Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Diktatör bozuntusu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu siyasi uslubun dışına çıkarak Başbakan Erdoğan'a hakaretlerde bulundu.

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Diktatör bozuntusu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşma yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle;

Demokrasi sıradan kazanan bir olay değil, ağır bedeller ödenmiştir. 21. yüzyılda mutlak hakimiyet, mutlak güç diye bir şey yoktur. Güçler ayrılığı vardır. Çağdaş demokrasilerde 4. güç olarak medya vardır. Mutlak güce dönen bir sürecin içine girmiş oluyoruz. Öfke ile yönetilen toplumlar ağır bedeller ödemiştir. Biz 21 yüzyıl Türkiyesinde ağır bedeller ödemek istemiyoruz, birinci sınıf demokrasi istiyoruz.

Siyasetçi her eleştiriyi dikkatle dinlemek zorundadır. O eleştiri doğru olmayabilir, eleştiri bizi rahatsız edebilir. Ama biz aklımızı kullanacağız, sabırlı davranacağız, dikkatle dinleyeceğiz. Her eleştiriden ders çıkaracağız. Bunu yaparsanız devlet adamı kimliğini yakalamış olursunuz. Bunu yaparsanız bir ülkeyi yönetmeyi hak etmiş olursunuz. Eğer siz öfke ile kalkar, öfke ile hareket ederseniz sadece kendinizi değil, bir toplumu ateşe atmış olursunuz. Konuşmayan toplum olmaz, herkes konuşacak.

Olmazsa olmaz kürsü dokunulmazlığımız var. Biz buna özen gösteriyoruz ama iktidar gerekli özeni gösteriyor mu?

Sözden korkulur mu? Düşünceden korkulur mu? Özgür düşünceyi içlerine sindirmiyorlar. Herkes konuşmalı ve düşüncesini özgürce dile getirmelidir.

Düşüncesini açıklayana tahammül edemiyoruz. Kim söylüyor? Bunu devletin yöneticisi, bir diktatör bozuntusu söylüyor. Bunu asla kabul etmeyiz. Her düşünceye saygımız var. Eleştirel aklın olmadığı bir toplum gelişemez.

Danıştay töreninde bir kişiye elini uzattım ama ayağa kalkmadı. Genelkurmay başkanı geldi, baktım esas duruşa geçmiş. Elini uzatıyor, başını eğmiş. Saygıda kusur etmemek insan olmanın temel kuralıdır.

Esas duruşa geçebiliyorsun ama eleştiriye tahammül edemiyorsun. Yanındakilerle konuşmaya başladı, ses tonunu artırarak. Ayağa kalkarak ‘edepsizlik yapma' dedi. Hayatımda gördüğüm dünyanın en cahil adamı.

Konuşmada edebi aşan tek bir cümle yok, tam tersine son derece saygılı ifadeler, kaldı ki bizi de eleştirdi anamuhalefet partisi olarak. Biz saygıyla dinledik, neden? Çünkü Şeyh Edebali kültürünü biliyoruz. ‘Baştan aşağı yalan' dedi. Hukukun üstünlüğü, yargının tarafsızlığı ona göre baştan aşağı yalan.

‘Hukukun üstünlüğü bu ülkede yok' diyorlar. Metin Feyzioğlu'nun Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı'na seçilmesi milletvekillerinin seçilmesinden daha demokratiktir.

Darbe hukukun arkasına saklanıyor. O da bir darbeci. Ben diktatör deyince rahatsız oluyor. Sen diktatör değil, diktatör bozuntususun. ‘Yasama benim için ayak bağıdır' diyorsa o diktatör bozuntusudur.

'Bu davanın savcısıyım' dedin. Şimdi kalkıp timsah gözyaşları döküyor. Diktatörler bunu yapar, demokratlar değil.

CHP olduğu sürece senin söylediklerin gerçekleşmeyecek.

Diktatörlerin bir özelliği daha var. Kime 'kardeşim' dediyse bir süre sonra arkadan hançerlemişler.

Hayatım boyunca parayı bu kadar seven birini görmedim. Para deyince bütün sigortaları atıyor.

Menderes kim sen kim. Menderes'in adını ağzına alacak son kişisin. Menderes ‘Paraları sıfırlayın' demedi, Menderes ‘Siz bir vakıf kurun' demedi. Çocuklarının ticarete atılmasını istemedi.

17 Aralık neyin darbesi? 700 milyarlık kol saatini bakanın koluna darbeciler mi taktı.