Almanya'da Türk Gencinin Cezaevinde Ölü Bulunması
Almanya'nın başkenti Berlin'deki bir cezaevinde ölü bulunan 24 yaşındaki Türk genci Gökhan Aydın'ın halası Aysel Aydın, yeğeninin tehlikede olduğu gerekçesiyle koğuşunun değiştirilmesi için defalarca cezaevi yönetimine müracaat ettiğini ancak bu talebin kabul edilmediğini söyledi.
Kreuzberg'de, Osmanlı döneminde satın alınan arsa üzerine inşa edilen Şehitlik Camisi'nin arkasındaki Müslüman mezarlığında Gökhan Aydın'ın kabrini ziyaret eden yakınları, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türk genci ile en son cezaevinde görüşen küçük halası Aysel Aydın, son iki yıldır yeğeninin sürekli kendisine geldiğini, 20 Mart'ta ise hakkındaki bir davadan dolayı tutuklu yargılanmasına karar verildiğini söyledi.
Yeğenini en son ölmeden üç hafta önce ziyaret ettiğini dile getiren Aydın, diğer yeğeni Gönül Aydın'ın geç kalması nedeniyle görüşe sadece kendisinin alındığını belirtti.
Ziyarette Gökhan Aydın'ın kolunun şişmiş olduğunu gördüğünü aktaran Aydın, şöyle devam etti:
"'Koluna ne oldu?' diye sordum. Kavga ettiğini söyledi ve hücre cezası aldığını ifade etti.
Gökhan, tehlikede olduğu gerekçesiyle koğuşunun değiştirilmesi için defalarca cezaevi yönetimine müracaat etti ancak talebi kabul edilmedi. 'Benim için tehlike var' demiş ama cezaevi yetkilileri onu dinlemedi. Yazılı müracaat etmiş ancak reddedilmiş. Gökhan, kendisini korumak için sürekli hücre cezası almak zorunda olduğunu bana söyledi.
Koğuşa gitmemek için... Bana isim vermedi ancak tehlike altında olduğunu söyledi.
Avukatına da mektup yazarak tehlikede olduğunu ifade etmiş. Daha sonra kaldığı hücrede de bir mektup bulunmuş. Ölmeden önceki avukatı vekalet istedi mektubu almak için ama biz vermedik. Gökhan'ın hücresinde bulunan mektubu alabilirsek belki bu ölümün arkasındaki sır perdesi aralanır."
- "Gökhan, kıyafet ve bilgisayar oyunları istedi" -
Gökhan Aydın'ın ablası Gönül Aydın ise kardeşini en son 2 ay önce gördüğünde durumunun çok iyi olduğunu söyledi.
Kardeşinin kaldığı koğuşu değiştirmek istediğini, bu nedenle yazılı başvuruda bulunduğunu ancak olumsuz yanıt aldığını dile getiren Aydın, sıkıntısının sebebini sorduğunda ise "Abla, sen sorun yaparsın, söyleyemem" dediğini aktardı.
Gökhan Aydın'ın daha sonra kendisini bir süre ziyaret etmemesini, yeri değişince yeniden gelmeye başlayabileceğini söylediğini ifade eden Gönül Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ölmeden bir gün önce telefon açtı ve 'Abla gelmeyi düşünmüyor musun' dedi.
Annemin de onu Türkiye'den görmeye geldiğini söyledim, çok sevindi. Gökhan, pantolon, tişört ve bilgisayar oyunları istedi. 12 Temmuz'da da beni akşam aradı. 'Evde oturuyoruz' dedik. Salı günü de yanına gidecektik. Daha sonra pazartesi bize kardeşimin öldüğü haberi geldi. İki polis geldi ve kardeşimin kendini astığını söyledi.
Ben de kesinlikle böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Ölmek isteyen bir insan, ölmeden bir gün önce dışardan almam için pantolon, tişört, bilgisayar oyunu sipariş etmez. Kesinlikle intihar ettiğine inanmıyoruz. Cezaevini aradım 'olayın detaylarını öğrenmek istiyorum' dedim. Hücresinin camına astığını söylediler. Kardeşim psikolojik rahatsızlığından dolayı sakinleştirici hap da alıyordu. Eğer canına kıymak istese o hapları alarak da kendisini öldürebilirdi."
Cezaevi görevlilerinin başta otopsi yapmaktan yana olmadıklarını, kendisinin ısrarının ardından otopsi yapıldığını belirten Aydın, "Dünya Kupası finalinin olduğu gece kardeşim ölü bulundu. Kardeşimin ellerinin bağlı olup olmadığını polisten sordum. Kardeşimin ellerini bağlı olduğunu söylediler. Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin Berlin Başkonsolosluğu'ndan Gökhan Aydın'ın ölümünden üç hafta sonra arandığını dile getiren Aydın, "Olayın nasıl olduğunu sordular. Ben de halamı aramalarını detaylı bilgiyi ondan almalarını söyledim ancak onu da kimse aramadı" dedi.
- "Evladımızı yurda yerleştikten sonra kaybettik" -
Gökhan Aydın'ı büyüten halası Seyhan Aydın ise 20 Mart'ta cezaevine giren yeğeninin 13 Temmuz'da intihar ettiğinin kendilerine bildirildiğini söyledi.
Polisin olaydan 12 saat sonra Gökhan Aydın'ın ablası Gönül Aydın'ı arayarak acı haberi verdiğini dile getiren Seyhan Aydın, yeğenin kaldığı koğuşta can güvenliği olmaması nedeniyle bilinçli olarak hücre cezası aldığını iddia etti.
Gökhan Aydın'ın 23 saat hücrede kaldığını, 1 saat dışarı çıkarıldığını ifade eden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ölmeden bir gün önce giysi ısmarlıyor, ertesi gün de ölüyor. Bize de 12 saat sonra haber verildi.
Biz buna inanmıyoruz. Ben Gökhan'ın kendisini öldürmediğine inanıyorum. Gökhan, canını çok severdi başkasına zarar verirdi ancak kendisine zarar vermezdi. Ailesine çok düşkündü. Gökhan'ın anne ve babası ayrıydı, onu ve ablasını ben büyüttüm. Geçmişte kardeşimden ayrılan annelerinin şikayetiyle çocuklar yurda yerleştirildi. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. Evladımızı yurda yerleştikten sonra kaybettik, tanıyamaz olduk."
Savcılığın, Gökhan Aydın'ın ölümüyle ilgili başlattığı soruşturmanın devam ettiği, adli tıp raporunun savcılığa ulaşmadığı öğrenildi.
Kaynak: AA
Türk genci ile en son cezaevinde görüşen küçük halası Aysel Aydın, son iki yıldır yeğeninin sürekli kendisine geldiğini, 20 Mart'ta ise hakkındaki bir davadan dolayı tutuklu yargılanmasına karar verildiğini söyledi.
Yeğenini en son ölmeden üç hafta önce ziyaret ettiğini dile getiren Aydın, diğer yeğeni Gönül Aydın'ın geç kalması nedeniyle görüşe sadece kendisinin alındığını belirtti.
Ziyarette Gökhan Aydın'ın kolunun şişmiş olduğunu gördüğünü aktaran Aydın, şöyle devam etti:
"'Koluna ne oldu?' diye sordum. Kavga ettiğini söyledi ve hücre cezası aldığını ifade etti.
Gökhan, tehlikede olduğu gerekçesiyle koğuşunun değiştirilmesi için defalarca cezaevi yönetimine müracaat etti ancak talebi kabul edilmedi. 'Benim için tehlike var' demiş ama cezaevi yetkilileri onu dinlemedi. Yazılı müracaat etmiş ancak reddedilmiş. Gökhan, kendisini korumak için sürekli hücre cezası almak zorunda olduğunu bana söyledi.
Koğuşa gitmemek için... Bana isim vermedi ancak tehlike altında olduğunu söyledi.
Avukatına da mektup yazarak tehlikede olduğunu ifade etmiş. Daha sonra kaldığı hücrede de bir mektup bulunmuş. Ölmeden önceki avukatı vekalet istedi mektubu almak için ama biz vermedik. Gökhan'ın hücresinde bulunan mektubu alabilirsek belki bu ölümün arkasındaki sır perdesi aralanır."
- "Gökhan, kıyafet ve bilgisayar oyunları istedi" -
Gökhan Aydın'ın ablası Gönül Aydın ise kardeşini en son 2 ay önce gördüğünde durumunun çok iyi olduğunu söyledi.
Kardeşinin kaldığı koğuşu değiştirmek istediğini, bu nedenle yazılı başvuruda bulunduğunu ancak olumsuz yanıt aldığını dile getiren Aydın, sıkıntısının sebebini sorduğunda ise "Abla, sen sorun yaparsın, söyleyemem" dediğini aktardı.
Gökhan Aydın'ın daha sonra kendisini bir süre ziyaret etmemesini, yeri değişince yeniden gelmeye başlayabileceğini söylediğini ifade eden Gönül Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ölmeden bir gün önce telefon açtı ve 'Abla gelmeyi düşünmüyor musun' dedi.
Annemin de onu Türkiye'den görmeye geldiğini söyledim, çok sevindi. Gökhan, pantolon, tişört ve bilgisayar oyunları istedi. 12 Temmuz'da da beni akşam aradı. 'Evde oturuyoruz' dedik. Salı günü de yanına gidecektik. Daha sonra pazartesi bize kardeşimin öldüğü haberi geldi. İki polis geldi ve kardeşimin kendini astığını söyledi.
Ben de kesinlikle böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Ölmek isteyen bir insan, ölmeden bir gün önce dışardan almam için pantolon, tişört, bilgisayar oyunu sipariş etmez. Kesinlikle intihar ettiğine inanmıyoruz. Cezaevini aradım 'olayın detaylarını öğrenmek istiyorum' dedim. Hücresinin camına astığını söylediler. Kardeşim psikolojik rahatsızlığından dolayı sakinleştirici hap da alıyordu. Eğer canına kıymak istese o hapları alarak da kendisini öldürebilirdi."
Cezaevi görevlilerinin başta otopsi yapmaktan yana olmadıklarını, kendisinin ısrarının ardından otopsi yapıldığını belirten Aydın, "Dünya Kupası finalinin olduğu gece kardeşim ölü bulundu. Kardeşimin ellerinin bağlı olup olmadığını polisten sordum. Kardeşimin ellerini bağlı olduğunu söylediler. Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.
Türkiye'nin Berlin Başkonsolosluğu'ndan Gökhan Aydın'ın ölümünden üç hafta sonra arandığını dile getiren Aydın, "Olayın nasıl olduğunu sordular. Ben de halamı aramalarını detaylı bilgiyi ondan almalarını söyledim ancak onu da kimse aramadı" dedi.
- "Evladımızı yurda yerleştikten sonra kaybettik" -
Gökhan Aydın'ı büyüten halası Seyhan Aydın ise 20 Mart'ta cezaevine giren yeğeninin 13 Temmuz'da intihar ettiğinin kendilerine bildirildiğini söyledi.
Polisin olaydan 12 saat sonra Gökhan Aydın'ın ablası Gönül Aydın'ı arayarak acı haberi verdiğini dile getiren Seyhan Aydın, yeğenin kaldığı koğuşta can güvenliği olmaması nedeniyle bilinçli olarak hücre cezası aldığını iddia etti.
Gökhan Aydın'ın 23 saat hücrede kaldığını, 1 saat dışarı çıkarıldığını ifade eden Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ölmeden bir gün önce giysi ısmarlıyor, ertesi gün de ölüyor. Bize de 12 saat sonra haber verildi.
Biz buna inanmıyoruz. Ben Gökhan'ın kendisini öldürmediğine inanıyorum. Gökhan, canını çok severdi başkasına zarar verirdi ancak kendisine zarar vermezdi. Ailesine çok düşkündü. Gökhan'ın anne ve babası ayrıydı, onu ve ablasını ben büyüttüm. Geçmişte kardeşimden ayrılan annelerinin şikayetiyle çocuklar yurda yerleştirildi. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu. Evladımızı yurda yerleştikten sonra kaybettik, tanıyamaz olduk."
Savcılığın, Gökhan Aydın'ın ölümüyle ilgili başlattığı soruşturmanın devam ettiği, adli tıp raporunun savcılığa ulaşmadığı öğrenildi.