Erken Müdahale Uyuşturucu Bağımlılığını Önleyebilir
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Bülent Yazıcı, madde bağımlılığının genelde belli bir süreç içerisinde gerçekleştiğini belirterek, "Ailelerin ve diğer sosyal sorumluluğu olan kişilerin, madde kullanan çocukları erken fark etmesi çok önemlidir. Erken bir müdahaleyle bağımlılık sürecinin tamamlanmasına engel olunabilir" dedi.
Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, madde kullanımı sonucu oluşan değişikliklerin fiziksel, ruhsal, davranışsal ve sosyal değişikler olarak özetlenebileceğini vurguladı.
Ailelerin çocuklarıyla doğru iletişim kurmasının çok önemli olduğunu ifade eden Yazıcı, şunları söyledi:
"Ailelerin ve diğer sosyal sorumluluğu olan kişilerin, madde kullanan çocukları erken fark etmesi çok önemlidir. Erken bir müdahaleyle bağımlılık sürecinin tamamlanmasına engel olunabilir. Gençlerle sorunları hakkında konuşmak için cesaretlendirilmeli. Aile böyle bir durumdan şüphelendiğinde hemen yargılama ve suçlama yoluna gitmemelidir. Bu durumda birincil hedef gençle olan bağın koparılmamasıdır. Eğer ilişki ve iletişim koparsa, yardım alma şansının hayli güçleştirmiş olacağı akılda tutulmalıdır. Konuşma sorun odaklı değil, çözüm odaklı olmalıdır. Profesyonel yardım almak durumun ciddiyetine göre izlenebilecek diğer bir yoldur."
-Uyuşturucunun çocuklardaki belirtileri
Yazıcı, uyuşturucu madde kullanan çocuklarda belirgin bir halsizlik ve yorgunluk gözlenebileceğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gencin solgun, bitkin bir hali vardır. Kısa süre sonra okulu terk edebilir. Genel bir isteksizlik olabilir. Bedensel olarak dikkat edildiğinde ise, gözlerde kanlanma saptanabilir. Daralmış ya da büyümüş göz bebekleri dikkat çeker. Konuşmasında güçlük fark edilebilir. Genç peltek ya da mırıltılı bir biçimde konuşmaktadır. Ağızda kuruluk saptanabilir. Aşırı terleme, bulantı, kusma, karın ağrıları, yürümede güçlük ortaya çıkar. Ailesiyle görüşüldüğünde, evde bir uyku bozukluğundan söz edilebilir."
Bu belirtileri madde kullanımıyla ilişkilendirilip kesin bir yargıya varmanın da doğru olmayacağını bildiren Yazıcı, ergenlik döneminde de davranış değişikliği görülebileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ailelerin çocuklarıyla doğru iletişim kurmasının çok önemli olduğunu ifade eden Yazıcı, şunları söyledi:
"Ailelerin ve diğer sosyal sorumluluğu olan kişilerin, madde kullanan çocukları erken fark etmesi çok önemlidir. Erken bir müdahaleyle bağımlılık sürecinin tamamlanmasına engel olunabilir. Gençlerle sorunları hakkında konuşmak için cesaretlendirilmeli. Aile böyle bir durumdan şüphelendiğinde hemen yargılama ve suçlama yoluna gitmemelidir. Bu durumda birincil hedef gençle olan bağın koparılmamasıdır. Eğer ilişki ve iletişim koparsa, yardım alma şansının hayli güçleştirmiş olacağı akılda tutulmalıdır. Konuşma sorun odaklı değil, çözüm odaklı olmalıdır. Profesyonel yardım almak durumun ciddiyetine göre izlenebilecek diğer bir yoldur."
-Uyuşturucunun çocuklardaki belirtileri
Yazıcı, uyuşturucu madde kullanan çocuklarda belirgin bir halsizlik ve yorgunluk gözlenebileceğini kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gencin solgun, bitkin bir hali vardır. Kısa süre sonra okulu terk edebilir. Genel bir isteksizlik olabilir. Bedensel olarak dikkat edildiğinde ise, gözlerde kanlanma saptanabilir. Daralmış ya da büyümüş göz bebekleri dikkat çeker. Konuşmasında güçlük fark edilebilir. Genç peltek ya da mırıltılı bir biçimde konuşmaktadır. Ağızda kuruluk saptanabilir. Aşırı terleme, bulantı, kusma, karın ağrıları, yürümede güçlük ortaya çıkar. Ailesiyle görüşüldüğünde, evde bir uyku bozukluğundan söz edilebilir."
Bu belirtileri madde kullanımıyla ilişkilendirilip kesin bir yargıya varmanın da doğru olmayacağını bildiren Yazıcı, ergenlik döneminde de davranış değişikliği görülebileceğini sözlerine ekledi.