Annelik Haklarıyla Mücadele Eden Sağlıkçılar

Demokratik Sağlık Sen’in Türkiye genelindeki 4 bine yakın Aile Sağlığı Elemanı’nın çalışma koşullarını mercek altına alan araştırması sonuçlandı.

Annelik Haklarıyla Mücadele Eden Sağlıkçılar
Araştırma sonuçlarına göre aile hekimlerinin yanında sözleşmeli olarak çalışan ebe, hemşire, acil tıp teknikerliği (ATT) bölümleri mezunu Aile Sağlığı Elemanları’nın birçoğu doğum izni ve süt izni kullanımında sorunlar yaşıyor. Bu yüzden birçok anne adayı hamile kalmak istemezken, bebeği olanlar da yavrularını emziremeden büyütmek zorunda kalıyor.
Demokratik Sağlık Sen’in Türkiye genelinde yaptığı Aile Sağlığı Elemanlarının Sorunları ve Çözüm Yolları konu başlıklı araştırması tamamlandı. Çalışmaları hakkında bilgi veren Demokratik Sağlık Sen Genel Başkanı Togan Demircan, yasalarda ‘Aile Sağlığı Elemanları’ olarak ismiyle tanımlanan sağlık çalışanlarının, özlük hakları noktasında bir çok sorunlarının bulunduğunu söyledi.

Araştırmalarını, Türkiye genelindeki temsilci ve üyeleri ile yaptıkları birebir görüşmeler neticesinde tamamladıklarını anlatan Demircan, çalışmanın sonuçlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“‘Kamu dışı’ statüsünde çalışan Aile Sağlığı Elemanları, iş güvencelerinin olmaması nedeniyle birçok konuda mobbing'e maruz kalmaktadırlar. Görevleri olmayan işleri yapmak zorunda bırakılmaktadırlar. Hastalanmaları halinde rapor almalarına rağmen izin kullanmalarına izin verilmemektedir. Kendilerine nöbet, eğitim vb. gibi durumlarda kamudaki kurallar uygulanırken, yer değişikliği söz konusu olunca ‘kamu dışı’ bir görevdesiniz, yapamazsınız’ denmektedir. Araştırmamızda doğum izni, süt izni gibi yasal haklarını kısıtlı olarak kullanabildikleri ortaya çıkmıştır. Ne yazık ki bu sebeple bir çok anne bebeğini, anne sütünden mahrum kalarak büyütmektedir. Bir çok anne adayı da bu sıkıntılar nedeniyle hamile kalmaktan korkmaktadır. Aile Sağlığı Elemanları, yıllık izin kullanmaları aşamasında da sorunlar yaşamaktadırlar. Yıllık izin yazmalarına rağmen bir çoğunun iznini kullanamadığı görülmüştür. Gerekli gereksiz konularda birim amirleri tarafından haklarında tutanak tutulmaktadır. Bu işlemler, motivasyonlarının düşmesine neden olmaktadır.”
"İVEDİ OLARAK KADRO VERİLMELİDİR"
5258 sayılı Aile Hekimliği’ne tabi kamu personeli olmayan Aile Sağlığı Elemanı olarak hizmet veren sağlık çalışanlarının, kamu kurumlarında çalışan sağlık görevlileri ile eşit iş yaptıklarını anlatan Demircan, “Arkadaşlarımız kadro verilmemesi nedeniyle bir çok sorun yaşamaktadırlar. Toplu Sözleşme Masası’nı sadece Hükümet’ten üç beş kuruş zam koparma yeri olarak görenler de bu vebale ortaktır. Kadroya kavuşmaları halinde yaşadıkları sorunların ortadan kalkacağına inanıyoruz. Vekil olarak çalışan arkadaşlarımıza verilen kadro hakkının veya 4-B pozisyonunda çalışmakta iken kadroya alınan arkadaşlarımıza verilen hakkın Aile Sağlı Elemanları çalışanlarımıza verilmemesini etik bulmuyoruz. Bu arkadaşlarımız zaten bir çok sağlık çalışanının görev yapmayı istemediği yerde sözleşmeli olarak görev yapmaktadır. Bu görevdeki arkadaşlarımıza kadro hakkı tanınarak hizmetin devamı sağlanabilir. Bürokrasinin ‘Kadroya alırsak tayin isterler’ korkusunu bir kenara bırakarak bu arkadaşlarımızın en doğal hakkı olan kadro düzenlemesinin ivedi bir şekilde yapılmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Kaynak: İHA