'Türkiye, Mesane Ameliyatının Kapalı Yapıldığı Birkaç Ülkeden Biri'
Memorial Şişli Hastanesi üroloji uzmanı Prof. Dr. Mevlana Derya Balbay, robotik cerrahi ile mesane ameliyatlarının tamamen kapalı yapıldığı birkaç ülkeden birinin Türkiye olduğunu bildirdi.
Antalya'daki Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen "23. Ulusal Üroloji Kongresi"ne katılan Prof. Dr. Balbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanser nedeniyle mesane ile karın içi büyük damarlar etrafında bulunan lenf nodlarının çıkartılması, bunun yerine hastanın kendi ince bağırsaklarından yeniden mesane yaparak dışarıya idrar taşıyan kanala idrar bağlanması ameliyatının Türkiye'de bir süreden beri yapıldığını söyledi.
Bu ameliyatın tamamen robot kullanılarak kapalı olarak gerçekleştirildiğini ifade eden Balbay, "Robotik cerrahi ile kapalı mesane ameliyatı, dünyana sadece 300 hastaya yapıldı. Dünyada bu ameliyatı yapan cerrah sayısı çok sınırlı. Yayınlanan bilimsel yayınları takip ettiğimizde yaklaşık 10 kadar cerrahın yaptığını görüyoruz" dedi.
"Robotik cerrahi ile mesane ameliyatlarının tamamen kapalı yapıldığı birkaç ülkeden biriyiz" diyen Balbay, Türkiye'de de bu tür ameliyatı sadece kendisinin yaptığını söyledi.
- Ameliyatların yapıldığı Avrupa'daki 3 ülkeden biri Türkiye
Bu ameliyatların Avrupa'da, İsveç ve Danimarka ile Türkiye'de yapıldığını anlatan Balbay, şöyle devam etti:
"Kalan merkezlerin tamamı Amerika Birleşik Devletleri'nde. Bu ameliyatı 2010 yılında yapmaya başladım. Şu ana kadar da 4'ü kadın, 61 hastayı bu yöntemle ameliyat ettim. Hatta bu hastalarımızdan birisinde ayrıca sağ böbrek ve idrar kanalında da tümör vardı. Tümörleri de aynı seansta robotla, hastayı hiç açmadan çıkarmıştık. Böylece ürolojinin çok büyük 3 ameliyatını aynı anda küçük birkaç kesiden, robotla dünyada ilk kez yapmıştık."
Balbay, robotik cerrahinin avantajlarının tedavi edilen hastalığa göre değiştiğine dikkati çekerek, örneğin kanser cerrahisinde açık ameliyat yapıldığında kanamalı olabilecek ameliyatları, neredeyse hiç kanamadan gerçekleştirmenin mümkün olabileceğini ifade etti.
Robotik cerrahide kanserli ve sağlam doku ayrımının çok daha iyi yapılabilmesi nedeniyle tedavide sağlam dokuların en iyi şekilde korunabildiğini vurgulayan Balbay, bunun sonucunda prostat ve mesane kanseri ameliyatlarından sonra idrar tutamama ve cinsel fonksiyon kayıplarının açık cerrahiye göre daha az görüldüğünü kaydetti.
- Kan yoluyla geçebilecek hastalıklar da önlenmiş oluyor
Balbay, robotik cerrahi sonrası kan verme ihtiyacının ortadan kalktığını dile getirerek, ihtiyaç duyulmadığı için kan yoluyla geçebilecek hastalıkların da önlendiğini söyledi.
Robotik cerrahi ile 3-4 küçük kesi ile büyük ameliyatların yapılabildiğinin altını çizen Balbay, "Bu ameliyatlar açık yapıldığında karın bölgesini boydan boya kesmek gerekebiliyor. Robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda küçük kesilerden, özel cerrahi aletlerle yaklaşık 20 kata kadar büyütülebilen üç boyutlu görüntü altında ve çok iyi bir aydınlatma sağlanabilmekte" diye konuştu.
Balbay, kesiler çok küçük olduğundan yaraların iyileşmesinin çok hızlı gerçekleştiğine işaret ederek, daha az ağrı kesici de kullanıldığını anlattı.
Bazen çok büyük sıkıntılara neden olabilecek, kesi yerinin mikrop kapması ihtimalinin de çok azaldığını vurgulayan Balbay, hasta iyileştikten sonra fıtıklaşma ihtimalinin de ortadan kaldırıldığını ifade etti.
Kaynak: AA
Bu ameliyatın tamamen robot kullanılarak kapalı olarak gerçekleştirildiğini ifade eden Balbay, "Robotik cerrahi ile kapalı mesane ameliyatı, dünyana sadece 300 hastaya yapıldı. Dünyada bu ameliyatı yapan cerrah sayısı çok sınırlı. Yayınlanan bilimsel yayınları takip ettiğimizde yaklaşık 10 kadar cerrahın yaptığını görüyoruz" dedi.
"Robotik cerrahi ile mesane ameliyatlarının tamamen kapalı yapıldığı birkaç ülkeden biriyiz" diyen Balbay, Türkiye'de de bu tür ameliyatı sadece kendisinin yaptığını söyledi.
- Ameliyatların yapıldığı Avrupa'daki 3 ülkeden biri Türkiye
Bu ameliyatların Avrupa'da, İsveç ve Danimarka ile Türkiye'de yapıldığını anlatan Balbay, şöyle devam etti:
"Kalan merkezlerin tamamı Amerika Birleşik Devletleri'nde. Bu ameliyatı 2010 yılında yapmaya başladım. Şu ana kadar da 4'ü kadın, 61 hastayı bu yöntemle ameliyat ettim. Hatta bu hastalarımızdan birisinde ayrıca sağ böbrek ve idrar kanalında da tümör vardı. Tümörleri de aynı seansta robotla, hastayı hiç açmadan çıkarmıştık. Böylece ürolojinin çok büyük 3 ameliyatını aynı anda küçük birkaç kesiden, robotla dünyada ilk kez yapmıştık."
Balbay, robotik cerrahinin avantajlarının tedavi edilen hastalığa göre değiştiğine dikkati çekerek, örneğin kanser cerrahisinde açık ameliyat yapıldığında kanamalı olabilecek ameliyatları, neredeyse hiç kanamadan gerçekleştirmenin mümkün olabileceğini ifade etti.
Robotik cerrahide kanserli ve sağlam doku ayrımının çok daha iyi yapılabilmesi nedeniyle tedavide sağlam dokuların en iyi şekilde korunabildiğini vurgulayan Balbay, bunun sonucunda prostat ve mesane kanseri ameliyatlarından sonra idrar tutamama ve cinsel fonksiyon kayıplarının açık cerrahiye göre daha az görüldüğünü kaydetti.
- Kan yoluyla geçebilecek hastalıklar da önlenmiş oluyor
Balbay, robotik cerrahi sonrası kan verme ihtiyacının ortadan kalktığını dile getirerek, ihtiyaç duyulmadığı için kan yoluyla geçebilecek hastalıkların da önlendiğini söyledi.
Robotik cerrahi ile 3-4 küçük kesi ile büyük ameliyatların yapılabildiğinin altını çizen Balbay, "Bu ameliyatlar açık yapıldığında karın bölgesini boydan boya kesmek gerekebiliyor. Robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda küçük kesilerden, özel cerrahi aletlerle yaklaşık 20 kata kadar büyütülebilen üç boyutlu görüntü altında ve çok iyi bir aydınlatma sağlanabilmekte" diye konuştu.
Balbay, kesiler çok küçük olduğundan yaraların iyileşmesinin çok hızlı gerçekleştiğine işaret ederek, daha az ağrı kesici de kullanıldığını anlattı.
Bazen çok büyük sıkıntılara neden olabilecek, kesi yerinin mikrop kapması ihtimalinin de çok azaldığını vurgulayan Balbay, hasta iyileştikten sonra fıtıklaşma ihtimalinin de ortadan kaldırıldığını ifade etti.