Menderes'in idamını görüntüleyen fotoğrafçı o günü anlattı

Menderes'in infazını görüntülemekle görevli fotoğrafçı "Başbakan sehpaya çok rahat çıktı. İlmeği geçirirken resim çektim. O günden beri yatarken, uyanıkken, gözümün önünden o bakışları hiç gitmiyor." dedi.

Menderes'in idamını görüntüleyen fotoğrafçı o günü anlattı
Yassıada yargılamalarında 15 Eylül 1961 günü idam kararları verildi, aynı gecenin sabahında 16 Eylül'de Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun infazları yapıldı. İntihar girişiminde bulunduğu iddia edilen Menderes'in idam edilebilmesi için sağlık durumunun düzelmesi beklendi, ancak hasta olmasına rağmen Menderes'in infazı da 17 Eylül öğle saatlerinde gerçekleştirildi.

"BU HALİMLE ÇEKMEYİN"
İnfazı fotoğraflama görevi o dönem İstanbul Foto Film Merkezi'nde görevli astsubay İsmail Şenyüz'e verildi. Şenyüz, o acı sahnelerini Akşam'dan Erhan Seven'e şu şekilde aktardı:

"Beni adaya götürdüler. Kahvaltısını yapmış ve odasında çay içiyordu. Odasında çektiğim resimde biraz bitik bir hali vardı. Aslında Menderes perişan haldeydi. Beni görünce,'fotoğraf çekilmek istemiyorum. Beni bu halimle çekmeyin'dedi. Muhafızları,'Efendim evden sizi merak ediyorlar, çoluk çocuğunuz sizleri merak ediyor. Fotoğrafları onlara göndereceğiz'deyince razı oldu"

Menderes'in idamını görüntüleyen fotoğrafçı o günü anlattı

İMRALI DEMEK İDAM DEMEK
Menderes, kendisine idam edilebilmesi için sağlam raporu veren doktorlara çok nazik davrandı. Hatta koltuk altına ateşini ölçmek için konulan dereceyi bile silerek verdi. Şenyüz o anları şöyle ifade etti: "Doktorlar geçmiş olsun dedikten sonra odadan çıktık ve ada komutanı bana'hazır ol, hemen İmralı'ya gidiyorsun'dedi. Tabii ben bu sözü duyunca şoke oldum. İmralı'ya gitmek demek idam demekti çünkü. İmamla görüşmek isteyip istemediği soruldu. Beş dakika görüşeceğini söyledi.

Beyaz infaz gömleğini giydirdiler. İmam telkinlerde bulundu. İdam sehpasına doğru yüründü."

Menderes'in idamını görüntüleyen fotoğrafçı o günü anlattı