İlahiyatçı Döngeloğlu Şarköy'de Konferans Verdi
Bir televizyon kanalında “Önde Gidenler” adlı program yapan ilahiyatçı-yazar Ömer Döngeloğlu, Şarköy ilçesinde “Asr-ı Saadet’ten Esintiler” adlı konferans verdi.
Yaklaşık bin 500 kişinin bulunduğu konferansa; Kaymakam Zekeriya Güney, AK Parti İlçe Başkanı Osman Kurd, İlçe Müftüsü Arif Yeşiloğlu da katıldı.
Salondaki aşırı kalabalık nedeniyle konferansını ayakta gerçekleştiren Ömer Döngeloğlu, şaşkınlığını şu sözlerle ifade etti: “Konya neyse, Şarköy oymuş meğer. Erzurum peygamberini ne kadar seviyorsa, Trakya peygamberini o kadar seviyormuş meğer. Peygamber efendimiz bizim için macunmuş, çimentoymuş, sevgi iklimiymiş. Salonların bu şekilde dolması onun eseridir, ona olan sevgidir.”
Konuşmasında Hz. Muhammed'in (s.a.v.) yaşamından örnekler veren Döngeloğlu, son yıllarda yaşanılan yozlaşmalara da dikkat çekerek “Şimdi Müslüman, Müslümanın yanından geçiyor selam vermiyor. Bizi kendi dinimize yabancı ettiler. Bir günde bozulmadık, bir günde düzelmeyeceğiz. Bir millete devamlı ahlaksız dizi seyrettirirsen, film seyrettirirsen gazete baktırırsan olacağı budur” dedi.
Döngeloğlu, esprili bir dille dinleyicilere hitap ederek, “Özgeçmişim okunurken 5 çocuk babası diye söylenince, salondan hafif bir uğultu çıktı. Çok gördünüz herhalde. Sizin çok gördüğünüz çocukları ben az görüyorum. Antalya’da da böyle bir toplantıda 5 çocuk olduğum söylendi; oradaki kadın dinleyicilerimden uğultu sesi fazla çıktı. Allah’tan Batman var. Orada sunucu çocuk beni tanıttı, çocuk sayımı söyledi.
Salondan çıt çıkmadı. Sunucu çocuğa sordum, dedi ki; ‘5 çocuk ne ki, ben babamın 19. çocuğuyum.’ Hz. Muhammed 7 kere baba olmuştur. Çoğu kitaplarda, camilerde bu anlatılmaz. Bu çocukların 6'sını mezara koymuş bir babadır” ifadelerini kullandı.
Eşek sütünün anne sütüne yakın olduğunu söyleyenlerin çıktığını, gazetelerden okuduğunu belirten Döngeloğlu, “Allah anneye 2 yıl süt vermiş, niçin başka yerde süt arıyorsunuz? Ne diyor ‘vücudum bozulur, kariyer yapacağım’ gibi bahaneler üretiyor. Allah, insanın hakkını, insana vermiş. Bu hakkı çalma çocuğundan” şeklinde konuştu.
Döngeloğlu, kendisinin de televizyonda program yaptığının altını çizerek, şunları söyledi: “Televizyonda program yapıyorum diye, babam yaşında adam elimi öpmeye çalışıyor. Bu televizyon hocalarına çok itibar etmeyin. Televizyondan din öğrenilmez. Bunu televizyonda program yapan biri olarak söylüyorum. Dinini öğrenmek istiyorsan işini ciddiye alacaksın. Bir şey sormak öğrenmek istiyorsan, müftü efendiye soracaksın. Bugün sapık fikirleri din diye anlatıyorlar millete. Bu sefiller, reziller çıkmış ‘kadere iman yoktur’ diyor. Hokkabaz, eline alsa bir Arapça metni tercüme edemez, kıyıdan köşeden üç tane Arapça öğrenmiş bununla din alimi kesilecek. Televizyonda din diye konuşanların bir çoğu, bir özgürlük var, bir demokrasi var, Diyanet ne yapsın, herkesi vicdanına bırakmış. Bana mikrofon uzatıldığı günden bugüne bir defa fetva vermedim. Ölünceye kadar da vermem. Bir hocam sakın televizyondan fetva verme, isterse en basit bir konu dahi olsa dedi.
Kimseyi azdırıp kudurtmayın. Olduğundan fazla değer vermeyin. Bizi çok azdırırsanız; tavuktan kurban kestik, seneye balıktan kurban kestiririz size. Müftüler şovmen değildir, Diyanet şov yapmaz. Bugün başörtüsü var mı yok mu diyen o televizyon ilahiyatçıları, milletin gönlünü etmek için din uyduracaklar. Allah'ın dinini eğip bükmeyeceğiz. Allah, kapalı Müslüman'ı da açık Müslüman'ı da affeder. Kimse kimseden üstün değil. Müslüman’a dinini yanlış öğretmeyin, dinini doğru bilsin. Birbirimizin günahına dini kılıf bulmayacağız. Türkiye’de bir araştırma yapmışlar. Namazla Diriliş Platformu'ndan öğrendim. Başını örten kadınların yüzde 65’i namaz kılmıyor. Kadın çarşaflı namazını kılmıyor. Mantolu, pardösülü, çarşaflı kadınların yüzde 65’i namaz kılmıyor. Bu işin açığı kapalısı yok.”
Konuşmasının sonunda, gelin-kaynana ilişkileri ve sevgiye dair konuşan Döngeloğlu, “Bin 400 yıl önce, kadının uğursuz, şeytan, kız çocuklarının günah sayıldığı ve suçsuz yere gömülüp öldürüldüğü cahil bir Arap toplumunda, Peygamber Efendimiz hanımına ‘seni seviyorum’ dedi.
Biz ise birbirimize seni seviyorum dememek için ayak direniyoruz. Böyle yapmayın söyleyin. İnsan peygamber, sevdiğini söylerdi. Siz de gelininize, kaynananıza, birbirinize söyleyin. Önümüzdeki hafta kutsal topraklara gideceğim, siz Şarköylüler için de dua edeceğim” diyerek, konuşmasını tamamladı.
Döngeloğlu'nun konuşması sırasında bazı kadınların ağladığı görülürken, salonda çok sayıda küçük çocuk da vardı.
Kaymakam Zekeriya Güney, Ömer Döngeloğlu'na bir plaket verdi.