Bonzai Tehlikesi
Uyuşturucu kullanımının alkol kullanımından 10 kat daha fazla olduğu bildirildi.
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Ahmet Ayer, kullanımı hızla yaygınlaşan madde bağımlılığınına dikkati çekerek, uyuşturucu kullanımının alkol kullanımını 10'a katladığını özellikle bonzai türü uyuşturucunun giderek yaygınlaşmasından tedirgin olduklarını söyledi.
Ayer, madde kullanım oranlarının yüksek düzeylere çıkmaya başladığını, konunun kente kurulan uyuşturucu komisyonu toplantısında görüşüldüğünü belirterek "Başta Manisa olmak üzere tüm illeri ve Ege Bölgesi'nin diğer illerini Bonzai denilen sentetik esrar tehlikesi bekliyor." dedi.
Bonzai adı verilen "sentetik esrar"ın bir kaç yıldır ülkemizde hızla yayıldığını, daha önce ilaç olarak üretilen bu maddelerin merdiven altı üretim ile şimdi gençlerin çok erken yaşlarda tanıştıkları bir takım uyuşturucu haplar ya da maddeler olmaya başladığını kaydeden Ayer, "Emniyet görevlilerimizle de bu konuyu ciddi bir şekilde konuşuyoruz. Burada özellikle "Bonzai" ismi ve "Şeker" ismi ile konuşulan bu maddeler 10 yaşa kadar düşen oranlardaki kullanıcılar ile buluşabiliyor" dedi.
- Sayı 10 kat arttı
Ayer, son aylarda polikliniklere Bonzai adı verilen sentetik esrar kullanımından dolayı başvuruların aşırı derecede arttığına dikkati çekerek şunları söyledi:
"Aylık oranlara bakıldığında 100 tane alkol vakası başvuruyorsa 1000 tane uyuşturucu vakası için başvuru yapılıyor. Oran 10 kata çıkmış durumda. Artık kliniklerimizde alkol bağımlılığı üzerine hastalarımızı daha az görmeye başladık. Madde bağımlılığına bağlı hastaları daha çok görmeye başladık. Bunlar bu kadar kolay pazarlanınca önleyici hizmetlere rağmen maalesef yaygınlık gösteriyor. Ama ailelerimizin ve bizlerin bilinçli olması ve bu konuda çocuklarımızın yaşadıkları bir takım sıkıntılarda onların yanında olmamız, onların çok küçük yaşta bu tip madde ile tanışmalarına engel olacaktır. Çünkü erişkin insanlarda bu bilinç büyük ölçüde olduğu için bu tip maddelere karşı daha tedbirli oluyor. Ancak 20 yaş altındaki gençlerimiz henüz olgunlaşma çabasında olan, hayatında bir takım sosyal, ekonomik, eğitim sıkıntıları yaşayan gençlerimiz maalesef pembe bir dünya yakalayacağım derken yeni bir başlangıç yapabiliyorlar"
Bonzai'nin etkileri açısından korkutucu olduğunu vurgulayan Ayer, "Bağımlılık potansiyeli yüksek bir madde. Sentetik ilaç olarak yapıldıklarından dolayı saf madde niteliğindeler. Dolayısıyla bağımlılıktan bir takım akıl hastalığı belirtilerine, geçici körlüklere ve geçici felçlere kadar birçok rahatsızlıklara sebep olabiliyorlar. Etkileri açısından gerçekten korkutucu ilaçlar" diye konuştu.
- Ailelerin bilgilendirilmesi
Ayer, uyuşturucu madde bağımlılığı konusunda ailelerin bilgilendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, ailelerin çocuklarının ve yakınlarını takip etmeleri gerektiğini kaydetti.
Ayer şunları söyledi:
"Çocuklarımızda ruhsal ve davranışsal anlamda beklenmeyen bir saldırganlık, agresyon, değişiklik, gözlerinde kanlanma, uyku bozukluğu gibi sebep olmadan ortaya çıkan belirtiler olduğunda mutlaka aile hekimleri ve bizlerle durumu paylaşmalarını istiyoruz.. Kent olarak önlemini alıyoruz. Valilik olarak, Sağlık Müdürlüğü olarak, Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak bir takım çalışmalar yapılıyor. Geniş bir il konseyi bu konuda çalışıyor. Bununla ilgili ailelere kadar uzanan bir takım eğitimler planlandı. Acil başvurularımızda madde konusu ön plana çıktı. Burada önleyici ve koruyucu hizmetlerin tedavi edici hizmetlerden daha üstün olduğunu söylemek istiyorum."
Kaynak: AA
Ayer, madde kullanım oranlarının yüksek düzeylere çıkmaya başladığını, konunun kente kurulan uyuşturucu komisyonu toplantısında görüşüldüğünü belirterek "Başta Manisa olmak üzere tüm illeri ve Ege Bölgesi'nin diğer illerini Bonzai denilen sentetik esrar tehlikesi bekliyor." dedi.
Bonzai adı verilen "sentetik esrar"ın bir kaç yıldır ülkemizde hızla yayıldığını, daha önce ilaç olarak üretilen bu maddelerin merdiven altı üretim ile şimdi gençlerin çok erken yaşlarda tanıştıkları bir takım uyuşturucu haplar ya da maddeler olmaya başladığını kaydeden Ayer, "Emniyet görevlilerimizle de bu konuyu ciddi bir şekilde konuşuyoruz. Burada özellikle "Bonzai" ismi ve "Şeker" ismi ile konuşulan bu maddeler 10 yaşa kadar düşen oranlardaki kullanıcılar ile buluşabiliyor" dedi.
- Sayı 10 kat arttı
Ayer, son aylarda polikliniklere Bonzai adı verilen sentetik esrar kullanımından dolayı başvuruların aşırı derecede arttığına dikkati çekerek şunları söyledi:
"Aylık oranlara bakıldığında 100 tane alkol vakası başvuruyorsa 1000 tane uyuşturucu vakası için başvuru yapılıyor. Oran 10 kata çıkmış durumda. Artık kliniklerimizde alkol bağımlılığı üzerine hastalarımızı daha az görmeye başladık. Madde bağımlılığına bağlı hastaları daha çok görmeye başladık. Bunlar bu kadar kolay pazarlanınca önleyici hizmetlere rağmen maalesef yaygınlık gösteriyor. Ama ailelerimizin ve bizlerin bilinçli olması ve bu konuda çocuklarımızın yaşadıkları bir takım sıkıntılarda onların yanında olmamız, onların çok küçük yaşta bu tip madde ile tanışmalarına engel olacaktır. Çünkü erişkin insanlarda bu bilinç büyük ölçüde olduğu için bu tip maddelere karşı daha tedbirli oluyor. Ancak 20 yaş altındaki gençlerimiz henüz olgunlaşma çabasında olan, hayatında bir takım sosyal, ekonomik, eğitim sıkıntıları yaşayan gençlerimiz maalesef pembe bir dünya yakalayacağım derken yeni bir başlangıç yapabiliyorlar"
Bonzai'nin etkileri açısından korkutucu olduğunu vurgulayan Ayer, "Bağımlılık potansiyeli yüksek bir madde. Sentetik ilaç olarak yapıldıklarından dolayı saf madde niteliğindeler. Dolayısıyla bağımlılıktan bir takım akıl hastalığı belirtilerine, geçici körlüklere ve geçici felçlere kadar birçok rahatsızlıklara sebep olabiliyorlar. Etkileri açısından gerçekten korkutucu ilaçlar" diye konuştu.
- Ailelerin bilgilendirilmesi
Ayer, uyuşturucu madde bağımlılığı konusunda ailelerin bilgilendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, ailelerin çocuklarının ve yakınlarını takip etmeleri gerektiğini kaydetti.
Ayer şunları söyledi:
"Çocuklarımızda ruhsal ve davranışsal anlamda beklenmeyen bir saldırganlık, agresyon, değişiklik, gözlerinde kanlanma, uyku bozukluğu gibi sebep olmadan ortaya çıkan belirtiler olduğunda mutlaka aile hekimleri ve bizlerle durumu paylaşmalarını istiyoruz.. Kent olarak önlemini alıyoruz. Valilik olarak, Sağlık Müdürlüğü olarak, Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak bir takım çalışmalar yapılıyor. Geniş bir il konseyi bu konuda çalışıyor. Bununla ilgili ailelere kadar uzanan bir takım eğitimler planlandı. Acil başvurularımızda madde konusu ön plana çıktı. Burada önleyici ve koruyucu hizmetlerin tedavi edici hizmetlerden daha üstün olduğunu söylemek istiyorum."