Tüp Mide Ameliyatları, Az Yedirerek Zayıflatıyor

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunu olarak kabul edilen, “İleri derecede şişmanlığın” (Morbidobezite) tedavisinde cerrahi yöntemlerin en etkili müdahale yöntemi olduğu, ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliğinin ise başarı oranını artırdığı belirtildi.

Tüp Mide Ameliyatları, Az Yedirerek Zayıflatıyor

Özel Adana Avrupa Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Atilla Akova, mide küçültme ameliyatlarının morbidobezite teşhisi konulmuş hastalara uygulandığını bildirdi. Dr. Atilla Akova, “Vücut kitle endeksi, vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölündüğünde çıkan rakamdır. Bu rakam ideal kilonun yüzde 90-100 üzerinde ise, bu durumdaki hastalar ameliyat edilir. Yani hayatlarının büyük kısmını çeşitli yöntemlerle zayıflamaya çalışarak, sonuçta verdiği kiloları geri alan başarısız hastalara uygulanır” dedi.

HASTANIN AZ YİYEREK DOYMASINI SAĞLIYOR
Mide ameliyatlarının şu an dünyada yapılan en popüler ameliyatlar arasında yer aldığını vurgulayan Dr. Atilla Akova, “Morbidobezite ameliyatları ya da mide küçültme ameliyatları, hastayı az yedirmeye artı yediklerinin mide ve ince bağırsaklarda sindirilmeden atılmasına dayalı ameliyatlardır. Bunların bazıları sadece az yedirmeye yöneliktir. Bazılarında ise ikisi birden kullanılabilmektedir” dedi.

AMELİYAT YÖNTEMLERİ FARKLILIK GÖSTERİYOR
Ameliyatların hastanın niteliğine ve ek hastalıklarına, cerrahın tecrübesine ve imkanlara göre değişebildiğini vurgulayan Avrupa Hospital Genel Cerrrahi Uzmanı Dr. Atilla Akova, “Genelde diyabetik hastalarda tip 2 diabetesmellitus şişmanlığa bağlı çıkan diyabetik hastalarda bypass ameliyatları gibi gıdaların emilimini azaltıcı ameliyatlar uygulanır. Bu ameliyatlarla beraber hastanın kan şekerinde yüzde 90’lara varan iyileşmeler gözlenir” şeklinde konuştu.

AMELİYAT TEK BAŞINA YETERLİ OLMAYABİLİR
Ülkemizde en çok tüp mide ameliyatı yapıldığını ifade eden Dr. Atilla Akova, “Bu ameliyatın tam ismi “sleevegastrectomy”dir. Bu ameliyat, laparoskopik yöntemle yapılan bir ameliyattır. Yani karına 4-5 delik açılarak midenin önemli bir kısmının çıkartılması ameliyatıdır. Bu ameliyattan sonra hastalar az yemekte ve sonuç olarak da zayıflamaktalar. Yalnız hiçbir ameliyat tek başına yeterli olmayabilir. Biz hastaların yaşam tarzlarını değiştirmesi ve egzersiz programlarını arttırması durumunda daha başarılı olabileceğini söylüyoruz” dedi.

ZAYIFLAMAYI İSTEYEN HASTA BAŞARILI OLUR
Hasta uyumunun başarı şansını arttıran en önemli faktör olduğunu söyleyen Dr. Atilla Akova, şöyle devam etti:
“Hasta öncelikli olarak gerçekten bu ameliyatla başarılı olacağına inanmalı. Hayatını değiştireceğini ve zayıflamayı kesin kafasına koyduğunu düşünen hastalar daha başarılı olur. Endişesiz bir şeklide doktora güvenerek ameliyat olan kişiler daha başarılı olur. Ayrıca katı bir diyet programı uygulanmasa bile ameliyatlardan sonra aşırı yağlı, aşırı şekerli gıdalardan uzak durulmalıdır. En önemlisi doktorların diyetisyenlerin tavsiyelerine uyarak biraz daha hareketli bir yaşam sürerlerse ameliyatta başarı şansı çok daha artar.”

5 KİLO VERMEK İLE 30 KİLO VERMEK FARKLI
Ameliyatta başarının hastanın verdiği kilo ile değerlendirildiğini belirten Dr. Atilla Akova, şunları kaydetti:
“Yani aşırı olan kiloların 5 yıl içerisinde yüzde 75’ini verdirebilirsek çok iyi bir sonuç almış oluruz. Başarıdan kastımız budur. Her hasta zayıflıyor ancak 5 kilo vermek ile 30 kilo vermek arasında tabi ki fark var. Başarı, ideal kilonun üzerindeki kiloyu yüze 70 oranında verdirebilmektir.”
Kaynak: İHA