Soma'daki Maden Faciası
Manisa Barosu Başkanı Avukat Zeynel Balkız, Soma'da yaşanan faciayla ilgili bilirkişi raporunun tartışılsa da, bilirkişinin konunun uzmanlarından oluştuğunu ve kendilerince de dile getirilen kusurları aynı şekilde tespit ettiklerini belirterek, "İlk defa savunma ile bilirkişilerin ortak bir hedefte birleşti ve ortak tespit yaptı" dedi.
Balkız, yaklaşan Manisa Barosu Başkanlığı seçimleri için adaylığını açıklamak üzere bir restoranda düzenlediği toplantıda, Soma'daki maden faciasına değindi.
Baronun yapabileceği en büyük sosyal yardım projesini yürüttüklerini, madenci aileleri ve yakın çevrelerine hukuki konularda destek sağladıklarını ve 183 aileye avukat görevlendirdiklerini bildiren Balkız, başvurulan 168 davayla ilgili işlemlerin sürdüğünü, bir yandan da ceza davasının açılma safhasına gelindiğini ifade etti.
Balkız, şöyle konuştu:
"Bizzat keşfine katıldığım araştırmada bilirkişiler dilekçe raporunu sundu. Bizzat gösterdiğimiz ve bazı notlar alınmasını sağladığımız raporda, 20 gerekçeden dolayı, madeni işleten şirket yetkililerinin dışında madenin sahibi TKİ, Ege Linyitleri İşletmeleri, teftiş yapan Çalışma Bakanlığı İş Müfettişleri, Enerji Bakanlığı İş Müfettişleri ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ndeki sorumlular asli kusurlu olarak görüldü.
Bunların bir kısmıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı cezai soruşturma izni istedi, Bakanlık vermedi. Hem baromuz, hem de Soma Cumhuriyet Başsavcılığı Danıştay 1. Dairesi'nde bu karara itiraz etti. Daha sonradan gelen rapor, açık bir şekilde haklarında soruşturma izni verilmeyenlerin asli kusurlu olduğunu tespit ettikten sonra artık bu iznin verilmemesi konusunda hukuki ve idari bir engel kalmamıştır."
Şaibelerin kalkması için asli kusurlu olarak tespit edilen kamu görevlileri hakkında soruşturma izninin verilmesi gerektiğini savunan Balkız, "Bilirkişi raporuyla ilgili tartışmalar olsa da, bu kişiler konunun uzmanıdır ve bizim de tespit ettiğimiz kusurları aynı şekilde tespit ettiklerini gördük. İlk defa savunma ile bilirkişilerin ortak bir hedefte birleşti ve ortak tespit yaptı. Cumhuriyet savcılığına çağrım şudur; eğer soruşturma izinleri verilmiyor ise veya soruşturma izinleri geciktirilecek ise bunlarla ilgili olan dava tefrik edilerek bir an evvel suçlular, kusurlular hakkında dava açılmalı ve görülmeye başlanmalıdır" dedi.
Baro Başkanlığı seçimlerine de değinin Balkıs, görevde bulunduğu süre içerisinde avukatların sosyal haklarının kazanımı yönünde çalışmalarda bulunduklarını belirtti.
Avukatın kürsüden ve duruşma odasından dışarı çıkartılarak sosyal çevre ve toplumla ilişkileri konusunda ciddi faaliyetleri yürüttüklerini söyleyen Balkız, bu kazanımlara yenilerinin eklenmesi gerektiğini kaydetti.
"Yaptıklarımız ile yetinmiyoruz, daha yapacağımız çok şey var" diyen Balkız, 18-19 Ekim'de gerçekleştirilecek kongrede Manisa Barosu Başkanlığı için yeniden aday olduğunu ifade etti.
Kaynak: AA
Baronun yapabileceği en büyük sosyal yardım projesini yürüttüklerini, madenci aileleri ve yakın çevrelerine hukuki konularda destek sağladıklarını ve 183 aileye avukat görevlendirdiklerini bildiren Balkız, başvurulan 168 davayla ilgili işlemlerin sürdüğünü, bir yandan da ceza davasının açılma safhasına gelindiğini ifade etti.
Balkız, şöyle konuştu:
"Bizzat keşfine katıldığım araştırmada bilirkişiler dilekçe raporunu sundu. Bizzat gösterdiğimiz ve bazı notlar alınmasını sağladığımız raporda, 20 gerekçeden dolayı, madeni işleten şirket yetkililerinin dışında madenin sahibi TKİ, Ege Linyitleri İşletmeleri, teftiş yapan Çalışma Bakanlığı İş Müfettişleri, Enerji Bakanlığı İş Müfettişleri ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ndeki sorumlular asli kusurlu olarak görüldü.
Bunların bir kısmıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı cezai soruşturma izni istedi, Bakanlık vermedi. Hem baromuz, hem de Soma Cumhuriyet Başsavcılığı Danıştay 1. Dairesi'nde bu karara itiraz etti. Daha sonradan gelen rapor, açık bir şekilde haklarında soruşturma izni verilmeyenlerin asli kusurlu olduğunu tespit ettikten sonra artık bu iznin verilmemesi konusunda hukuki ve idari bir engel kalmamıştır."
Şaibelerin kalkması için asli kusurlu olarak tespit edilen kamu görevlileri hakkında soruşturma izninin verilmesi gerektiğini savunan Balkız, "Bilirkişi raporuyla ilgili tartışmalar olsa da, bu kişiler konunun uzmanıdır ve bizim de tespit ettiğimiz kusurları aynı şekilde tespit ettiklerini gördük. İlk defa savunma ile bilirkişilerin ortak bir hedefte birleşti ve ortak tespit yaptı. Cumhuriyet savcılığına çağrım şudur; eğer soruşturma izinleri verilmiyor ise veya soruşturma izinleri geciktirilecek ise bunlarla ilgili olan dava tefrik edilerek bir an evvel suçlular, kusurlular hakkında dava açılmalı ve görülmeye başlanmalıdır" dedi.
Baro Başkanlığı seçimlerine de değinin Balkıs, görevde bulunduğu süre içerisinde avukatların sosyal haklarının kazanımı yönünde çalışmalarda bulunduklarını belirtti.
Avukatın kürsüden ve duruşma odasından dışarı çıkartılarak sosyal çevre ve toplumla ilişkileri konusunda ciddi faaliyetleri yürüttüklerini söyleyen Balkız, bu kazanımlara yenilerinin eklenmesi gerektiğini kaydetti.
"Yaptıklarımız ile yetinmiyoruz, daha yapacağımız çok şey var" diyen Balkız, 18-19 Ekim'de gerçekleştirilecek kongrede Manisa Barosu Başkanlığı için yeniden aday olduğunu ifade etti.