Fetrete kesinlikle izin vermeyeceğiz

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Amasya şehir meydanında düzenlenen toplu açılış töreninde bir konuşma yaptı.

Fetrete kesinlikle izin vermeyeceğiz
Başbakan Davutoğlu, 'Fetrete kesinlikle izin vermeyeceğiz, bu topraklarda kargaşaya yönelecek olanlar bu emellerine ulaşamayacak' dedi.

İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından başlıklar:

Gezide ve 17 Aralık'ta yapamadıklarını Kobani provokasyonu ile yapmaya çalıştılar.  Türk'ü Kürt'e kırdırmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Şimdi HDP'nin, CHP'nin hesap verme vaktidir.  Kobani bahanesiyle Yasin Börü'yü katlettiler. O bizim şehidimizdir. Onlar bizim şehidimizdir.Ne yaparlarsa yapsınlar çözüm sürecini kardeşliğimizi tahrip edemeyecekler.

Türkiye'nin düzeni söz konusu olduğunda her türlü tedbirleri çekinmeden alırız.Biz bazı tedbirler alınca hemen bazı çevrelerden tepkiler yükselmeye başladı.Peki, Yasin Börü'nün, Hüseyin Hatipoğlu'nun hunharca öldürülmelerine niye sessiz kaldınız.Bunlar yakıp yıktılar. 214 tane okulu yakarak bu ülkenin geleceğini yakmak istediler. Bu binaların içinde AK Parti binaları da var. Demek istediler ki 'bu bölgede sadece biz siyaset yaparız. Biz de diyoruz ki 'siz ne yaparsanız yapın, biz ülkenin her tarafında siyaset yapmaya devam edeceğiz. İnsanları katledecekler, üçüncü kattan atacaklar ve biz de onların cezasını kesmek istediğimizde itiraz edecekler. Biz bu ülkeyi ilini ilçesini vandalizme teslim etmeyiz.

Selçuklu burada büyüdü, Osmanlı burada devlet adamlarını yetiştirdi, cumhuriyetin temelleri buralarda atıldı. Olağanüstü kongrede bir şey söyledim Fetret devri bitiyor yeni Türkiye kuruluyor. Yeni Türkiye'yi inşa faaliyetinde Amasya'dan başlayacağız. Kurban Bayramı'nda teröristler bu ülkede fetret yaşatmak istediler. İki parti var. Bu ülkenin her karışında siyaset yapan, bizler birde ilk fırsatta bu ülkeyi kaosa sürükleyebilir miyiz terörü başlatabilir miyiz diye sinsice haince tuzak kuranlar. İşte bu iki akımdan biz her zaman milli azim ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.

IŞİD'E DESTEK OLMAK...

Millet bayram sevinci yaşarken iki partinin genel başkan yardımcıları çıkıp açıklama yaptılar. Biri HDP. Kobani'yi bahane ederek sokağa çıkın çağrısında bulundu. Diğeri CHP. Genel Başkan Yardımcısı bu çağrıyı destekledi. Kılıçdaroğlu bir yandan sükûnet çağrısı yaparken diğer yandan bizim hükümetimizi IŞİD'e destek olmak ile suçladı bu açıklamaları destekledi.

Fetrete izin vermeyeceğiz. Bu topraklarda kargaşaya, düzensizliğe yönelecek olanlar bu emellerine ulaşamayacaklar. Bu topraklarda kardeşliği egemen kılacağız. Milli Birliği, dirliği ve kamu düzenini en güçlü şekilde ihtas edeceğiz. Biz bazı tedbirler almaya başlayınca, bunları yasal zemine oturtunca bir tamım çevrelerden sesler yükselmeye başladı. Türkiye otoriterleşiyor mu? Kamu düzeni söz konusu olduğunda her türlü tedbiri alacağız. Özgürlükleri koruyacağız ve geliştireceğiz. İki üç gün içinde 1122 bira yakılmışsa. Bunların içinde okul var okul.

SİZ NE YAPARSANIZ YAPIN...

Siz ne yaparsanız yapın bu ülkenin her karışında siyaset yapmaya birliği savunmaya devam edeceğiz.Bu baskılara direnen kahraman belediye başkanlarımızı Ankara'ya çağırdım. Hepsi bu vandalizme izin vermeyeceklerini söylediler. Bütün özgürlükler yok edilirken susanlar biz bunların hesabını sormak için tedbir olduğumuzda ses edecekler. Yok öyle yağma. Bu tedbirler özgürlükleri teminat altına alan tedbirlerdir. Bakın o nur yüzlerinizi ben görüyorum. Hiçbirinizin yüzünde maske görmüyorum. Niye maske takmadınız. Çünkü siz buraya suç işlemek için gelmediniz. Aşkla muhabbetle geldiniz. Bırakın Diyarbakır'ı Batman'ı İstanbul'un sokaklarını Okmeydanı'nda yolları kesenler özgürlük mu kullanıyor. Bu yolla HDP'nin de CHP'nin de onları takipçilerinin de maskelerini indiriyoruz. Çünkü onlar maskelerin ardında siyaset yapıyorlar.

BU MASKELER İNECEK

Çözüm sürecini engelleme için her türlü. Bakınız bu maskeler inecek. Kobani konusundaki maskeler de indi. İnsanlık adına nasıl davranılması gerektiğini ortaya konduğunda herkesin yüzü ortaya çıktı. Teskere ile girelim çıkalım dedikleri yerin neresi olduğunu bilmezler. CHP'nin meselesi Esad rejiminin korunması. Orada 300 bin kardeşimiz katledilmişken, bana el uzatacak kardeşlerim nerede diye sınırlarımıza gelmişken biz o sınırları kapatabilir miydik? Biz babası annesi öldürülerek elindeki çanta ile Gaziantep'e, Kilis'e, Hatay'a gelen yetimleri yalnız bırakabilir miydik. İşte Anadolu'nun irfanı. Anadolu insanı tanrı misafiri dediğinde açar kapısını. Şimdi Kılıçdaroğlu diyor ki “1,5 milyon Suriyeliyi kabul etmek ihanettir. O yetimleri, kadınları orada bıraksaydınız” diyor. Kılıçdaroğlu'nun ahlakı bu kadar. Çünkü Kılıçdaroğlu Amasya'yı bilmez. Kılıçdaroğlu'nun bildiği tek şey geleneğinden gelen baskıcı rejimdir.

Kılıçdaroğlu ve Demirtaş, salı günü sadece Kobani'ye girelim dediler. Dedikleri Esed'e dokunmayın. Maskeler inmiştir kim barış istiyor kim demokrasi istiyor kim şiddetten yana.