Davutpaşa Patlaması Duruşmasında İpad Tartışması

Davutpaşa patlaması duruşmasına katılan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekil Sezgin Tanrıkulu ile Mahkeme Başkanı Ferşat Aydın arasında Ipad tartışması yaşandı.

Duruşmada Ipad'ini kapatmak istemeyen CHP Milletvekili Tanrıkulu, mahkemenin iletişim araçlarının kapatılması yönünde ara karar almasıyla geri adım attı.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Davutpaşa patlaması karar duruşmasına tutuksuz sanıklar Şevket Yıldırım ve Hasan Altay ile 30’a yakın müşteki ve avukatları katıldı.

Duruşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Mahkeme Başkanı Ferşat Aydın arasında yaşanan tartışma damga vurdu. Duruşmada Ipad'ini açan Tanrıkulu, mahkeme başkanı tarafından uyarıldı. Sezgin Tanrıkulu ise ses ve görüntü kaydı yapmadığını belirterek, "Ben buradan UYAP’a giriyorum, yasaya bakıyorum yasak değil. Bunu nasıl engellersiniz. Kapatmayacağım” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, iletişim araçlarının kapatılması yönünde ara karar aldı. Tanrıkulu sonunda Ipad'ini kapatmayı kabul etti.

Duruşmada müştekiler teker teker söz alarak, beraati istenen Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın da aralarında bulunduğu sanıklardan şikayetçi olduklarını yineledi.

Müştekilerin avukatları tarafından imzalanan ortak dilekçeyi okuyan Avukat Gökhan Küçük, "Çalışma koşullarının eksikliğinden aynı bölgede 2 gün önce meydana gelen patlamada 2 gün önce 3 kişi daha öldü. 1947’den bu yana 80 bin kişi, 2010’dan bu yana da 10 bin 500 kişi iş kazasında öldü. Aylar yıllar geçmesine rağmen aynı acılar, aynı hikayeler, aynı manşetler ölen ise biziz” ifadelerini kullandı.

Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’ın sorumlu olduğunu savunan Küçük, “Bilirkişi raporunda Murat Aydın’ı nasıl kusursuz bulursunuz. Buna bilirkişi terörü diyoruz. Mevzuata değinmeden rapor oluşturmuşlar. Bir avukat olarak hicap duyuyorum. Belediye oranın sanayi bölgesi olduğunu biliyor, risk analizi yapıyor. Dolayısı ile belediye başkanının sorumluluğu söz konusudur. Bu nedenle belediye başkanının beraatini isteyen esas hakkındaki mütaalaya katılmamız mümkün değildir” dedi.

Duruşma savcısı Uğur Başar, geçen celse verilen esas hakkındaki mütaala doğrultusunda karar verilmesini istedi.

Aynı patlamada yaralanan atölye çalışan sanık Hasal Altay ise "Suçum varsa ben de cezamı çekmek istiyorum, suçum var ise cezama razıyım. Bu kadar halkın ölüleri var, yaralıları var. Ben de 7 yıldır yaralıyım, hala iyileşemedim” dedi.

Zeytinburnu Belediyesi’nde 26 Ağustos 2004-18 Kasım 2007 tarihleri arasında İmar ve Şehircilik Müdürü olarak çalışan tutuksuz sanık Şevket Yıldırım, son sözünün sorulması üzerine, "Ben olaydan önce bu görevimden ayrıldım. Binanın yapıldığı tarihte de olayın meydana geldiği tarihte de görevde değildim. Bina ile ilgili hiçbir evrakta imzam yoktur. 6-7 yıldır buraya gelip gitmekle mağdur olduğum konular vardır. Beraatimi istiyorum” dedi.

Kaynak: İHA