Hastanede Bebeklerin Karıştırıldığı İddiası

Dünyaya getirdiği bebeği hastanede başka bir bebekle karıştırıldığı iddia edilen ve beyin kanamasından hayatını kaybeden avukat Duygu Saruhan Alçıcı'nın cenazesi, toprağa verildi.

Alçıcı için Zincirlikuyu Camisi'nde cenaze namazı kılındı. Törene, Alçıcı'nın eşi Dumrul Alçıcı, babası Ruhi Saruhan, annesi Kadriye Saruhan, kayınpederi Vural Alçıcı, teyzesi avukat Bahar Cengiz, görümcesi Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Köksal da katıldı.

Törende, Alçıcı'nın eşi ve babası taziyeleri kabul ederken, anne Kadriye Saruhan'ın yakınlarının desteğiyle ayakta durduğu görüldü.

Camide gazetecilerin sorularını cevaplandıran Alçıcı'nın kuzeni Gülgün İpek, "Aslında sözün bittiği yer. Acımız büyük. Bebeğimiz Mert ile meşgul olacağız. Duygu'nun ilk çocuğuydu. Çok güzel bir hamilelik geçirdi. Ancak yoğun bakımda uzun süre kaldı. Eşiyle de 2011'de evlendi ve çok mutlu bir evlilikleri vardı. Oğlu da cuma günü 1 aylık olacak. Hukuki süreçle ilgili konulara da ailesi karar verecek" diye konuştu.


Bu arada cenaze törenine, Galatasaray Sportif AŞ Genel Müdürü ve Galatasaray Kulübü İcra Kurulu Başkanı Lütfi Arıboğan, eski Galatasaray Spor Kulubü Başkanı Mehmet Cansun, eski Galatasaray yöneticisi Ali Dürüst'ün yanı sıra adliye, iş ve spor dünyasından çok sayıda kişi katıldı.

Duygu Saruhan Alçıcı'nın cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.

- Babası suç duyurusunda bulundu
Bu arada Duygu Saruhan Alçıcı'nın babası Ruhi Saruhan, İstanbul Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Saruhan suç duyurusu dilekçesinde, Kadıköy Şifa Hastanesi'nde 11 Eylül'de doğum yapan kızının "Mert" ismini verdikleri bebeğinin, aynı gün doğum yapan başka bir hastanın bebeğiyle karıştırıldığını öne sürdü.
Kızı ile eşinin olayı fark etmesi üzerine konuyu hastane yönetimine bildiklerini aktaran Saruhan, "Diğer odaya gitmesi gereken bebeğin kızımın odasına getirildiğini, kızımın bebeğinin de diğer odaya 'yanlışlıkla' götürülmüş olduğunu öğrenmiş olduk. Bu denli saygın olduğu bilinen ve pazarlanan bir hastanede, böyle bir yanlışlığın yapılması, son derece sorunlu bir doğum geçiren ve lohusa olan kızımın üzerinde dehşet bir travma etkisi yaratmış, sağlığının daha da bozulmasına sebebiyet verecek bir üzüntüye neden olmuştur" ifadelerine yer verdi.
Ruhi Saruhan, kızının, jinekolog hekim Birgül Karakoç'un önerisiyle yapılan tetkiklere göre, gebeliğinin ilk ayında normalde 150 bin ile 400 bin arasında olması gereken trombosit değerlerinin 126 binde olduğunu, 6. ayında da aynı seyirde devam ettiğini, kan sayımına ilişkin tahlilleri yapılmadan gerçekleştirilen doğum sonrasında, bu değerin 21 bine düştüğünü kaydetti.

Hiç tetkik yapılmadan, uzman görüşü alınmadan jinekolog hekim tarafından "gebeliğe bağlı hipertansiyon" sorunu olan HELLP sendromu teşhisi konulan ve 15 Eylül'de taburcu edilen Alçıcı'nın, 18 Eylül'de kontrol amacıyla gittiği hastanede trombosit değerlerinin 6 bine düştüğünün tespit edildiğini ancak gerekli müdahalenin yapılmadığını iddia eden Saruhan, kızının, yoğum bakım ünitesindeki yetersizlik nedeniyle başka bir hastaneye sevk edildiğini ancak müdahalede geç kalındığı için hayatını kaybettiğini ifade etti.

- Bebeklerin karıştırıldığı iddiası
Saruhan, kızının sezaryenden bitkin bir şekilde çıkarak odaya getirildiğini, kendisine teslim edilen bebeği emzirmeye başladığını, hatta ailesiyle fotoğraflar çektirip, bunları sosyal medyada paylaştıklarını dile getirerek, suç duyurusu dilekçesinde şunları kaydetti:
"Ancak ertesi gün öğleden sonra, 24 saati aşkın bir sürenin sonunda, bebeği odadan bir bahane ile alarak götürmüşler ve uzunca bir zaman geri getirmemişlerdir. Sonrasında, bebeklerin karıştığı bilgisi kızıma nahoş bir şekilde iletilmiştir. Ailece ilk torunumuza kavuşmanın sevincini yaşamayı düşünürken, sevincimiz adeta kursağımızda kaldı. Korkunç saatler yaşayarak, DNA testi yapılmak zorunda kalınması gibi talihsiz, yeni doğum yapmış bir anneye yaşatılmaması gereken ve kabul edilemez her şey, hastane, doktor ve bu ihmali gerçekleştiren tüm hemşireler tarafından yapılarak, ailemiz perişan edilmiştir. Bu karışıklık, zaten tüm değerleri olması gerekenin ya çok altında ya da çok üstünde olan kızımızın, sağlık durumunun daha da kötüye gitmesine sebebiyet vermiştir."
Olayın ardından hastane yönetiminin sorumluluğu olduğu gerekçesiyle bazı hemşireleri görevden aldığını vurgulayan Saruhan, "Ancak görülmektedir ki hastane bu şekilde kendi sorumluluğunu bertaraf edip, tüm mesuliyeti bir kaç hemşireye mal etmeye çalışmaktadır" ifadelerine yer verdi.
Dilekçede, yetkili doktorlar hakkında "ihmal suretiyle kasten ölüme sebebiyet vermek" suçundan dava açılması istendi.
- Hastaneden açıklama
Kadıköy Şifa Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada, doğum yapan Alçıcı'nın tetkiklerinde HELLP Sendromu şüphesinin doğduğu, tedavi ve takibine devam edildiği belirtilerek, doğumdan sonraki 5. günde genel durumu iyi olan ve tüm kan tablosunun düzelmesi üzerine 18 Eylül'de taburcu edildiği kaydedildi.
Açıklamada, aynı gün kadın doğum uzmanı tarafından yaptırılan tetkiklerde trombosit sayısının çok düşük olduğu tespit edilen hastanın tedavisine başlandığı ancak saat 18.00'de Alçıcı'nın aniden şuur bulanıklığı yaşadığı ve tomografi sonucunda beyin kanaması geçirdiği aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:
"Yoğun Bakım Ünitemize alınan hasta yaşam destek ünitelerine bağlanmış olup, iç hastalıkları, hematoloji, nöroloji, beyin cerrahisi, nefroloji ekiplerince tekrar değerlendirilerek, hematoloji tarafından acilen yapılması önerilen girişimlerin uygulanabilmesi için hastanın hızla hematoloji ünitesi olan bir merkeze transferi planlanmış ve yakınları bilgilendirilmiştir. Tarafımızca bulunan ve hasta yakınlarınca onaylanan merkez ile iletişime geçilerek hastaya ait tüm tıbbi ve diğer veriler paylaşılmıştır. Ambulansımız ile hastanın ilgili merkeze transferi gerçekleştirilmiştir. 18 Eylül'de sadece doğum sonrası rutin bir kontrol için hastanemize müracaat eden hastamıza kendisinde gelişen akut durumu nedeniyle hastanemizde kaldığı kısa süre içinde gerekli ilk müdahaleler ve sevk işlemi yapılmıştır."
Kaynak: AA