CHP Kırklareli mitingi 2014 - Kılıçdaroğlu hükümeti eleştirdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Neden gazetecilerimiz hapse atılır. Neden akademisyenlerimiz hapse atılır. Bu gerçeği bütün yurttaşlarımın bilmesini istiyorum." dedi.

CHP Kırklareli mitingi 2014 - Kılıçdaroğlu hükümeti eleştirdi
Kılıçdaroğlu, Kırklareli mitinginde yaptığı konuşmada, 'Ben kendim için çalışmayacağım, Sizler için çalışacağım. Hakkari'de, Diyarbakır'da, Edirne'de Van'da, Trabzon'da bir işsiz çocuk varsa önce ona iş bulacağız, önce o çalışacak. Herkes huzur, herkes barış içinde yaşayacak. Biz bu ülkeyi kan ve gözyaşı içinde kurduk. Büyük mücadele verdik. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye bıraksınlar diye dedelerimiz, babalarımız şehit oldu, gazi oldu. Her seferinde demokrasimizi biraz daha büyüttük, biraz daha geliştirdik. Ülkenin saygınlığını bütün dünyada koruduk. Nereye gidersek gidelim ülkemizle, insanımızla gurur duyduk. Temiz siyaseti egemen kılmak için olağan çaba harcadık. Ülkede temiz siyaset olsun. İnsanlar politikacılara baksın, örnek alsınlar diye düşündük. Ve çıktılar meydanlara dediler biz yolsuzlukla mücadele edeceğiz dediler, yolsuzlukla mücadele edeceğiz dediler, yasaklarla mücadele edeceğiz dediler. Milletimiz güvendi oy verdi onlara. 3. kez geldiler ve ülkeyi yönettiler. Bugün hiçbirimizin kabul etmediği bir başka Türkiye ile karşı karşıyayız' dedi.

Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verenlere seslenen Kılıçdaroğlu, 'Elinizi vicdanınıza koyun ve öyle konuşun. Siz bunu başbakan olarak getirdiniz. Eyvallah demokrasiye saygımız var. Sizin oylarınıza bir şey söylemiyorum. O oylar sizin ananızın ak sütü gibi helaldir. Ama harama asla ortak olmayın. Şimdi sizin vicdanınıza sesleniyorum hala bu adama güveniyor musunuz? Bu ülke bizim ülkemiz. Dersini demokratik yollardan vereceğiz. Ben çalışacağım, hep beraber çalışacağız' dedi.

17 Aralık sabahı Meclis'in önünde bir eylem olduğunu belirten Kılıçdaroğlu 'Genç bir çocuk açım diye kendisini yaktı ve 10 gün sonra da hastanede yaşamını yitirdi. Aç olduğu için kendisini yakıyor 21. yüzyılın Türkiyesinde, işsiz olduğu için kendisini yakıyor 21. yüzyılın Türkiye'sinde. Yine Van'da bir baba çocuğunun cenazesini sırtında torbada taşıyor 21. yüzyılda. 21. yüzyıl Türkiye'sinde bütün dünyadan daha fazla pek çok ülkede gazeteciler hapiste ama dünyada gazetecisi hapiste olan 1 numaralı Türkiye'dir. Neden gazetecilerimiz hapse atılır. Neden akademisyenlerimiz hapse atılır. Bu gerçeği bütün yurttaşlarımın bilmesini istiyorum. Türkiye yeni bir yol haritası çizmek zorundadır. Barışa, huzura doğru giden, saydam, temiz bir siyasete doğru giden yeni bir yol haritası çizmek zorundadır. Ecevit, Demirel, Menderes, bu ülkenin insanıydı. Bunların yaptığını Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiçbir başbakan yapmadı. Ne diyordu Ecevit'Ne ezen ne ezilen insanca halkça bir düzen' diyordu. Aynı şeyi söylüyoruz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, varlık içinde, birlikte içinde özgür biçimde yaşayalım diyoruz' dedi.

Konuşmasında, çiftçilere de seslenen Kılıçdaroğlu, 'Trakya'yı biliyorum. Çiftçinin buradaki durumunu da biliyorum, bereketli topraklarını da biliyorum. Son 11 yılda tarımdan vazgeçilen alan 35 milyon dönüm. 1 Trakya büyüklüğünde. Çiftçi ekmiyor ekse karşılığını alamıyor. Dünyanın en pahalı mazotunu sana satıyorlar çiftçi kardeşim. 5 lira oldu litresi. Seçimlerde söz verdim. Çiftçiye satılan mazotun litresini 1 buçuk lira yapacağım diye. Aynı şeyi yine söylüyorum. Ben bu yolsuzlukları bitireceğim çiftçiye mazotu 1 liradan satacağım. Bu Kılıçdaroğlu sözüdür. Narenciye üreticisi, ayçiçeği, buğday, patates üreticisi öyle. Çiftçi perişan. Çiftçi ürününü satardı iyi para alırdı. Huzur vardı ve çiftçi hayatından çok memnundu. Şimdi hayatından memnun mu? Memnun değil. Eskiden olduğu gibi alın terinin karşılığını alıp, hayattan memnun bir şekilde yaşamını sürdürmek istiyorsa çiftçi kardeşim şapkasını önüne kayacak ve düşünecek. Hiç endişe etmeyin bizim bir sloganımız daha var. Öce halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek diyoruz' dedi.

Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Biz güzel bir Türkiye istiyoruz, barış içinde yaşayan Türkiye istiyoruz. Son 4 yılda ortalamam büyümemiz yüzde 4. En az yüzde 6 büyümemiz lazım. Devletin saydam olması lazım, devletin vatandaşa hizmet etmesi lazım. Biz halkımıza asla yalan söylemeyeceğiz. Söz verdim siyasete girerken asla millete yalan söylemeyeceğiz. Bu bizim karakterimizdir, bizim yapımızdır, bizim ruhumuzdur bu. Halka doğruları söyleyeceksiniz. Yolsuzluğa asla müsaade etmeyeceğiz. Kim yaparsa yolsuzluğu hesabını verecektir. Biz temi, güzel, ahlaklı siyaset istiyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan siyaset istiyoruz, inançlara saygı istiyoruz. İnancı siyasette sömürü haline getirmek istemiyoruz. Din iman edebiyatı yapıp milleti soymak istemiyoruz. Herkesin inancına, kimliğine saygı duyuyoruz. Her zaman söyledim herkesin inancı, kimliği benim başımın üstüne. Benim derdim işsizler. Onlara nasıl iş bulacağız. Benim derdim emekliler onların aylığını nasıl arttıracağız. Benim derdim halk, halk nasıl zenginleşecek. benim derdim kadınlar evinde huzur içinde nasıl oturacak, onlar evlerinde tencereyi huzur içinde kayanatacaklar. Onların derdi ise cepleri. Nasıl milleti soyacağım diyorlar. Kavgayı bitireceğiz, huzurlu, barış içinde yaşayan bir Türkiye'yi sağlayacağız. Herkesi kucaklayacağız, herkesin yanında olacağız. Kırklareli'nin bir özelliği daha var. Her evde 1 kişi mahkemelik. Gezi eylemlerini desteklediler diye. Ne oldu gezi eylemlerinde. Gençlerin sokaklarda demokrasi, özgürlük, barış, huzur istiyoruz demelerinden daha doğal ne olabilir. Delikanlı onlar, bizim umudumuz, bizim geleceğimiz onlar. Onların umudu ile biz Türkiye'yi düşünüyoruz. Siyaset yolunu onlara açmaya çalışıyoruz. Onları ne hale getirdiler. 6 tane genç çocuğumuz öldü. Onlara üzülmedi. Vah vah seramikler kırılmış dedi.

İnsan ölüyor kardeşlim. Vicdan var mı bunlarda. Sizleri seviyorum, sizlere hizmet etmek istiyorum. Düzgün hizmet etmek istiyorum. Yolsuzluğun yasakların, yoksulluğun olmadığı, özgürlüğün olduğu Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz'.

Kaynak: İHA