Başbakan Yardımcısı Arınç Söğüt'te

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bütün Türkiye'de en yüksek oyla kazanmalıyız ki bu partiye tuzak kuranlar, bu hükümeti düşürmek isteyenler, bu hükümetin gidici olduğunu söyleyenleri utandıralım" dedi.

Seçim çalışmaları için Bilecik'in Söğüt ilçesine gelen Arınç, partisinin ilçe başkanlığı tarafından düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, Söğüt Belediye Başkanı Osman Güneş'in bayrağı bu seçimde Osman Yılmaz'a devrettiğini kaydetti.

Türkiye'de herkesin görmek isteyeceği yerlerden birisinin Söğüt olduğunu ifade eden Arınç, "Son yıllarda özellikle bu ilginin daha da arttığını biliyorum. Ben de bana bağlı olan kurumları sürekli Söğüt'ü tanıtmaya, burada yaşanan tarihi tekrar canlandırmaya davet ediyorum. İnşallah gelecek içinde de böyle olacaktır. TRT pek çok belgesel hazırladı. Anadolu Ajansı sizleri dünyaya tanıtıyor. Türk Tarih ve Dil Kurumu da Söğüt ile ilgili pek çok sempozyumları, çalışmaları yapıyor" diye konuştu.

- "Ülkemizin geleceği için oy isteyin"
Arınç, Türkiye'nin seçimlere gittiğini hatırlatarak, artı oylara ihtiyaçlarının olduğunu bildirdi.
Hedeflerinin, seçimi en yüksek oyla kazanmak olduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu:
"Bütün Türkiye'de en yüksek oyla kazanmalıyız ki bu partiye tuzak kuranlar, bu hükümeti düşürmek isteyenler, bu hükümetin gidici olduğunu söyleyenleri utandıralım. Biz Türkiye'de bunun örneklerini verdik. 3 milletvekili seçiminde üçünde de oyumuz arttı. Yüzde 35, 47 ve yüzde 50 oldu sonunda. İki belediye seçimi kazandık, 2 referandum kazandık. Şimdi bu seçimde bizim oyumuz Osman Güneş'in aldığı oydan daha fazla olmalı ki AK Parti'nin yükseldiğini göstermeliyiz. Aşağıya doğru değil, yukarıya doğru gittiğini sadece Söğüt'e, Bilecik'e değil sadece Türkiye'ye değil, Türkiye üzerine hesap kuran dünyanın her merkezine bir mesaj vermeliyiz."
- "Çalışıyoruz, gayret ediyoruz"
Arınç, hükümetin 11 yıldan beri Türkiye için çok şey yaptığını ifade etti.

Türkiye'nin birçok konuda geliştiğini anlatan Arınç, şöyle devam etti:
"Geldiğimiz nokta hamd olsun çok güzeldir ve gidişat yine bizim başarılı olduğumuzu gösteriyor. Ocak ve şubat ayının ihracatı, geçen senenin ocak ve şubatına göre yüzde 14 daha fazla. 160 milyar dolarlık ihracata gidiyoruz. Arkasında fert başına düşen milli geliri 2003'te 2 bin dolardan aldık, şimdi 11 bin 500 dolara çıkartık. Çok şükür hazinemizde para var, çok şükür IMF'ye borçlarımız bitti. Biz ona borç verecek duruma geldik. Sanayi kapasiteli üretimler artıyor. Çok şükür enflasyon çok düşük. İşsizliği yüzde 10'un altına indirdik. Başarılıyız, Allah'a binlerce şükür olsun. Çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Yemiyoruz, içmiyoruz, devletin hazinesini güzel işlere harcıyoruz, Allah bereketini veriyor. Kimse bunu inkar edemez, bu ülkeyi 11 seneden beri idare eden AK Parti hükümeti çok başarılıdır ve bu başarının en büyük payı da Başbakanımıza aittir, Allah ondan razı olsun."
- "Bunların da yüzde 80'i yalan"
Bülent Arınç, 30 Mart'ta yapılacak seçimler öncesinde Türkiye'de bir gürültü koparıldığına işaret etti.
Her akşam 8-10 tane kaset yayınlandığını anlatan Arınç, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kim dinledi bunları? Her akşam bir şey çıkıyor. Daha ne çıkacak bilemem. Bir başbakan çocuklarıyla konuşuyor, bir başkan eşiyle konuşuyor, bir başbakan yabancı bir ülkenin başbakanıyla konuşuyor, özel konuşmalar dahil, devlet icabı olarak yaptığı konuşmaları bile bir ahlaksız çete, kimse o, dinliyor, zamanı geldiğinde bunları servis etmeye başlıyor. Peki bu konuşmalar gerçekte olmuş mu? Bu konuşmalarda geçen hususlar, gerçekten o konuşma içerisinde var mı? Bunların da yüzde 80'i yalan. Bunların yüzde 80'i maksatlı olarak çarptırılmış. Belden aşağıya vurmak, yani çirkin, kötü, iğrenç şeyleri ortaya dökmek ve bunu AK Parti'ye, Başbakan'a mal etmeye çalışıyorlar.
Bize 'laik düşmanı' dediler tutmadı, 'irticacı' dediler tutmadı, 'Atatürk düşmanı, cumhuriyet düşmanı' dediler tutmadı, 'diktatör' dediler tutmadı. Bunlar bize tutmaz. 'Bu adam yiyicidir' derseniz, 'bu adam yolsuzluk yaptı' derseniz, 'bakanlar, bakanların çocukları bu kötü işlerin içerisinde var' derseniz, yargılayalım o zaman. Bir yargı sonucunu görelim de ondan sonra 'kim yanlış yaptıysa cezasını beraber verelim' diyoruz. Hayır o da yok. 'Siz suçlusunuz, siz başçalansınız, hırsızsınız' demeye kalkıyorlar. Yazıklar olsun. Bizim hakkımızda sadece bir iddia var, o iddianın da montaj olduğunu herkes biliyor ama sanki yargılama yapılmış, iddianame tanzim edilmiş, gerçekler bir bir ortaya çıkmış gibi baştan suçlu ilan ediyorlar."
Kaynak: AA