Sporcu Ölümleri, Sporla İlgili Değil

Genç insanlarda spor sırasında görülen ani ölümlerin, sporla ilgisi olmadığı, genellikle yapısal kalp bozukluklarından kaynaklandığı bildirildi.

Sporcu Ölümleri, Sporla İlgili Değil

Ani genç ölümlerinin sporla ilişkilendirilmesinin yanlış bir kanı olduğunu söyleyen Özel Adana Ortadoğu Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Doç. Dr. İsa Coşkun, “Zaman zaman genç sporcuların spor sırasında ani ölümlerini duyuyor ve üzülüyoruz. Gençlerdeki ani ölümlerin, yalnız spor sırasında olduğu gibi yanlış bir sonuç çıkarılmamalı. Ani ölümler ile futbol gibi organize rekabetçi sporlar arasında bir bağlantı yok. Ani ölümler sıklıkla, yapısal kalp bozuklukları olanlarda gelişen ritim bozuklukları sonucunda meydana geliyor” diye konuştu.

EVDE OTURURKEN ÖLENLER DAHA FAZLA
Doç. Dr. İsa Coşkun, 2012 yılında Kanada Kalp Damar Kongresi’nde sunulan bir çalışmada, 40 yaşın altındaki insanlarda oluşan ani ölümlerin dörtte üçünün spor alanlarında spor yaparken değil, evde olduğu saptandığını kaydetti.

Coşkun, ani ölümlerden sorumlu en önemli faktörün egzersiz ve spor olmadığını ve tedavi yaklaşımlarının da buralarla sınırlı kalmasının doğru olmayacağını belirtti.

KİMLERİN RİSK ALTINDA OLDUĞU BİLİNMİYOR
Ani ölümlerin sıklıkla yapısal kalp hastalığı olanlarda gelişen ölümcül ritim bozuklukları sonucunda oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. İsa Coşkun, “Yapılan çalışmalarda ani ölümle kaybedilen 174 kişiden yüzde 72’sinde yapısal kalp hastalığı bulunmuş. Daha da önemlisi bu kişilerin 98’inde yaşarken kalp hastalığı olduğu bilinmiyormuş. Dışarıdan sağlıklı görünen insanların hangilerinin risk altında olduğunu belirlemek samanlıkta iğne aramaya benzer. Fakat birtakım noktalar bize ipuçları verebilir” dedi.

KALP HASTALARI KONTROL ALTINDA OLMALI
Doç. Dr. İsa Coşkun, ritim bozuklukları ve bayılmaların kalp hastalığı yönünde işaretler verebildiğini vurguladı. Coşkun, “Çoğunlukla yorulmayla, sinirlenmeyle veya soğukla gelen, göğsün ön tarafında sol kola, boyuna ve çeneye yayılabilen, 10-15 dakika süren, istirahat ile veya koroner damarları genişleten ilaç almakla geçen, sıkıştırıcı ve baskı yapar tarzda bir ağrı olabilir. Ailede ani ölüm hikayesi varsa, ailenin diğer bireyleri mutlaka sağlık kontrolünden geçmelidir. Kalp hastalarının kontrol altında olması önemlidir” diye konuştu.

SESSİZ İSKEMİYE DİKKAT
Tıpta her zaman alışılageldik kuralların geçerli olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. İsa Coşkun konuşmasına şöyle devam etti:
“Bazen kalp damar hastalığı önemli derecede kalbin beslenmesini bozduğu halde, kişide hiç şikayet olmayabilir. Buna sessiz iskemi diyoruz. Özellikle yaşlıların ve şeker hastalığı olanların damarlarında ciddi darlıklar veya tıkanma olduğu halde, göğüste ve kalpte ağrı olmayabilir. Böyle hastalar sessiz iskemi geçirebilir. Yine bazı hastalarda göğüs ağrısı yerine hazımsızlık, karın ağrısı, nefes darlığı, sırt ağrısı, kol ağrısı, çene ağrısı ve hatta diş ağrısı gibi şikayetler olabilir.''
Kaynak: İHA