Balıkçılar Yeni Eleman Yetişmemesinden Dertli

Denizlerde av yasağının başlamasıyla teknelerini kıyıda dinlendiren balıkçılar, mesleği devam ettirebilecek yeni çalışan bulunamamasından dertli.

Denize 1 Eylül'de "vira bismillah" diyerek açılan balıkçılar, 15 Nisan'da trol ve gırgır tekneleri için av yasağı başlaması nedeniyle yeni sezona kadar teknelerini bakıma alacak. Geçen sezonun değerlendirmesini yapan balıkçılar, mesleği devam ettirebilecek yeni personel bulunamamasının sıkıntısını yaşıyor.
Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleklerinin genellikle aileden kalan bir iş olarak sürdürüldüğünü ancak balıkçılığı devam ettirebilecek yeni kişilerin bulunamadığını anlattı.
Av sezonunda farklı türlerde balık tutularak tüketim yapıldığını ifade eden Arslan, "Sezonun başlamasıyla palamut avcılığı iyi geçti. 1 veya 1,5 ay süren palamut avcılığı oldu. Daha sonra palamudun kaybolmasıyla hamsi avcılığı başladı.

Aralık ayına kadar yaklaşık 4 ay hamsi avlandı. O zaman diliminde de vatandaşımız bol miktarda hamsi tüketti. Aralık ayından sonra hamsinin de kaybolmasıyla tezgahlarımızda istenildiği gibi balık olmadı" dedi.

Sezonun bitmesiyle büyük teknelerin "paydos" ettiğini dile getiren Arslan, "Bundan sonra küçük teknelerle mezgit avcılığı yapıp havaların ısınması ile barbun, tekir ve istavrit gibi balıkları avlayacağız. Bol miktarda olup olmadığını söylemek için erken. Çünkü sular soğuk ve balıklar kıyıya daha gelmedi" diye konuştu.

- "Balıkçılığımızın geleceği aydınlık değil"
Arslan, görünen tabloda balıkçılığın gelecek adına umut vermediğini savunarak, şöyle devam etti:
"Çünkü her sene daha da kötüye gidiyor. Hiçbir balık türünde artış yok. Özellikle hamsiden sonra kalan balıklarımıza bakıldığında mezgit, istavrit, barbun ve kalkan gibi ürünlerde artış gözükmüyor. Stok azalıyor. Balıkçılığımızın geleceği aydınlık değil. Bunun için neler yapılabileceği, ne tür kararlar alınabileceği bu işi yöneten üst düzey temsilcilere bağlı. Biz zaten görüşlerimizi sorumlu kişiler olarak gerekli yerlerde, toplantılarda dile getiriyoruz. Maalesef bu zamana kadar istediğimiz düzeyde kararlar alınamadı. Kısa vadeli alınacak kararlar, çıkarılacak yasalar belli ki balıkçılığı artırmayacak."
Denizin "nadasa bırakılmasını" öneren Arslan, "Eğer bu denizler nadasa bırakılırsa gelecekte balık görebiliriz ama bu şekilde avcılık devam ettiği sürece denizlerimizin geleceği iyi değil" dedi.

- "Gelecek neslimiz bu işe sıcak bakmıyor"
Personel sıkıntısı yaşadıklarına ve işe başlayanların kısa sürede ayrıldığına dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:
"Personeli 3 gün çalıştırabiliyorsun ama dördüncü gün bulamıyorsun. Çünkü ona da çalışması için, evine ekmek götürmesi adına para vermen gerekiyor. Bunu da denizden kazanıp vermen gerekiyor ama veremeyince seni bırakıp gidiyor. Şunu söyleyebilirim ki 3 veya 4 sene sonra bölgemizde balıkçılık faaliyeti sürdürülebilir mi, bu konuda şüphem var. Balıkçılıkta üçüncü nesilim. Dedem, babam ve ben. Denizlerde ürün olmayışı ve gelir getirmemesinden dolayı gelecek neslimiz bu işe sıcak bakmıyor. Bundan dolayı da üç, beş sene sonra bu denizlerde çalıştıracak eleman bulamayacağız."
Arslan, çocukluk döneminde balık tutmak için heyecanla denize gitmek istediklerini belirterek, artık bölge insanının farklı meslek dallarını seçtiğini dile getirdi.
Kaynak: AA