'Dörtnala Tarih' Sempozyumu Başladı

Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkçede atlarla ilgili çok sayıda sözcük bulunmasına rağmen filolojik yönden bu geniş mirasın yok olduğunu belirterek, "Sayısız atla ilgili kelime Türk gencinin kafasında yoktur" dedi.

Ortaylı, Bilkent Üniversitesi'nde düzenlenen "Dörtnala Tarih/Galloping History" sempozyumunun açılış konuşmasında, imparatorluklar kuran Doğu toplumlarının Batı'dan en büyük farkının atın bir savaş, iktidar aracı ve estetik unsuru olmasını vurgulayarak, Batı'da atın üretim aracı olarak kullanıldığına işaret etti.
Endülüs İspanya'sında ve Doğu seferlerinde at kullanmayı çok iyi öğrenmeye başlayan Batı Avrupa'nın, ilk defa 12. asırdan itibaren atı ziraatte kullanmaya başladığını bildiren Ortaylı, "Bu Batı üretiminin bütün yapısını değiştirdi ve giderek o asil at, adi işler yapan, ulaşımda kullanılan bir araç haline dönüştü" diye konuştu.


Türkiye'de de 19. ve 20| yüzyılda atın hızla terk edildiğini ve gösteri aracı olarak kullanıldığını anlatan Ortaylı, her şeye rağmen atların kullanımının yaygınlaşmasını istediklerini söyledi.

Ortaylı, Türklerin menşeinin at göçebeliğinin yarattığı bir hayat tarzı olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:
"Ama ne hazindir bugün o toplumdan geriye kalan miras şudur; filolojik yönden bu geniş miras yok olmuştur. Atla ilgili sözcüklerin çok kalabalık olduğunu biliyoruz, bu kaybolmuştur. Sayısız atla ilgili kelime Türk gencinin kafasında yoktur. Türkler ata binmeyi uzun zamandır ihmal etmektedirler oysa az sayıdaki ırk kardeşleri hala at sırtındalar. Anadolu coğrafyası içinde atın sadece bir spor aracı olarak değil, toptan bir dinleme, tedavi, tarz-ı hayat olarak geliştirilmesinin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Binicilik federasyonlarına ve onunla ilgili teşekküllere teşekkür ederiz ama inşallah ileride bu iş için bazı bakanlıklara ve bazı eğitim kurumlarına da teşekkür edebilelim. "

-"At Türkün kanadı"
Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Genel Sekreteri Osman Hattat da ata mirası atın tanıtılmasını amaçladıklarını belirterek, atın Türk kültüründe "Türkün kanadı", "murat" olarak görüldüğünü, Türkün ata saygınlık kazandırarak sanatında, edebiyatında ve müziğinde yer verdiğini söyledi.

Türkiye'deki yarış ve yetiştiricilik tarihini anlatan Hattat, Türkiye Jokey Kulübünün kuruluşu, amaçları, faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.
Hattat, ata ve at yarışlarına ilginin arttığını ve sektörün son bir yılda yüzde 10 civarında büyüdüğünü bildirdi.

-Dörtnala Tarih
Sempozyum kapsamında "Kahraman Atlar-Adsız Kahramanlar" isimli sergi de ziyarete açıldı. Sempozyum dolayısıyla yerleşkeye getirilen TJK'ya ait farklı cinslerdeki atlar da katılımcılar ve öğrenciler tarafından yoğun ilgi gördü.
"Dörtnala Tarih: Algılar ve Yaklaşımlar", "Osmanlı İmparatorluk Atları", "Asaleti Yetiştirmek", "Cephede Nal Sesleri", "Atların Dünyasına Dair", "Hanımlar, Atlar ve Kültür", "Atlardan Kalan", "At, Tarih, Kültür ve Gündelik Yaşam" konularıyla devam edecek sempozyumda, yurt içi ve dışından 30 bilim insanı sunum yapacak.
Sempozyum 18 Nisan Cuma günü sona erecek.
Kaynak: AA