Ak Parti Manisa Danışma Meclisi Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 30 Mart seçimlerinde, Gülen Cemaati'nin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da BDP'yi desteklediğini belirterek, "bu oylar sebebiyle onları affetmiyorum, bundan sonra da affetmeyeceğim" dedi.

Arınç, Manisa Belediyesi Kültür Merkezi'nde AK Parti Manisa Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 30 Mart seçimlerinin üzerinden iki ay geçtiğini, bugün bazı yerlerde tekrarlandığını hatırlattı.
Ağrı ve Yalova'da seçimleri partisinin kazanmasını gönülden istediğini kaydeden Arınç, "bu seçimlerde Bitlis Güroymak'ta, tarihteki meşhur ismiyle Norşin olarak bilinen yerde görevli olduğunu" aktararak, cuma günü son mitingi yaptıklarını söyledi.

Arınç, 30 Mart seçimleri öncesinde Manisa'ya 4-5 gün gelmeyi planlarken ancak 1 gün gelebildiğini, genel merkezin kendisini 22 ilde seçim çalışması yapmakla görevlendirdiğini anlattı.
- "Yurtlarını basanlara oy verdiler"
Bülent Arınç, Türkiye'de tek başlarına seçimlere girdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hani yedi düvel derler ya, karşımızdaki bütün partiler gizli, açık ittifaklar kurdular. Yeter ki AK Parti kazanmasın, AK Parti'nin karşısında hangi parti güçlüyse o kazansın diye çalıştılar. 2009'da da aynı şeyi yapmışlardı. 2014'te de bunu çok açıkça yaptılar, buradan bu tarafa, buradan bu tarafa oy geçişleri, herkesin hissettiği kadarıyla ciddi boyutlara ulaştı. Seçimler öncesinde siyasi partiler arasındaki oy gelip gitmelerini herkes ibretle izledi ama geçen seçimlerde olmayan bir başka şey bu seçimde karşımıza çıktı. Kendilerine dini bir hizmet grubu adıyla Türkiye'de belki 10 binlerce insanın teveccühünü kazanmış, onların desteğiyle hizmet ettiğini zannettiğimiz bir kısım insanlar da açıkça AK Parti'nin karşısında, yerine göre MHP'yi yerine göre CHP'yi çok açık bir şekilde desteklediler. Beterin beteri de var biliyor musunuz? MHP'ye oy vermek, CHP'ye oy vermek ve AK Parti'ye oy gitmesin diye kapı kapı dolaşmak belki bir şekilde affedilebilir, ama unutmayın aynı kişiler Güneydoğu Anadolu'da her gün tokat yedikleri, her gün yurtlarının basıldığı, her gün tehlike olarak görüldükleri, her gün bu hizmetlerde çalışanların tehdit altında kaldığı bölgede de BDP'yi desteklediler biliyor musunuz? BDY'ye oy verdiler, çok enteresandır. Önce inanamamıştım. Sandık sonuçlarını karşıma getirdiler, bunların içinde resmi görevlilerin bulunduğu yerlerdeki oy sandıkları da var. Kulaklarıma inanamıştım, şimdi gözlerime inanamadım. CHP, MHP bunlar da Türkiye'nin partisi. BDP de Türkiye'nin partisi ama neler yaptıklarını bilmiyor muyuz? Niçin çalıştıklarını, niçin siyaseti kimlerin talimatıyla yerine getirdiklerini bilmiyor muyuz? Kaçırılan çocuklar, düne kadar işlenen cinayetler, terör örgütüyle içli dışlı olmalar, kulağı Öcalan ve İmralı'daysa, gözü de Kandil olanlar nasıl desteklenebilir? Bunlara nasıl dini hizmet iddia eden insanlar oy kullanabilir? Kanım dondu.
- "Cemaati affetmeyeceğim"
Bülent Arınç, Doğu ve Güneydoğu'da BDP'yi desteklediğini belirttiği Gülen Cemaati'ne kırgın olduğunu şu sözlerle ifade etti:
"Bu camianın içerisinde bugüne kadar çok sevildiğimi bildiğim halde bütün hizmetlerine açıkça destek olduğum ve onları her yerde müdafaa ettiğim halde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da verdikleri bu oylar sebebiyle onları affetmiyorum, bundan sonra da affetmeyeceğim. Norşin' maneviyat önderlerinin bulunduğu bir yerdir. Çok mübarek insanlar var. Oralarda yıllardan bu yana, ister Refah'ta, Fazilet'te, ister AK Parti'de hep başkan seçilmişiz. Bu seçimlerde aramızda 30 oy kaldı. 30 oyun belki 250'si BDP'ye oy verenlerindir. 15 kişilik belediye meclis üyesinin 9 üyesini almışız. Ama belediye başkanlığı seçiminde 30 oyla kaybettik. Her şey çok planlı yapılmış, adrese teslim yapılmış. AK Parti'nin adayı kazanmasın diye 200-250 kişinin hayatında hiç düşünmediği, aklına getirmediği biçimde BDP'ye oy kullandığını bana oranın kanaat önderleri söylediği zaman doğrusu kendimden utandım. Böyle bir mücadelenin arkasında yine Allah'ın dediği oldu, milletimiz ferasetini kullandı, gözünü açtı, aklıyla hareket etti. Bu memlekete yapılan hizmetleri gördü, AK Parti'ye, Başbakanımıza ve hükümetimize karşı kurulan tuzakları anladı, 21 milyon oy, yüzde 45.5 ile AK Parti'yi belediyelerin yüzde 60'ına sahip kıldı. Hamdolsun yüzde 45.5 oy az değil. 2009'da yüzde 38'di. Öbürleri düştüler."
-"Hepsini toplasan bizim paçamıza yapışamıyor"
Türkiye'deki 30 büyükşehrin 18'ini AK Parti'nin aldığını hatırlatan Arınç, bunun Türkiye nüfusunun yüzde 71'ini AK Parti'nin yönettiği anlamına geldiğini söyledi.

Ege Bölgesi'nde oylarının arttığını, belediye başkanlıkları sayısında bir eksilme olmadığı gibi, İzmir'de 1 olan kazanılan ilçe sayısının 6'ya çıktığını dile getiren Arınç, "Züğürt tesellisi saymayın. Konumuz Manisa'ysa, hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok" dedi.

Arınç, Manisa'yı AK Parti'nin büyükşehir yaptığını, CHP ve MHP'nin istemediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Büyükşehir belediye başkanlığını kazanamadık, şöyle oldu, böyle oldu... Şartları hepimiz biliyoruz. Kazanan MHP olmuştur. İyi midir, kötü müdür, Manisa için hayırlı mı, hayırsız mı tartışacak durumda değiliz. Büyükşehir belediyesini bizim kazanmamız gerekirdi, bize yakışırdı, bizim hakkımızdı. Ama şu, şu, şu sebeplerle kazanamadık. Sonuç budur. Bunu dışında AK Parti fevkalade başarılıdır. Merkezdeki iki ilçe, her biri 200 bin nüfusunun üzerinde Şehzadeler ve Yunus Emre'yi AK Parti kazandı. Hatta açık ara fark attı. Bu bir başarıdır. Büyükşehir kazanılamamıştır ama büyükşehrin merkezindeki iki ilçe çok şükür büyük bir başarı göstermiştir. 11 ilçenin belediye başkanlığını kazanmış durumdayız."
(sürecek)
Kaynak: AA