Sokaklara çıkın demişti! Şimdi hükümeti suçladı

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, CNN TÜRK'te "Ne Oluyor?" programında Şirin Payzın'ın sorularını yanıtladı.

Sokaklara çıkın demişti! Şimdi hükümeti suçladı
HDP lideri Selahattin Demirtaş, CNN Türk ekranlarında Şirin Payzın'ın sorularını yanıtladı. Çözüm süreci ve gündeme dair önemli değerlendirmeler yapan Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın kendisine dönük iddialarına da yanıt veirken, Kobani olaylarında ölen insanlar nedeniyle de hükümeti suçladı.

'Sokaklara çıkın' açıklamasıyla Kobani olaylarının sorumlularından biri olan HDP lideri Selahattin Demirtaş, 6-7 Ekim'deki Kobani eylemlerinde yaşanan şiddet olayları ve 51 kişinin ölmesiyle ilgili, 'Benimle ne ilgisi var, sorumlusu hükümet' dedi.

Arınç'ın 'Sorun bakalım Demirtaş 1.5 ay boyunca nerdeydi' sorusu

Sayın Bülent Arınç tüm gazetecilerin olduğu bir yerde benim nerede olduğumu bildiğini söyledi, keşke bir gazeteci de sorsaydı. Bir buçuk aydır nerede olduğumu partim bilir. Bir grup toplantımız 29 Ekim nedeniyle zaten olmadı, benim sıram geldiğinde de rahatsızdım. Bunun dışında tüm parti çalışmalarındaydım. Sayın Arınç'ın bildiği bir şey varsa açıklasın, şaibe yaratmaya gerek yok.

'Ne Pensilvanya ne de Pentagon'da görüşmem oldu'

ABD ziyaretim 6 ay önceden planlanmış bir konferanstı. Ne Pensilvanya ne de Pentagon'da görüşmem oldu. Sayın Davutoğlu'nun endirekt görüşme mesajı da gelince ziyaretimizi kısa kesip Türkiye'ye döndüm ve kendisiyle görüştüm.

'Hatip Dicle heyette yer alacak'


Hatip Dicle İmralı Heyetinde olacak. Ancak başvurumuz DÖKH Sözcüsü Ceylan Bağrıyanık'ın da heyette olması şeklindeydi. Hükümet bize Ceylan Bağrıyanık için somut bir yanıt vermedi. Çözümü bulamadığımız her gün, her ay, her yıl iş daha da zorlaşıyor. Hükümet bizim olmamış şeyleri söylediğimiz iddiasında ama biz İmralı'da konuşulanlardan farklı bir şey söylemiyoruz. Sayın Öcalan örgütünden ve halktan yetkiyi almış, müzakereyi yürüten kişidir. Hükümet de buna itiraz etmemiştir başından bu yana.

'Yeni tutukluların adaya sevk edilmsi gerekyor'

Kendisi, “Diyalog aşamasını geçtik, müzakere noktasına geldik” diyor. Ama aylardır bu moddayız. Heyetimizin genişletilmesi ve siyasi olarak güçlendirilmesi gerek. Sayın Öcalan'ın yanındaki tutukluların değişerek kendisine sekreteya desteği verecek yeni tutukluların adaya sevk edilmesi gerekyor. Üçüncüsü de, tüm görüşmeleri izleyecek bir gözlemci güç. Bütün bunlar İmralı'da konuşuldu, yetkililer bunlara “Olmaz, olamaz” demedi.

'Hükümetten birbiriyle çelişen çok farklı açıklamalar yapılıyor'


Bunlar da nereden çıktı” gibi işi laçkalaştıran bir yaklaşım sürecin ciddiyetine yakışmıyor. Yasası var, meşruiyeti var, halk destekliyor, o halde müzakereye neden geçilmiyor? Bu sorunun yanıtını net olarak alamadık. Hükümetten birbiriyle çelişen çok farklı açıklamalar yapılıyor. Öyle ki bazen Sayın Arınç kendini tekzip edebiliyor. Bizim ortaya attığımız şeyler uçuk talepler değil ki. Son derece makul, meşru, olağan şeylerden söz ediyoruz. Bunlar Hükümeti zora sokuyorsa demek ki Hükümetin süreçten anladığı başka bir şey. Gizli kapaklı yürüyeceğini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Tam tersine, şeffaf olmalıdır. İsteyen istediğini yazıyor da, ne Sayın Öcalan'ın ne de Hükümetin heyetimizle ilgili bir tartışması yoktur.

Hatip Dicle'nin İmralı heyetinde olması


Hatip Dicle DTK Eşbaşkanı. Heyete katılması işleri pratikleştirir. Aynı şekilde Ceylan Bağrıyanık. Heyet yetersiz olduğu için yeni katılımlar isteniyor değil, genişlemesi için isteniyor.

İmralı'ya sekreterya talebi


Sekreterya, özel ve lüks bir talep değil. Sayın Öcalan yaşı ve gözündeki sorun nedeniyle uzun not yazamıyor. Sekreterya dediğimiz kendisine danışmanlık yapabilecek bazı tutukluların İmralı'ya sevk edilmesidir. Müzakerede bir tarafın baş aktörüyle ilgili basit düzenlemeleri yapmak zor olmasa gerek. Bundan kaçınan bir Hükümetle nasıl olacak, ben de merak ediyorum doğrusu. Sayın Öcalan baş aktör, evet, diğer taraftaki baş aktör de Sayın Erdoğan'dır. Sayın Öcalan ile görüşen heyetin genişleyip bürokratlar heyetinden çıkarak biraz siyasi bir hale dönüşmesi gerekir.

CHP'nin sürece katkısı


CHP'nin iki şekilde sürece dahil olabilme şekli var: 1-İmralı'ya milletvekili, 2-İzleme Kurulu'na katılım. CHP'nin katılımı müzakerenin çok taraflı yürümesini ve şeffaflaşmasını sağlar. Sürece eleştirilerini sağlıklı bir şekilde yapar. Bu önemli, süreçten her ne çıkarsa parlamentoya gelecek. CHP'ye bir kere daha çağrı yapmak istiyorum, önerimizi elinin tersiyle itmesinler. Erdemli bir şey yapıyoruz. Eğer süreçte yanlış giden bir şeyler varsa dışında kalarak değil, içinde olup müdahale ederek düzeltebilir CHP.