Soma'nın 'Şair Kızları' Babalarını Unutmadı
Soma'daki maden faciasında yaşamını yitiren babaları için yazdıkları şiirlerle tanınan Serpil ve Döne Sevinç kardeşler bu bayramda da babalarını unutmadı. Sevinç kardeşlerin babalarının mezarına astıkları şiiri okuyan vatandaşlar göz yaşlarını tutamadı.
Türkiye tarihinin en büyük maden faciasının üstünden 143 gün geçti. Kazada şehit olan madencilerin çocukları bir bayrama daha babasız giriyor. Soma Mezarlığı'nda 301 madenciden 39'unun mezarının bulunduğu Maden Şehitliği, geçen bayram olduğu gibi bu bayram da ziyaretçilerle doldu taştı.
Şehit madencilerin akraba ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda vatandaşın dua etmek için geldiği şehitlik en yoğun günlerinden birini yaşadı. Vatandaşlar, şehit madencilerin mezarı başında dua ederken Manisa Müftülüğü görevlileri de Kuran-ı Kerim okuyor.
Arife günü dolayısıyla babalarını ziyaret eden şehit çocukları arasında Türkiye'nin yazdıkları şiirlerle tanıdığı Serpil ve Döne kardeşler de vardı.
Anne Havva Sevinç ve 3 yaşındaki kardeşleri Salih Efe ile birlikte babaları Celal Sevinç'in mezarının başına gelen kardeşler, kabristana su verdikten sonra dua etti. Gözyaşlarını tutamayan kardeşler daha sonra yanlarında getirdikleri şiirlerini babalarının mezarı başına yapıştırdı.
Babalarına yazdıkları şiiri okuyan Döne Sevinç, babalarının Kurban Bayramı'nı kutlamak için kabri başına geldiklerini belirterek, "Ellerinden, kömür karası gözlerinden öperiz. Sen gittin gideli evimiz soğuk, boynumuz bükük. Kardeşim Salih Efe, 'baba, baba' diyerek yollara koşuyor. Bilemiyor ki hiç gelmeyeceksin babam. Kömür karası gözlerini hep beraber çok özlüyoruz. Bu kazaya sebep olan, bizi bu hallerde koyanları, yetim bırakanları önce yüce Allah'a sonra Türkiye Cumhuriyeti adaletine havale ediyoruz. Kömür karası gözlerin nurlar içinde kalsın" dedi.
- 3 yaşındaki oğlu ve 83 yaşındaki ninesi
Kabristanın en ilgi çeken ziyaretçilerinden birisi de şehit madenci Uğur Çolak'ın 3 yaşındaki oğlu İsmail ve 83 yaşındaki babaannesi Gülsüm Çolak oldu. Torununun mezarı başında gözyaşı döken Gülsüm Çolak, yaşamını yitiren torunun çocuğuna tutunarak ayakta durabildi.
Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak ise bu acının unutulacak gibi olmadığını, "Bizim acımız dinmez, ta ki yanlarına varana kadar" dedi.
25 yaşında yaşamını yitiren evladının 2 çocuğunun bulunduğunu, onlara sarılarak teselli bulmaya çalıştıklarını, torununun henüz 3 yaşında olmasına rağmen babasının öldüğünün farkında olduğunu anlatan Çolak, "Nerede bir mezarlık görse babam diyor. Baba denince 'uf oldu' diyor. Çocukları, geride bıraktığı eşi için zor ama baba için de çok zor. Babayı kaybedene yetim, anneyi kaybedene öksüz, eşini kaybedene dul diyorlar, evladını kaybedene ne diyorlar ?" diye konuştu.
Soma'nın unutulduğunu, insanların kaderi ve acısıyla baş başa bırakıldığını savunan Çolak, kazanın sorumlularının cezalandırılmasını istediklerini, tüm şehit ailelerinin adli süreçle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi.
Merhum eşi Kader Yıldırım'ın kabrini 6 yaşındaki oğlu Onur ile birlikte ziyaret eden Şengül Yıldırım da kendileri için artık bayramın olmadığını, aylar geçse de acılarının hiç hafiflemediğini söyledi.
Öte yandan Maden Şehitliği'nde Kızılay tarafından lokma döktürüldü.
Kaynak: AA
Şehit madencilerin akraba ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda vatandaşın dua etmek için geldiği şehitlik en yoğun günlerinden birini yaşadı. Vatandaşlar, şehit madencilerin mezarı başında dua ederken Manisa Müftülüğü görevlileri de Kuran-ı Kerim okuyor.
Arife günü dolayısıyla babalarını ziyaret eden şehit çocukları arasında Türkiye'nin yazdıkları şiirlerle tanıdığı Serpil ve Döne kardeşler de vardı.
Anne Havva Sevinç ve 3 yaşındaki kardeşleri Salih Efe ile birlikte babaları Celal Sevinç'in mezarının başına gelen kardeşler, kabristana su verdikten sonra dua etti. Gözyaşlarını tutamayan kardeşler daha sonra yanlarında getirdikleri şiirlerini babalarının mezarı başına yapıştırdı.
Babalarına yazdıkları şiiri okuyan Döne Sevinç, babalarının Kurban Bayramı'nı kutlamak için kabri başına geldiklerini belirterek, "Ellerinden, kömür karası gözlerinden öperiz. Sen gittin gideli evimiz soğuk, boynumuz bükük. Kardeşim Salih Efe, 'baba, baba' diyerek yollara koşuyor. Bilemiyor ki hiç gelmeyeceksin babam. Kömür karası gözlerini hep beraber çok özlüyoruz. Bu kazaya sebep olan, bizi bu hallerde koyanları, yetim bırakanları önce yüce Allah'a sonra Türkiye Cumhuriyeti adaletine havale ediyoruz. Kömür karası gözlerin nurlar içinde kalsın" dedi.
- 3 yaşındaki oğlu ve 83 yaşındaki ninesi
Kabristanın en ilgi çeken ziyaretçilerinden birisi de şehit madenci Uğur Çolak'ın 3 yaşındaki oğlu İsmail ve 83 yaşındaki babaannesi Gülsüm Çolak oldu. Torununun mezarı başında gözyaşı döken Gülsüm Çolak, yaşamını yitiren torunun çocuğuna tutunarak ayakta durabildi.
Uğur Çolak'ın babası İsmail Çolak ise bu acının unutulacak gibi olmadığını, "Bizim acımız dinmez, ta ki yanlarına varana kadar" dedi.
25 yaşında yaşamını yitiren evladının 2 çocuğunun bulunduğunu, onlara sarılarak teselli bulmaya çalıştıklarını, torununun henüz 3 yaşında olmasına rağmen babasının öldüğünün farkında olduğunu anlatan Çolak, "Nerede bir mezarlık görse babam diyor. Baba denince 'uf oldu' diyor. Çocukları, geride bıraktığı eşi için zor ama baba için de çok zor. Babayı kaybedene yetim, anneyi kaybedene öksüz, eşini kaybedene dul diyorlar, evladını kaybedene ne diyorlar ?" diye konuştu.
Soma'nın unutulduğunu, insanların kaderi ve acısıyla baş başa bırakıldığını savunan Çolak, kazanın sorumlularının cezalandırılmasını istediklerini, tüm şehit ailelerinin adli süreçle ilgili gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi.
Merhum eşi Kader Yıldırım'ın kabrini 6 yaşındaki oğlu Onur ile birlikte ziyaret eden Şengül Yıldırım da kendileri için artık bayramın olmadığını, aylar geçse de acılarının hiç hafiflemediğini söyledi.
Öte yandan Maden Şehitliği'nde Kızılay tarafından lokma döktürüldü.