollamahmutoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmaların merak edildiğini ifade ederek, boşluğu fırsat bilenlerin olup bitenleri farklı zemine çekip, tartışma konusu yarattığını ya da bilgi kirliliğine yol açtığını söyledi.
Bunlara itibar edilmemesi gerektiğini belirten Mollamahmutoğlu, "Biz öncelikle burada oluşan heyelanın, heyelan sınırları dışına çıkıp, çıkmayacağını, heyelan dışında kalan yapıların özellikle iki kule, hakem gözetleme binası ve otel binasının bu tehlike içerisinde yer alıp, almadığı ve heyelanın genişleme yapıp, yapmayacağı bu kapsamda olası risklerin değerlendirilmesi üzerinde çalıştık" dedi.
Gözlemsel taramalar yanında, deformasyon ölçer düzeneklerini oluşturduklarını anlatan Mollamahmutoğlu, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar hareketin olup olmadığını, ilerleyip ilerlemediğini gözlemledik. Çok acil bir durum yok. Yaptığımız ölçümler sonucunda herhangi bir hareketlenmenin olmadığı görülüyor. Yalnız bunlar yeterli ölçümler değil. Biz bunlara ilave olarak eş zamanlı inklinometre deneylerini öngördük çünkü eğim yönünde bir hareketlenmenin derinlikle herhangi bir lokasyonda olup olmadığını tespit edebilmek için inklinometre deneylerini planladık ve başlattık. Bunun için sondaj kuyularına ihtiyacımız var ve hızla bunları oluşturmaya çalışıyoruz. Toplam 900 metre derinliğinde sondaj çalışması olabilecek."
- Yer altı suyuna rastlanmadı
Yaptıkları çalışmalarda yer altı suyunun olmadığını net olarak tespit ettiklerini vurgulayan Mollamahmutoğlu, "Biz bu yöntemlerle adeta yerin tomografisini çıkartırken, bir anlamda da sondajlarla birlikte elde ettiğimiz verileri, daha güçlü yorumlama imkanına sahip oluyoruz. Bütün bu verileri topladıktan sonra, burada oluşan heyelanın ana nedenleri ortaya konacak" diye konuştu.
Mollamahmutoğlu, ayrıca yapılacak bir iyileştirme çalışmasının projelendirilmesine esas veriler oluşturacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu iyileştirme projeleri, üst yapı yani pistlerle atlama kuleleriyle entegre olabilecek bir şekilde geliştirilecektir. Sondajlarla sadece heyelanın nedenlerini tespit etmeyeceğiz aynı zamanda üst yapı projelendirmesine ve iyileştirmeye veri oluşturmuş olacağız. Bunların tamamen bizim tatmin olacağımız şekilde toparlanması gerekiyor. Bundan sonra yapacağımız değerlendirmelerle mevcut şartlarda dinamik tepkileri de dikkate alarak, stabilite analizleri yapılacak. Bu analizlerden sonra yapılacak iyileştirme tekniğine karar verilecek."
Mollamahmutoğlu, çalışmaları tıpkı bir doktorun hastasına teşhis koyabilmesi için gereken kan, idrar tahlilleri, tomografi çektirmesi gibi detaylı ve bilime dayalı yürüttüklerini ifade ederek, hiçbir şeyden kaçınmayarak gece ve gündüz çalışmaları yürüttüklerini vurguladı.
Cinayeti aydınlatır gibi heyelanın nedenini tespit etmeye çalıştıklarını vurgulayan Mollamahmutoğlu, "Çok titiz çalışmalar yürütüyoruz çünkü artık bundan sonra bir başka ihtimale zemin vermeyeceğiz. Bilimsel çalışmalarda böyle olmak zorundadır. Yapılacak yorumlarda sağlıklı, güvenilir verilere göre yapılır. Bilim adamının görevi budur, şarlatanlık yapmak değildir. Her aşama toparlanıyor, ilgili disiplinlerle tartışılıyor" ifadelerini kullandı.