Şehit Madenci Yakınlarından Bayıltan Eylem

Bükköy’deki maden ocağında eşini kaybeden bir kadın, sessiz çığlığa dayanamayarak bayılınca, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Birçok maden şehidi yakınının gözyaşlarını tutamadığı eylemde konuşan Maden Şehitleri Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Nihat Hanay, “Biz unutulduk ama Soma’yı unutturmayacağız” diye konuştu.


Bükköy’de 19 işçiye mezar olan grizu faciasının ardından Türkiye’de ilk olarak Bursa’da kurulan Maden Şehitleri Aileleri Dayanışma Derneği, tüm dünyayı sarsan Soma için yürüdü. Başlarına baret takıp ağızlarını bantlayan dernek üyelerinin yaptığı sessiz eylemi dernek binası önünden başladı.

Minik çocuklar, madende ölen babalarının fotoğraflarını taşıyarak 1 kilometre yol yürüdü. ‘Bu dava bizim değil, tüm madencilerin davası. Bizim canımız yandı sizin yanmasın” yazılı pankart açan dernek üyeleri, şehir merkezinde kendilerini bekleyen ailelerinin yanına geldi.

Ölen madenciler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından madende kocası Erol Ekiz’i kaybeden bir çocuk annesi Neslihan Ekiz, sinir krizi geçirdi. Bayılan acılı kadın, diğer aileler tarafından kolonya ile ayıltılmaya çalışıldı. Önce özel bir araca ardından da gelen ambulansa bindirilen Neslihan Ekiz, hastaneye kaldırıldı. Annesinin halini görünce gözyaşlarına boğulan 6 yaşındaki Furkan’ı ise Dernek Başkanı Nihat Hayat teselli etmeye çalıştı. 5 yıl önceki faciada yürekleri yanan aileler, eski acılarını hatırlatan Soma için gözyaşı döktü.

“BİZ BİLİYORUZ Kİ 3 AY SONRA SOMA’DA DA KİMSE KALMAYACAK”
Maden Şehitleri Aileleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Nihat Hanay, bugünkü eylemlerini ağızları kapalı yürekleri yanık ve sesiz bir şekilde yaptıklarını ifade ederek, “Biz biliyoruz ki 3 ay sonra Soma’da da hiç kimse kalmayacak. O ailelerin yanında da olmayacak. Bugünkü ağzımızın bandının siyah olması, oradaki insanların unutulmaması içindir. Biz, dernek olarak olarak Soma’yı unutturmayacağız. Bir daha böyle elim facialar cinayetler olmaması için biz bugün sessiz ve yalnız yürüdük. İşte 2009 burada. 2009’da yakınlarını kaybeden ailelerimiz burada. Kim var bizim yanımızda? Zamanı geldiğinde onların yanında da kimse kalmayacak. Ama biz Zonguldak’tayız Biz Türkiye’deyiz. Maden Şehitleri Aileleri Dayanışma Derneği genel merkezi olarak maden facialarının olduğu her yerdeyiz. Bu insanları yalnız bırakmayacağız. Bu çocukları yalnız bırakmayacağız” dedi.

“FEYZİOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI İÇİMİZİ KANATTI”
Bükköy’deki faciada sanık avukatlığını yapan Türkiye Baralor Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na eleştiren Başkan Hanay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Metin Feyzioğlu’nun Soma’daki açıklamaları 5 yıl sonra şuradaki ailelerin hepsinin içlerini kanattı. Feyzioğlu, size sesleniyorum. Bir insanın beyni başka kalbi başka dili başka söylüyorsa bizimle işi yoktur. Ne olursanız olun. Siz Bükköy Madeni’nde yönetim kurulunu mahkemelerde savunurken yüreği cayır cayır yanan 19 maden şehidinin yanında değildiniz. Şimdi Soma’daki o ailelerin yanında olmak istiyorsunuz. Nasıl olacak? Bizi nasıl inandıracaksınız. Biz sizlere inanmıyoruz. Savunma kutsaldır. Cinayet işleyenleri de elbette savunursun ama kalbiniz ve diliniz başka konuşmasın. Bizim yaralarımızı kanatmayın”.

“BİZ TÜM AİLELERİN YANINDA OLACAĞIZ”
Bu faciaların unutulması halinde sonunun gelmeyeceğini kaydeden Başkan Hanay, vatandaşları seslerini duymaları hususunda duyarlılığa davet etti. Madende çalışanların güvenliği için gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce alınmasını isteyen Başkan Hanay, şu anada kadar maden facialarında hayatını kaybetmiş 245 çocuğun eğitimi için ana sınıfından üniversiteye kadar burs temin edildiğini söyledi.

Soma’daki facianın ardından bölgede 4 gün boyunca ailelerle görüşerek destek olmaya çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Başkan Hanay, Zongudak’ta da bir şubesi olan dernek için Soma’da da şube açacaklarını dile getirdi. Kamu yararına dernek olmak için Bakanlar Kurulu’na da başvurduklarını ifade eden Hanay, “Biz ailecek Soma’daki ailelere ziyaret edeceğiz. Onları kucaklayıp hep birlikte olacağız. Bundan sonra kimse kalmadı, kimse kalmayacak ama ailelerin yanında biz olacağız. Bu zamana kadar bize destek olan olmayan herkese teşekkür ediyoruz. Özellikle Cumhurbaşkanı Hayrunnisa Gül’e bu zamana kadar bize hassasiyet için çok teşekkür ederiz” diye konuştu.

Grizu faciası davasında, yakınlarını kaybeden ailelerin avukatlığını yapan Mehmet Çetin ise, 19 kişinin hayatını kaybettiği faciayla ilgili davada yönetim kurulu üyelerine 5’er yıl, 3 teknik personele ise 6 yıl 8 ay mahkumiyet çıktığını ve yerel mahkemenin bu kararının 2 yıldır Yargıtay’da olduğunu söyledi.