Sünnete Hazırlanmayan Çocuk Travma Yaşayabilir

Avrupa Hospital Üroloji Uzm. Op. Dr. Ahmet Tuğanalp, sünnetin, toplumumuzda çocuk ve ailesi için son derece önemli bir olay olması nedeniyle bunu çocuk için en kabul edilebilir hale getirmenin, ailelerin görevi olduğunu belirterek, "Çocuk asla sünnet ile korkutulmamalı, sünnet öncesi rahatlatılmaya çalışılmalıdır.

Sünnete Hazırlanmayan Çocuk Travma Yaşayabilir
Uygun şekilde sünnete hazırlanmayan ve psikolojik travma yaşayan çocuk bir uzvunun kaybolacağını veya ailesinin kendisini bu yöntemle cezalandıracağını düşünüp ileriki yaşamında kişilik ve cinsel problemlerle karşılaşabilir” dedi.


Op. Dr. Ahmet Tuğanalp, sünnet işlemini anlayacak yaştaki çocuğa sünnetin anlatılıp, ikna olması sağlanarak, sünnet için motive edilmesi gerektiğini söyledi.

Çocuklar için en önemli stres faktörünün, en hassas organında ağrı duyma korkusu olmasından ötürü gerekli hassasiyetin gösterilip, önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yapan Tuğanalp, sünnet yöntemlerinin de günümüzde değişiklik gösterdiğini kaydetti.

Değişen sünnet yöntemlerinden bahseden Op. Dr. Ahmet Tuğanalp, “Sünnet günümüzde en sık klasik cerrahi yöntemle yapılmaktadır. Bunun dışında çan yöntemi, koter ve laser kullanılmaktadır. Günümüzde sünnetin koterle yapılması sağlık bakanlığı tarafından yasaklanmıştır. Klasik cerrahi yöntemde; sünnet işlemi için gerekli cerrahi alan temizliği yapılıp, penise lokal anestezi uygulanıp penis başı ve sünnet derisi arasındaki yapışıklıklar temizlenip, yeterli uzunlukta sünnet derisi kesilip, kanamalar kontrol edilip yara ağızları eriyebilen dikişlerle dikilip, uygun pansuman malzemesi ile sarılır" diye konuştu.

SÜNNETİN RİSKLERİ NELERDİR?
Sünnetin bazı riskleri olabileceğine de dikkat çeken Tuğanalp, aşırı ve geç kanamalar, pipi başının yaralanması, sünnet hataları ve enfeksiyon gelişmesi olarak sıraladı. Sünnetin basit ve sorunsuz bir işlem olarak görülmesine karşın doğru ve özenli yapılmadığı durumlarda ciddi sağlık problemlerine yol açan önemli bir cerrahi girişimi olduğunu kaydeden Op. Dr. Ahmet Tuğanalp şöyle devam etti:
“Bu nedenle kanama bozuklukları yönünden araştırılmadan, gerekli hijyenik şartlar oluşturulmadan yapılmamalıdır. Sünnet çocuğun tüm ergenlik yaşamını, sağlıklı cinsel gelişimini ve erişkin cinsel yaşamını etkileyeceğinden, hastane ortamında steril şartlarda, konunun uzmanı ve problemle karşılaştığında sorunu çözebilecek hekimler tarafından yapılmalıdır.Tüm bunlar göz önüne alınarak sünnet ideal olarak Üroloji veya çocuk cerrahi uzmanı tarafından hastane ortamında yapılmalıdır. Çocuk asla sünnet ile korkutulmamalı, sünnet öncesi rahatlatılmaya çalışılmalıdır. Uygun şekilde sünnete hazırlanmayan ve psikolojik travma yaşayan çocuk bir uzvunun kaybolacağını veya ailesinin kendisini bu yöntemle cezalandıracağını düşünüp ileriki yaşamında kişilik ve cinsel problemlerle karşılaşabilir."
Kaynak: İHA