Burhaniye Chp İlçe Başkanı İstifa Etti

CHP İlçe Başkanı Erman Pazarbaşı, “Geçirdiğimiz yerel seçimlerde bir başarısızlık söz konusu ise ilçe başkanı sıfatıyla tüm ilçe yönetiminin sorumluluğunu üzerime alıyorum” diye başlayan açıklamasında şunlara yer verdi; “Her zaman bir üyesi olmaktan onur duyduğum büyük ailem Cumhuriyet Halk Partisi’nin Burhaniye İlçe Başkanlığı görevinden istifa ediyorum. Bu istifa elbette ki bir makamdan ayrılmaktır. Partimizin değerleri ve ilkeleri doğrultusunda, ülkemin demokratik, laik, insan haklarına saygılı, sosyal hukuk devleti olması yönünde gücüm ve ömrüm yettiğince parti üyesi olarak çalışmaya devam edeceğimi de kamuoyuna duyuruyorum. Çocukları ölürken değil, uyurken susulduğu bir ülke yaratılana değin mücadeleye devam edeceğime söz veriyorum. Burhaniye’de bir yerel seçim geçirdik. Bu seçim neticesinde özet olarak, on yıldır partimizde bulunan Belediye Başkanlığını kaybettik, mecliste ise 13 meclis üyesi ile temsil hakkı kazandık. Seçimlerde başarı tahlili yapılırken birçok parametre üzerinden değerlendirme yapılması mümkündür. Koşullara göre başarı kavramının anlamı şüphesiz ki değişebilmektedir. Ancak en nihayetinde geçmiş dönemdeki oy oranımızın altında bir oy oranı elde ettik ve belediye başkanlığını kaybettik. Bu anlamda başarısız olduğumuzu kabul etmemiz gerekmektedir. Peki neden başarısız olduk sorusuna onlarca cevap bulabiliriz. Önem sıralaması farklı da olsa nedenler konusunda tüm partililerimizin hem fikir olduğunu görmekteyim. Bu nedenleri sıralarken isimlerde bahsetmeyi parti disiplinine uygun bulmamaktayım. Bu nedenle ana başlıklara değinmekle yetineceğim. Partimiz her geçen gün insan kaynakları açısından fakirleşti. Partimizin geleceğini oluşturacak yeni ve genç üye yazımında ve kadro çalışmasında yeterli olamadık. Partililer arasındaki dayanışma ruhunu, samimiyet ve sevgiyi korumak adına çalışmalarımızda yetersiz kaldık.Parti içi grupçuluk ve hizipçilik önüne geçilemeyen bir virüs gibi her geçen gün partinin çoğalmasına, parti içindeki birlik anlayışına engel oldu. Grupçuluğun ve hizipçiliğin önünü alamadık.. Partinin nitelikli yeni liderler ve yeni kadrolar çıkarmasının önündeki engellerden biri olan parti içinde yer alan domine karakterleri aşamadık. Örgüt bu noktada üçüncü yolu yaratmaktansa olan saflardan birinden olmayı tercih etti. Parti içi muhalefeti kucaklayabilecek, kendilerini ifade edebilecekleri zeminleri yaratamadık. Hiç şüphesiz bizim kadar parti içi muhalefeti domine edenlerin kişisel siyasi hırsları ve insani egoları da tarafların bir araya gelmesinde engel olduğu da bir gerçektir. Partililerimize partili olmanın ayrıcalığını egemen olduğumuz hiçbir zeminde (Partide, belediyede) hissettiremedik. İnandıklarımızın ve söylediklerimizde haklı olmanın verdiği rehavet seçimin olası neticesine ortam hazırladı. Partililerimizin de bir söz söyleme ve bir oy hakkı olduğunu söylemişsek de, karar mekanizmalarına tüm partililerimizi katamadık. Bu da aidiyet problemi ve dejenererasyon yarattı. En nihayetin depolitizasyona kadar vardı. Bizlerin, parti yetkililerinin ve partinin önde gelen isimlerinin nezakette, samimiyette, vefada, tebessümde, ilgi de yani insan ilişkilerinden eksik kaldığı da bir gerçektir. Doğru iletişim dilini ve yöntemlerini Burhaniye’deki kimi etnik, mezhepsel, bölgesel gruplarla geliştiremedik. Yukarıda bir kaçına değindiğimiz nedenleri elbette ki daha da çoğaltabiliriz. Bu nedenlere değinmemin bir nedeni de bu yöndeki genel beklentidir, umarım genel beklentiyi karşılamıştır. Özellikle bu başarısızlığı bir yada birkaç kişiye yüklemek de haksızlık olacaktır. Ortada bir başarısızlık varsa bu başarısızlığı yaratanların da, başarısızlığa neden olanlara susanların da, sözde partili olup ta başka parti için çalışanlarında, partili olup çalışmayanlarında, aday olmayanların da, aday olup çalışmayanlarında özetle hepimizin bu işte bir sorumluluğunun kabul ile işe başlamamız gerekmektedir. Ancak sorunlar üzerinde konuşmaktansa çözümler üzerinde konuşmanın daha faydalı olacağını düşünmekteyim. Bugün itibariyle 20 yılı aşkın bir süredir tükettiğimiz partimizin zenginliklerinin son lokmasının bu dönemde tüketildiğini de göz ardı etmemeliyiz” dedi.

Pazarbaşı, görev yaptığı 1 buçuk yıllık süre içinde kendisine destek olanlara da teşekkür etti.