Sıcaktan ve Stresten Uzaklaşmak İsteyenlerin Ardesi Yaylalar
Serin havası, ormanları, krater gölleri, dereleri, yöresel yemekleri ve kültürel yaşantı ile öne çıkan Doğu Karadeniz yaylaları, son günlerde artan hava sıcaklıklarından bunalan, çalışma hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenlere alternatif sunuyor.
Doğu Karadeniz'deki yaylalar, yörede hayvancılık yapanlara sağladığı ekonomik girdinin yanı sıra, yürüyüş, çim kayağı parkurları, rafting, kano sporları, av ve olta balıkçılığı için uygun akarsularıyla yıl boyunca turizm açısından önemli potansiyel oluşturuyor.
Yaz aylarının sıcak ve nemli havası ile iş hayatının stresi, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak, buz gibi suları kaynağından içmek ve yöresel yemeklerden tatmak isteyen turistler, soluğu Doğu Karadeniz'in yaylalarında alıyor.
Yörede bazıları Bakanlar Kurulu kararınca turizm merkezi ilan edilen ve güzellikleri ile göz dolduran yaylalarda, geçmişte yine "konar göçer" yaşam tarzının sonucu olarak ortaya çıkan ve halen yöre kültürü, geleneklerine göre sürdürülen yayla şenlikleri de turistlerin beğenisini topluyor.
''Ah gene geldi yaz başları, erir dağların karları, hastalara şifadır Trabzon yaylaları'' gibi sözlerle yöresel türkülere konu olan Trabzon'daki yaylalardan Kadırga Yaylası Otçu Haftası Şenliği, Şalpazarı Geyikli Beldesi Sis Dağı Şenlikleri, Akçaabat ilçesi Hıdırnebi Yaylası Şenliği, Maçka Lişer Yaylası Soğuksu Şenliği, Vakfıkebir Karadağ Yaylası Şenlikleri kalabalık katılımla yapılıyor.
Geçmişte yaylacıların, yazın yaylalarda hayvanlarından elde ettikleri yağ, peynir, süt gibi gıda maddelerini satarak kışlık erzaklarını temin ettiği panayır kültüründen gelen yayla şenliklerinde, aralarında turistlerin de olduğu binlerce kişi bir araya gelip, birlik ve beraberlik içinde piknik yapıyor. Şenliklerde, büyük horon halkaları oluşturulup davul zurna eşliğinde horon oynanıyor.
Trabzon'da gölün yanı sıra doğal yaşamı, bungalov tipi konaklama tesisleri ile Alpler'in güzelliğini geride bırakan Çaykara ilçesindeki Uzungöl, sütlacı ile bilinen Hamsiköy'deki Zigana Tatil Köyü, ahşap yayla kenti ile dikkati çeken Hıdırnebi ve Kadırga yaylaları, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki Kaçkar Dağları'nın eteğinde yer alan doğa harikası Ayder Yaylası ile üzerinden kar eksik olmayan Gümüşhane'deki Çakırgöl ve Camiboğazı Yaylası gibi yüzlerce yayla ziyaretçi bekliyor.
Yaylacıların "kelif" olarak adlandırdıkları tek katlı ahşap evler, ziyaretçileri büyüleyecek güzelliğe sahip. Dağınık yayla evleri, geçmişte taş ya da ahşaptan inşa edilirken günümüzde betonarme olarak yapılıyor. Yaylalarda son yıllarda artan ve önlenmesinde güçlük çekilen kaçak yapılaşma ise görüntü kirliliğine sebep oluyor.
- "Yaylalar dinlenmek isteyenler için çok güzel imkanlar sunuyor"
Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz'deki yaylaların alternatif turizm açısından önemine değinerek, yöredeki yaylaların son yıllarda eşsiz doğası, yeşili ve kültür varlıkları ile alternatif turizmin önemli adreslerinden olduğunu söyledi.
Ziyaretçi sayısının yıllık 3 milyona ulaştığını, bu sayıyı artırmayı hedeflediklerini belirten Öz, "Yöredeki altyapıyı güçlendirmek ve ziyaretçilerin konaklayıp güzel vakit geçirebilecekleri yeni tesislerin yapımı için teşvikler var. Doğu Karadeniz Mastır Planı çerçevesindeki 'Yeşile Yolculuk' projesi kapsamında da Trabzon'un batısından doğusuna, yaylalarda ulaşımı sağlayacak yollarla ilgili çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Öz, yörede mülkiyet ve altyapısı uygun yerlerde otel, motel ve pansiyonculuk alanında güzel uygulamalar bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Yöremiz yayla ve doğa turizminden yararlanmak isteyenler için eşsiz fırsatlar barındırıyor. Bunlardan yararlanmak isteyenler her geçen gün daha fazla Trabzon'u tercih ediyor. Bundan sonra da kendilerini Trabzon'a bekliyoruz. Konuklarımızın en sıcak şekilde misafirperverlikle karşılanarak mutlu ayrılmaları için çalışıyoruz."
Yaylalardaki kaçak yapılaşmaya da değinen Öz, "Yaylalar, doğa ile baş başa kalmak, dinlenmek isteyenler için çok güzel imkanlar sunuyor. Yaylalarda aşırı ve plansız yapılaşmayla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ziyaretçilerimize doğayı bozmadan alternatif etkinlikler sunmalıyız. Gezi ve yürüyüş yolları alternatif macera alanlarına yönelik projelerimiz var" diye konuştu.
Kaynak: AA
Yaz aylarının sıcak ve nemli havası ile iş hayatının stresi, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak, buz gibi suları kaynağından içmek ve yöresel yemeklerden tatmak isteyen turistler, soluğu Doğu Karadeniz'in yaylalarında alıyor.
Yörede bazıları Bakanlar Kurulu kararınca turizm merkezi ilan edilen ve güzellikleri ile göz dolduran yaylalarda, geçmişte yine "konar göçer" yaşam tarzının sonucu olarak ortaya çıkan ve halen yöre kültürü, geleneklerine göre sürdürülen yayla şenlikleri de turistlerin beğenisini topluyor.
''Ah gene geldi yaz başları, erir dağların karları, hastalara şifadır Trabzon yaylaları'' gibi sözlerle yöresel türkülere konu olan Trabzon'daki yaylalardan Kadırga Yaylası Otçu Haftası Şenliği, Şalpazarı Geyikli Beldesi Sis Dağı Şenlikleri, Akçaabat ilçesi Hıdırnebi Yaylası Şenliği, Maçka Lişer Yaylası Soğuksu Şenliği, Vakfıkebir Karadağ Yaylası Şenlikleri kalabalık katılımla yapılıyor.
Geçmişte yaylacıların, yazın yaylalarda hayvanlarından elde ettikleri yağ, peynir, süt gibi gıda maddelerini satarak kışlık erzaklarını temin ettiği panayır kültüründen gelen yayla şenliklerinde, aralarında turistlerin de olduğu binlerce kişi bir araya gelip, birlik ve beraberlik içinde piknik yapıyor. Şenliklerde, büyük horon halkaları oluşturulup davul zurna eşliğinde horon oynanıyor.
Trabzon'da gölün yanı sıra doğal yaşamı, bungalov tipi konaklama tesisleri ile Alpler'in güzelliğini geride bırakan Çaykara ilçesindeki Uzungöl, sütlacı ile bilinen Hamsiköy'deki Zigana Tatil Köyü, ahşap yayla kenti ile dikkati çeken Hıdırnebi ve Kadırga yaylaları, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki Kaçkar Dağları'nın eteğinde yer alan doğa harikası Ayder Yaylası ile üzerinden kar eksik olmayan Gümüşhane'deki Çakırgöl ve Camiboğazı Yaylası gibi yüzlerce yayla ziyaretçi bekliyor.
Yaylacıların "kelif" olarak adlandırdıkları tek katlı ahşap evler, ziyaretçileri büyüleyecek güzelliğe sahip. Dağınık yayla evleri, geçmişte taş ya da ahşaptan inşa edilirken günümüzde betonarme olarak yapılıyor. Yaylalarda son yıllarda artan ve önlenmesinde güçlük çekilen kaçak yapılaşma ise görüntü kirliliğine sebep oluyor.
- "Yaylalar dinlenmek isteyenler için çok güzel imkanlar sunuyor"
Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz'deki yaylaların alternatif turizm açısından önemine değinerek, yöredeki yaylaların son yıllarda eşsiz doğası, yeşili ve kültür varlıkları ile alternatif turizmin önemli adreslerinden olduğunu söyledi.
Ziyaretçi sayısının yıllık 3 milyona ulaştığını, bu sayıyı artırmayı hedeflediklerini belirten Öz, "Yöredeki altyapıyı güçlendirmek ve ziyaretçilerin konaklayıp güzel vakit geçirebilecekleri yeni tesislerin yapımı için teşvikler var. Doğu Karadeniz Mastır Planı çerçevesindeki 'Yeşile Yolculuk' projesi kapsamında da Trabzon'un batısından doğusuna, yaylalarda ulaşımı sağlayacak yollarla ilgili çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Öz, yörede mülkiyet ve altyapısı uygun yerlerde otel, motel ve pansiyonculuk alanında güzel uygulamalar bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Yöremiz yayla ve doğa turizminden yararlanmak isteyenler için eşsiz fırsatlar barındırıyor. Bunlardan yararlanmak isteyenler her geçen gün daha fazla Trabzon'u tercih ediyor. Bundan sonra da kendilerini Trabzon'a bekliyoruz. Konuklarımızın en sıcak şekilde misafirperverlikle karşılanarak mutlu ayrılmaları için çalışıyoruz."
Yaylalardaki kaçak yapılaşmaya da değinen Öz, "Yaylalar, doğa ile baş başa kalmak, dinlenmek isteyenler için çok güzel imkanlar sunuyor. Yaylalarda aşırı ve plansız yapılaşmayla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ziyaretçilerimize doğayı bozmadan alternatif etkinlikler sunmalıyız. Gezi ve yürüyüş yolları alternatif macera alanlarına yönelik projelerimiz var" diye konuştu.