Özel açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Tarımda Cumhuriyet tarihinin en düşük büyüme oranının gerçekleştiği böyle bir dönemde çiftçimiz desteklenmek şöyle dursun sürekli vergilendirilmiş, borç batağına saplanmış ve haciz-icra kıskacına alınmıştır. Tarımda kullandığı girdilerin, mazot, gübre, ilaçlama, elektrik gibi bedelini karşılayamayan çiftçilerimiz aldıkları kredileri geri ödeyememektedir. Çiftçimiz elektrik borcunu, su borcunu ödeyemez hale gelmiştir. Verilen destekler ise sadece göstermeliktir ve mazottaki ÖTV ile bu destek çiftçiden aynen geri alınır olmuştur. Bugün çiftçimiz perişan, yoksulluk ile mücadele ediyor, borçlarını ödeyemiyor. Çiftçimiz elektrik borcunu, su borcunu ödeyemiyor, ürününden verim alamıyor. Ülkemizin geleceği ve topraklarımızın bereketi ipotek altına alınıyor. Türkiye, tarımdaki yanlış politikaların bedelini ağır ödüyor. Geniş tarım alanları, büyük bir üretim potansiyeli ve zengin ürün çeşidine sahip olan ülkemizde, artık alın terini emeği ile yoğuran, bin bir zorlukla ve fedakârlıkla üretmek için gecesini gündüzüne katan çiftçimiz, zor günler yaşıyor ve eskiden adeta bir bayram olarak kutlanan hasat, artık şenlik olmaktan, bayram olmaktan çıkarak, büyük bir yas haline dönüyor. Ancak unutulmamalı ki, bu bereketli toprakların bereketini yok edenler, bu bereketli topraklara can katan çiftçiyi iflasa sürükleyenler de elbet bir gün hesap verecekler. Bu duygu ve düşüncelerle; yüksek maliyet, düşük verimlilik kıskacındaki çiftçimizin sorunlarının son bulacağı ve sürdürülebilir tarım politikalarının yeniden uygulamaya konulacağı bir ülke olmanın umuduyla tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Gününü kutluyor, çiftçilerimize ürününün gerçek değerini bulacağı bereketli hasatlar ve umut dolu bir gelecek diliyorum."
