Eğirdir ve Kovada Göllerinin Kuruyacağı İddiası
Göller Bölgesi'nde 35 yıldır çalışma yapan Eski Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü ve biyolog Sedat Karakoyun, "Eğirdir Gölü'nün kuramayacağını netlikle söyleyebilirim. Kovada Gölü de Eğirdir Gölü'nden beslendiği sürece bir sıkıntı olmaz " dedi.
Karakoyun, gazetecilere yaptığı açıklamada son günlerde ülken gündemini işgal eden bir NASA raporunun bulunduğunu ve bu raporda Eğirdir ve Kovada göllerinin kuruyacağı iddiasının dile getirildiğini kaydetti.
NASA'nın Türkiye'deki gölleri uzaydan çekmesine gerek olmadığını ve böyle bir rapora da ihtiyaç duyulmadığını savunan Karakoyun, herşeyin gözle görülebildiğini vurguladı.
2007 yılında Göller Bölgesi'ndeki 350 kilometrekarelik Akşehir Gölü'nün tamamen kurulduğunu, Beyşehir Gölü'nün 200 kilometrekarelik yüzeysel alanını kaybettiğine dikkati çeken Karakoyun, bu gelişmelerle Eğirdir'in Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü konumuna geldiğini dile getirdi.
Bilim insanları olarak gölleri su kalitesi ve su bütçesi olarak incelediklerini belirten Karakoyun, "Eğirdir Gölü'nde yağışlı yıllar yaşanabildiği gibi 15 yıllık periyotlar halinde kurak yıllar da yaşanabiliyor. Dolayısı ile Eğirdir Gölü su seviyesi 915 yükseklik kotuna düşebildiği gibi 919 taşkın yükseklik kotuna da geçebiliyor. Eğirdir Gölü'nü gerek çanağı, gerekse de gelir gider ilişkisi bakımından düşündüğümüzde göl, en fazla 20
kilometrekarelik alan açığı vermektedir" dedi.
Eğirdir Gölü'nün beslenim ve boşalım ilişkisine bakıldığında sulama, içme suyu ve buharlaşmadan dolayı 800 milyon metreküplük kaybı olduğuna dikkati çeken Karakoyun, şöyle konuştu:
"Ortalama büyüklüğü 4 milyar metreküp civarında olan bu gölün suyu 4 yılda bir kendini yeniliyor. Eğirdir Gölü, çevresindeki dağlar, kar sularından besleniyor. Eğirdir Gölü dinamik bir göldür. Eğirdir Gölü'nde bugüne kadar yapılan gözlemlerimiz de 15 yıllık periyotlarda yükseklik kotu düşebildiğini gözlemledik. Eğirdir Gölü'nün kurumayacağını netlikle söyleyebilirim. Kovada Gölü de Eğirdir Gölü'nden beslendiği sürece de bir sıkıntı olmaz."
"NASA havadan çektiği fotoğraflarla nasıl bir değerlendirme ve modelleme yaptı, bilimsel karşılığı mutlaka vardır" diyen Karakoyun, "Ancak NASA'nın Türkiye'deki ilgili bilim insanları ve araştırma kurumları ile görüştüğü kanaatinde değilim. Bu bölgede yaşayan benim, 35 yıldır göllerle ilgili çalışma yaptım. NASA'nın öngörüsünü raporu görmeden bir şey söylemem. Devletin ve üniversitelerin elinde göllerin veri tabanları var. Bu konuda ciddi çalışmalar var. Bizim insanlarımızın raporuna da itibar etmemiz lazım" diye konuştu.
Kaynak: AA
NASA'nın Türkiye'deki gölleri uzaydan çekmesine gerek olmadığını ve böyle bir rapora da ihtiyaç duyulmadığını savunan Karakoyun, herşeyin gözle görülebildiğini vurguladı.
2007 yılında Göller Bölgesi'ndeki 350 kilometrekarelik Akşehir Gölü'nün tamamen kurulduğunu, Beyşehir Gölü'nün 200 kilometrekarelik yüzeysel alanını kaybettiğine dikkati çeken Karakoyun, bu gelişmelerle Eğirdir'in Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü konumuna geldiğini dile getirdi.
Bilim insanları olarak gölleri su kalitesi ve su bütçesi olarak incelediklerini belirten Karakoyun, "Eğirdir Gölü'nde yağışlı yıllar yaşanabildiği gibi 15 yıllık periyotlar halinde kurak yıllar da yaşanabiliyor. Dolayısı ile Eğirdir Gölü su seviyesi 915 yükseklik kotuna düşebildiği gibi 919 taşkın yükseklik kotuna da geçebiliyor. Eğirdir Gölü'nü gerek çanağı, gerekse de gelir gider ilişkisi bakımından düşündüğümüzde göl, en fazla 20
kilometrekarelik alan açığı vermektedir" dedi.
Eğirdir Gölü'nün beslenim ve boşalım ilişkisine bakıldığında sulama, içme suyu ve buharlaşmadan dolayı 800 milyon metreküplük kaybı olduğuna dikkati çeken Karakoyun, şöyle konuştu:
"Ortalama büyüklüğü 4 milyar metreküp civarında olan bu gölün suyu 4 yılda bir kendini yeniliyor. Eğirdir Gölü, çevresindeki dağlar, kar sularından besleniyor. Eğirdir Gölü dinamik bir göldür. Eğirdir Gölü'nde bugüne kadar yapılan gözlemlerimiz de 15 yıllık periyotlarda yükseklik kotu düşebildiğini gözlemledik. Eğirdir Gölü'nün kurumayacağını netlikle söyleyebilirim. Kovada Gölü de Eğirdir Gölü'nden beslendiği sürece de bir sıkıntı olmaz."
"NASA havadan çektiği fotoğraflarla nasıl bir değerlendirme ve modelleme yaptı, bilimsel karşılığı mutlaka vardır" diyen Karakoyun, "Ancak NASA'nın Türkiye'deki ilgili bilim insanları ve araştırma kurumları ile görüştüğü kanaatinde değilim. Bu bölgede yaşayan benim, 35 yıldır göllerle ilgili çalışma yaptım. NASA'nın öngörüsünü raporu görmeden bir şey söylemem. Devletin ve üniversitelerin elinde göllerin veri tabanları var. Bu konuda ciddi çalışmalar var. Bizim insanlarımızın raporuna da itibar etmemiz lazım" diye konuştu.