Prostat Kanseri Riski Yaşla Birlikte Artıyor

ǜroonkoloji DerneğŸi BaşŸkanı Prof. Dr. LJağŸ LJal, erkeklerde prostat kanseri riskinin yaşŸla birlikte arttığŸını belirterek, ''40 yaşŸ öncesinde nadir görülüyor ancak yaşŸlanmayla beraber doğŸal bir süreç olarak prostat hücreleri kanserleşŸiyor. 90 yaşŸından sonra yüzde 100 görülür hale geliyor. 40 yaşŸından sonra erkeklerin mutlaka üroloğŸa giderek muayene olması gerekiyor'' dedi.

LJal, AA muhabirine yaptığŸı açıklamada, ABD verilerine göre prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen kanserlerin başŸında yer aldığŸını, Türkiye'de ise akciğŸer kanserinden sonra ikinci sırada görüldüğŸünü ifade etti.

Türkiye ǜroonkoloji DerneğŸinin yaptığŸı bir çalışŸmaya göre, prostat kanserinin görülme sıklığŸının yüz binde 35 olduğŸunu belirten LJal, yaşŸ ortalamasının artması ve yaşŸam sürelerinin uzamasıyla beraber prostat kanseri görülme sıklığŸının da arttığŸını kaydetti.

Prostat kanserinin batılı ülkelerde, gelişŸmişŸ ülkelerde daha fazla görüldüğŸüne işŸaret eden LJal, bunda beslenme ve çevresel faktörlerin etkili olduğŸunu söyledi.
LJal, ''Bununla ilgili çok ilginç bir çalışŸma var. Prostat kanseri Japonya'da yani sarı ırkta daha az görülüyor. Fakat ABD'ye göç eden sarı ırkta görülme sıklığŸı, üçüncü kuşŸakta ABD'lileri yakalıyor. O nedenle çok rahatlıkla beslenme ve çevresel faktörlerin etkisi olduğŸunu söylüyoruz'' şŸeklinde konuşŸtu.
Obezitenin hemen hemen bir çok hastalıkta olduğŸu gibi böbrek ve prostat kanserinde de risk faktörü olduğŸunu ve görülme sıklığŸını artırdığŸını anlatan LJal, birinci derece akrabaların birinde kanser bulunması durumunda da riskin iki kat daha arttığŸını kaydetti.

-''Tedaviler son derece etkin''
Batılı ülkelerde her 6 erkekten birinde prostat kanseri görüldüğŸüne, ancak 36 erkekten sadece birinin öldüğŸüne dikkati çeken LJal, bu şŸekilde bakıldığŸında ölüm oranlarının diğŸer kanser türlerine göre daha düşŸük olduğŸunu söyledi.
Prostat kanserinde tedavilerin son derece etkin olduğŸunu anlatan LJal, bunun aynı zamanda yavaşŸ ilerleyen bir kanser türü olarak görüldüğŸünü söyledi.
Hastanın yaşŸamını tehdit etmeyecek prostat kanserini tedavi etmediklerini, bunu önce izlediklerini anlatan LJal, şŸöyle devam etti:
''EğŸer bir tehdit oluşŸturacak noktaya gelirse o zaman müdahale ediyoruz. LJünkü yaptığŸımız tedavilerin bazı yan etkileri de olabiliyor. Tedavi seçeneklerinde de ya cerrahi tedavi uyguluyoruz ya ışŸın tedavisi, radyoterapi uyguluyoruz. Bunlar idrar kontrolüne ve cinsel yaşŸama olumsuz etki yapabiliyor. KişŸi yaşŸamı tehdit etmeyecek bir kanserle karşŸı karşŸıyaysa, bu tedavilerin yükünü onlara vermek istemiyoruz''
-90 yaşŸ üzerinde yüzde 100 görülüyor-
Prostat kanserinin 40 yaşŸ öncesinde nadir görüldüğŸünü, yaşŸlanmayla beraber doğŸal bir süreç olarak prostat hücresinin kanserleşŸtiğŸini, bu nedenle 90 yaşŸından sonra yüzde 100 görülür hale geldiğŸini ifade eden LJal, prostat kanserinin teşŸhisinin ancak uzman kontrolü ve testlerle anlaşŸılabileceğŸini söyledi.
Prostat kanserini genel olarak üçe ayırmak gerektiğŸini bunlarda birisinin tedavi gerektirmeyen grup olduğŸunu anlatan LJal, bu gruptakilerin PSA(Prostat Spesifik Antijen) testi ve prostat muayenesi ile 12 -18 aylık periyotlarla izlenmesi gerektiğŸini bildirdi.
İkinci grubun ise prostatın içerisinde, belli bir oranda prostatın çevresine doğŸru yayılmışŸ kanser grubu olduğŸunu belirten LJal, burada ya cerrahi yöntemle tümüyle prostat bezini çıkardıklarını ya da radyoterapiyle prostat bezini çıkarmadan tedavi ettiklerini ifade etti.

LJal, bu iki tedavi şŸeklinin aynı oranda başŸarı sağŸladığŸını, hem cinsel yaşŸamın hem idrar kontrolünün olumsuz etkilenme oranlarının da birbirine yakın olduğŸunu kaydetti.

İleri evre olarak adlandırılan üçüncü grupta ise ana tedavinin testislerin alınarak, vücuttan erkeklik hormonlarının uzaklaşŸtırılmasıyla ya da testislerin erkeklik hormonu üretmesini engelleyen iğŸnelerle yapıldığŸına işŸaret eden LJal, yapılan tedavilere rağŸmen hala ilerleyen bir hastalık olduğŸunda kemoterapiye başŸvurduklarını söyledi.
-Bilinçlenme var ama hala erkeklerin çoğŸu muayeneden çekiniyor-
Kadınlarda meme kanserinde olduğŸu gibi prostat kanserine yönelik erkeklerde de bir bilinçlenmenin başŸladığŸına dikkati çeken LJal, prostat kanserinde de erken teşŸhisin önemli olduğŸunu vurguladı.
40 yaşŸından sonra erkeklerin mutlaka ürologlara başŸvurması ve kanda PSA testi ve parmakla prostat muayenesi ile değŸerlendirilmesi gerektiğŸini vurgulayan LJal, şŸöyle devam etti:
''Bilinçlenmeye rağŸmen hala erkeklerin çoğŸu ya muayeneden çekiniyor ya da hoşŸlanmıyor. Ancak burada güzel olan şŸey muayeneye erkekleri eşŸleri yönlendiriyor. EşŸlerinin baskısıyla bir çok erkek,bugün ürologlara gelip taramadan geçiyor, PSA testi yapılıyor ve muayene oluyorlar. EğŸer bir şŸüphe varsa biyopsi yapıyoruz, şŸüphemiz yoksa belirli aralıklarla erkeğŸin yaşŸı, muayenede saptadığŸımız özelliklerine bağŸlı düzenli takibe alıyoruz. Bu 1-2 yıllık aralıklarla da olabilir.
Türkiye'de daha çok erkekleri muayene için eşŸleri yönlendiriyor. Bu işŸi erkeklere bırakmamak lazım, kadınların kocalarını doktora gelmeye mecbur etmesi gerekiyor, bu anlamda prostat kanserinin teşŸhisinde kadınlara önemli bir görev düşŸüyor''
 
Kaynak: AA