Kılıçdaroğlu'ndan Kabataş çıkışı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan'ın başörtüsünü tarihin en büyük yolsuzluğunu örtmek için kullandığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Utan utan boyundan utan." dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan Kabataş çıkışı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;

'Gürsel Tekin gidecek İstanbul'da Mustafa Sarıgül'ün elini kaldıracak. Onlar bizim parti kültürümüzü bilmez, bizde özgürlük var. Biz onlar gibi düşünmüyoruz, biz demokrasiye inanıyoruz. Biz medya özgürlüğüne inanıyoruz. Biz bu ülkede yolsuzluk hırsızlık arsızlık olmasın istiyoruz.

Biz ahlakı siyasete egemen kılmak istiyoruz, onlar yalanı egemen kılmak istiyor. Biz siyasete girdikten son mal varlığımızı açıklıyoruz, onlar yırtık ayakkabıyla girdiği siyasette bugün dünyanın en zengin başbakanı oluyor.

Onlar kendine oy vermeyen vatandaşı düşman ilan ediyor. Yüzde 50'yi evde zor tutuyoruz diyorlar. Siyasetçinin ahlaklısını seveceğiz. Yalan söyleyen siyasetçiye prim vermeyeceğiz.

Geçen hafta Urla'daki villalardan söz etmişti, biz ahlakı düşündüğümüz için o telefon konuşmalarında özel yaşamla ilgili belli konuşmaları özellikle çıkardık. O villaları yapan adam diyor ki o villalar 35 yıldır orada duruyor diyor. Google'a bakıyoruz ki geçen sene bile yokmuş o villalar. Başbakan 3-5 gün gelsin tatil yapsın diye yaptık diyorlar. Kızı 'havuzu şöyle yapacaksın' diyor. 3-5 gün tatile gelen adam için özel havuz mu yapılır? İki villa uğruna devletin valisini sattın sen. Nasıl bir anlayıştır bu? Zaten villaların var, ne yapacaksın bu kadar villayı? Öbür dünyaya villa götürmeyeceksin. Dünya malına bu kadar sarılan bir insanı hiç hayatımda görmedim.

Parça parça belalarını buluyorlar. Biz doğru durup halka doğruları söyleyeceğiz. Başbakana iftira ediyorlar diyorlar, biz iftira etmiyoruz, sizin ses bandınız yayınlandı. Alnında leke var. Siz hiç böyle bir misafirlik gördünüz mü? Bu benim için villa yapmak demektir. 1. derece sit alanı olan Urla'da yapıyorsun. Vali buna izin vermiyor. Telefon ediyor, 'o vali var ya o vali izin vermiyor' diyor. 'Meraklanma defterini düreceğim' diyor ve dürüyor, Diyarbakır'a sürgün ediliyor.

'30-35 yıldır o villalar orada' dendi, yalan çıktı, bu villalarda başbakan misafir edilecekti dendi, o da yalan çıktı.

Hepimiz kadınlara saygı duyarız. Kadın en değerli varlıktır. Kabataş iskelesinde bir yalan söylendi. Yalanı söyleyen Erdoğan. Baş örtülü bacımızı dövdüler diyor. 8 ay önce söyledi. Daha önce 'Eğer bir kadına söylendiği gibi bir muamele yapılmışsa, dövülmüşse, onu yapanlar insan değildir' dedim. Onların derhal bulunması, yargılanması gerekir dedim.

Mobese kameralar var, bulunması lazım. Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli 70-100 kadar adamın ortasında kaldım. Kabataş iskelesinde, yüzlerce binlerce kişinin geçtiği iskelede. Dövüyorlar, üzerlerine idrarlarını yapıyorlar. Bunu söylüyor ifadesinde. Böyle bir olay olduğunda o iskelede bulunan herhangi birisi 'ya beyler ne yapıyorsunuz? Bir kadına bu kadar adam saldırır' der mi? Der. İnsanlık dışıdır bu. Eğer yapılmışsa insanlık değildir bu.

Emniyete büyük baskılar yapılıyor, görüntüler izleniyor, bakıyorlar ki ortada bir şey yok. Gömrüntü yok, hiçbir şey yok. Sonra bir televizyon kanalımız olağanüstü bir habercilik yapıyor. Görüüntüleri buluyor ve yayınlıyor. Görüntü yok diyorlardı.

Görüntüler 1 Haziran 2013... 19.33 Gübvenlik Harekat Merkezi'nde bu bayan geçiyor. 19.35 iskeleyle güvenlik harekatı merkezi arasından geçiyor.

19.37 Şehir hatları iskelesi önünde bekliyor.

19.40 Şehir hatları iskele ışıklar istikametinde duruyor.

19.58: Eşi geliyor yanına

19:59 Eşiyle ayrılıyorlar.

Ne kavga ne gürültü... Bir ülkeyi yöneten bir başbakan düşünün. Olmayan bir olayı 'Başörütlü bacımı yerlerde sürüklediler' diye halkı kışkırtıyor. Halkıma teşekkür ediyorum bu yalancıya inanıp galeyana gelmediği için. İstediğiniz kıyafeti giyin, benim başımın üzerinde yeriniz var. Hiçbir zaman sizi kılığın şöyle diye eleştirmedim, ama birileri sizin başörtünüzü kullandı. Neden bunları gündeme getiriyor biliyor musunuz? Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk olayı gizlensin diye. Kadının başörtüsü senin yolsuzluğunu örtmez. Sizin başörtünüzü tarihin en büyük yolsuzluğunu örtmek için kullandı.

Rapor 5 gün sonra alınıyor. Bacağının üst kısmında morluk var. Hani yerlerde sürüklenmişti. Üstü çıplak 70-100 kişi... Kabataş'ta böyle bir şey olabilir mi? Utan utan boyundan utan.

Meclis'teki fezlekeler;

Zafer Çağlayan Ekonomi Bakanı: 28 kez, toplam 52 milyon rüşvet almaktan hakkında iddianame var.
Muammer Güler: 10 kez, toplamda 10 milyon dolarlık rüşvet
Egemen Bağış; 3 kez, 1.5 milyon dolar. En mütevazısı bu. Öbürlerine torba torba gidiyordu, buna çikolata kutusuyla gitmiş.

İçlerinden biri de yolsuzlukların kimden kaynaklandığını dile getirdi. Bugün de dmeiş ki bizim yanıtlamayacağımız hiçbir soru yok demiş. Simdi ben sana soru soruyorum sen de bana cevap ver.

1- Bir bakana 700 bin liralık saati paralel devlet mi verdi?
2- Ayakkabı kutusundaki 4.5 milyon doları pararlel devlet mi koydu
3- Bakanların çocuklarının yatak odalarını 7 kasayı paralel devlet mi yerleştirdi_
4- O kasaların içindeki paraları pararlel devlet mi yerleştirdi?
Umreye sizi paralel devlet mi götürdü?
5- Para sayma makinalarını paralel devlet mi koydu?
6- 4 bakan adı yolsuzluğa bulaşınca istifa etti, o 4 bakanı paralel devlet mi istifa ettirdi?
7- 4 bakan istifa ederken benim lehime deklarasyon imzalayın demişti. Bunu da pararlel devlet mi istedi?
8- Kendine yandaş medya oluştırmak için havuz oluşturdun? Bu havuzu paralel devlet mi oluşturdu?
9- Oğlun Bilal Erdoğan vakıf kurdu, devletten ihale alanlar rüşveti o vakfa verdi. Bunu paralel devlet mi istedi?