İç Sulardaki Balık Stoğunun Yüzde 70'i Eğirdir'den Kontrol Edilecek
MURAT YOLCU - Bakanlar Kurulu kararı ile Eğirdir'de kurulan Su Ürünleri Araştırma İstasyonu, Türkiye iç sularındaki balık stoğunun yüzde 70'inin bulunduğu 21 ilde su ürünleri stokları ve ekolojik çeşitliliğin belirlenmesi ile su kaynaklarının izlenmesi ve yönünde çalışmalar yapacak.
Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü Şakir Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurumun 1987 yılında Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne bağlı bir enstitü olarak kurulduğunu, 2011 yılında ise Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğüne bağlandığını söyledi.
Yaşanan bazı sorunlardan dolayı kurumun, bu yıl Bakanlar Kurulu kararıyla Su Ürünleri Araştırma İstasyonu adıyla özerk bir yapıya kavuştuğunu anlatan Çınar, karar ile İç ve Batı Anadolu'daki 21 ilin sorumluluklarına verildiğini kaydetti.
Türkiye'de yaklaşık 40 bin ton civarında iç su ürününün avcılık yoluyla üretildiğini, bu üretimin yaklaşık 30 bin tonunun sorumluluk alanlarında bulunduğunu ifade eden Çınar, "Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre ruhsatlı balıkçı ve tekne sayısının yaklaşık yüzde 70'i sorumluluk alanımızda. İç su dinamikleri açısından baktığımızda ciddi bir potansiyelimiz var. Türkiye'nin en büyük doğal su gölleri olan İznik, Beyşehir, Eğirdir, Uluabat gölleri bizim sorumluluk alanımızda bulunuyor" dedi.
-"Üreticinin cebindeki parayı arttırmak istiyoruz"
Türkiye'nin, Avrupa'da su ürünleri üretiminde önemli oranda söz sahibi olduğunu, ihracat rakamlarında göre bu önemin her geçen yıl arttığına dikkati çeken Çınar, var olan potansiyelin arttırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
Çınar, balık sağlığı araştırmaları yapmak, sorumluluk alanı içerisindeki iç sularda su ürünleri stoklarını ve okolojik çeşitliliği belirlemek, sürdürülebilir kullanım için yönetim planları oluşturmak, ıslah çalışmalarında bulunmanın temel görevlerinin olduğunu ifade etti.
Bu anlamda Türkiye'nin ilk kerevit kuluçkahanesinin istasyon bünyesinde kurulacağını bildiren Çınlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalışmalarımızın sadece kerevit kuluçkahanesi ile sınırlı kalmasını istemiyoruz. Yeni türlerin sektöre kazandırılması yönünde çabalarımız olacak. Ayrıca yakın bir tarihte sülük ve kurbağa üretimi konularında kitapçık hazırlayacağız. Bünyemizde su ürünleri gen bankası kurulması yönünde çalışmalarımız olacak. Kurumumuz, sayısız TÜBİTAK ve TAGEM projesi yürütmüş, birçok bilim adamı yetiştirmiştir. Bugüne kadar temel araştırma üzerine yapılan çalışmalar, bundan sonra üreticiyi ilgilendiren, üreticinin cebindeki parayı artırabilmek için gerçekleşecek."
Kaynak: AA
Yaşanan bazı sorunlardan dolayı kurumun, bu yıl Bakanlar Kurulu kararıyla Su Ürünleri Araştırma İstasyonu adıyla özerk bir yapıya kavuştuğunu anlatan Çınar, karar ile İç ve Batı Anadolu'daki 21 ilin sorumluluklarına verildiğini kaydetti.
Türkiye'de yaklaşık 40 bin ton civarında iç su ürününün avcılık yoluyla üretildiğini, bu üretimin yaklaşık 30 bin tonunun sorumluluk alanlarında bulunduğunu ifade eden Çınar, "Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre ruhsatlı balıkçı ve tekne sayısının yaklaşık yüzde 70'i sorumluluk alanımızda. İç su dinamikleri açısından baktığımızda ciddi bir potansiyelimiz var. Türkiye'nin en büyük doğal su gölleri olan İznik, Beyşehir, Eğirdir, Uluabat gölleri bizim sorumluluk alanımızda bulunuyor" dedi.
-"Üreticinin cebindeki parayı arttırmak istiyoruz"
Türkiye'nin, Avrupa'da su ürünleri üretiminde önemli oranda söz sahibi olduğunu, ihracat rakamlarında göre bu önemin her geçen yıl arttığına dikkati çeken Çınar, var olan potansiyelin arttırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurguladı.
Çınar, balık sağlığı araştırmaları yapmak, sorumluluk alanı içerisindeki iç sularda su ürünleri stoklarını ve okolojik çeşitliliği belirlemek, sürdürülebilir kullanım için yönetim planları oluşturmak, ıslah çalışmalarında bulunmanın temel görevlerinin olduğunu ifade etti.
Bu anlamda Türkiye'nin ilk kerevit kuluçkahanesinin istasyon bünyesinde kurulacağını bildiren Çınlar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalışmalarımızın sadece kerevit kuluçkahanesi ile sınırlı kalmasını istemiyoruz. Yeni türlerin sektöre kazandırılması yönünde çabalarımız olacak. Ayrıca yakın bir tarihte sülük ve kurbağa üretimi konularında kitapçık hazırlayacağız. Bünyemizde su ürünleri gen bankası kurulması yönünde çalışmalarımız olacak. Kurumumuz, sayısız TÜBİTAK ve TAGEM projesi yürütmüş, birçok bilim adamı yetiştirmiştir. Bugüne kadar temel araştırma üzerine yapılan çalışmalar, bundan sonra üreticiyi ilgilendiren, üreticinin cebindeki parayı artırabilmek için gerçekleşecek."