Liseyi Dışarıdan Bitirdikten Sonra Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni Tamamlayan Gürsel Ekmen Miroğlu, Okuma Mücadelesiyle Hemcinslerine Örnek Oluyor
Meral Özdemir - Küçük yaşta evlendiği için eğitimine ara veren ve liseyi dışarıdan bitirdikten sonra Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni tamamlayan Gürsel Ekmen Miroğlu, okuma mücadelesiyle hemcinslerine örnek oluyor.
Mardin'in tanınmış ailelerinden Miroğlu ailesine mensup, 53 yaşında 2 torun sahibi avukatlık yapan 4 çocuk annesi Gürsel Ekmen Miroğlu, bölgedeki tabuları yıkarak okuma mücadelesi vermiş kadınlardan sadece biri... Liseyi dışardan bitiren, 39 yaşındayken Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan ve geçen yıl da Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü kazanan Gürsel Ekmen Miroğlu, okuma sevdasıyla çevresindekilerine örnek teşkil ediyor.
Miroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklama, 16 yaşında, Mardin'in Midyat ilçesinde ortaokulu bitirdikten sonra evlendiğini belirterek, eskiden kız çocuklarının okutulmadığını anımsattı.
''Hem belli bir aileye mensup olmak hem de günün şartları, kadından yana değildi'' diyen Miroğlu, okuma serüvenini şöyle anlattı:
''O dönem küçük bir yerde yaşıyoruz. Tanınmış bir aileye mensubuz, üstelik 17 yaşında anne olmuşum. 4 küçük çocuğum var fakat hem eğitimimi devam ettirmeyi hem de çalışmayı çok istiyorum. Bu isteğimi eşime anlattım. Eşim çalışmaya çok sıcak bakmadı fakat 'istersen okuyabilirsin' dedi.
Bu, bana büyük bir cesaret verdi ancak Midyat'ta o dönem lise yok. Hemen Mardin'deki liseye kayıt yaptırdım. Liseyi dışardan bitirdim. Bu arada sınavlara hazırlanırken, çocuklarımın mahalleden arkadaşlarının kitaplarından yararlandım. Lise bitirme sınavı için Mardin'e her gün gidip gelirdim. Bazen çocuklarımı da alıp gidiyordum. Lise diplomasını aldıktan sonra bu başarı çok hoşuma gitti. Daha sonra üniversiteye hazırlanmaya karar verdim. Bir dershanenin dergilerine abone oldum. Dergilerden sınava hazırlandım. Bir yıl böyle geçti. 1993 yılında sınava girdim, iyi bir puan da aldım ama üniversiteye girmeme yetmedi. İkinci yılımda iyi puan aldım ama yine istediğim alana yetmiyordu.''
-''Kızımla aynı yıl sınava girdik''-
Miroğlu, daha sonra Diyarbakır'a taşındıklarını, bu arada dershaneye giden kızının ders notlarından çalışmaya devam ettiğini, 1995'te kızıyla üniversite sınavına girdiklerini söyledi.
Miroğlu, ''Ben Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım ancak kızım o yıl kazanamadı. Kayıt için ben, kızım ve eşim birlikte gittik. Benim için inanılmaz bir duyguydu. 35 yaşında üniversiteye başladım'' dedi.
Okuldaki hocalarının kendisinden yaşça küçük olduğunu, kızı ve oğlunun liseden arkadaşlarıyla aynı sıraları paylaştığını belirten Miroğlu, kızının da sonraki yıl hukuk fakültesini kazandığını ve sınavlara birlikte çalıştıklarını anlattı.
Mezun olunca avukat olan eşinin yanında staj yaptığını dile getiren Miroğlu, şöyle devam etti:
''İki torunum ve biri kız olmak üzere dört çocuğum var. Kızım avukat, oğlum doktor, bir oğlum inşaat mühendisi, en küçük oğlum ise inşaat mühendisliği son sınıf öğrencisi. Ben okurken, çocuklar da çeşitli okullarda öğrenciydi. Benimle birlikte evde 5 öğrenci vardı. Evimiz adeta kütüphane gibiydi. Ben hukuku kazandıktan sonra çocuklarım birbirlerine takılırdı. 'Annemiz kazandığına göre bizim kazanmamamız çok ayıp olur' derlerdi. Dolayısıyla benim okumam çocuklarımı da kamçıladı, motive etti. Benim dönemimde kızlar okutulmuyordu. Eşim şansım oldu. Feodal yapı, içinde sizi farklı bir konuma oturtuyor. Eşiniz kendisine bir eş, toplum bir aile, çocuklar da sürekli evde olan bir anne istiyor. Özellikle o dönem bunları aşmak, kırmak çok zordu ancak bunlar aşılmalı ve kabuklar kırılmalı. Zira okumanın yaşı yok. Şimdi Batman Barosu'na bağlı olarak çalışıyorum. Hem Diyarbakır'da hem de Batman'da evim var. İşimin yoğunluğuna göre kalıyorum. 11 yıldır avukatlık yapıyorum. Ayrıca Eskişehir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü okuyorum."
-Hükümet Kadın filmi-
Miroğlu, bir süre önce vizyonda olan Demet Akbağ'ın rol aldığı ''Hükümet Kadın'' filmindeki karakterin öz halası olduğunu belirterek, ''1956 yılında halam belediye başkanılığı yaptı. Hükümet Kadın adıyla filmi de çevrildi. Fırsat verildiğinde, kadının her alanda ve her dönemde başarılı olacağına kanıttır. Bölge kadını, yaşamın her alanında aktif olmalı. Genç kızlara, hiç vazgeçmemelerini, kendileri için mücadele etmelerini öneririm. Çünkü okumanın yaşı yok'' diye konuştu.
-''Başbakan Erdoğan bir şans''-
Çözüm sürecini yürekten desteklediklerini, Türkiye'nin bıkmadan hak ve özgürlükleri savunan bir başbakana sahip olduğunu ifade eden Miroğlu, ''Daha önce Türkiye, yaşayan toplulukların inkar edildiği bir dönemden geçti ama Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir şans ve gerçekten de barışın onun elinden geleceğine inanıyorum. Buna olan güvenim tam. Bütün Midyat, Mardin, bölge olarak destekliyoruz'' dedi.
Kendisi gibi avukat olan Şehmuz Miroğlu da eşini her alanda desteklediğini ifade ederek, özellikle kızların mutlaka okutulması gerektiğini söyledi.
Gürsel Ekmen Miroğlu'nun kızı Mahabat Miroğlu Gür de annesinin okuma mücadelesine olan hayranlığını dile getirerek, ''Arkadaşlarım, annemin hukukta okuduklarını duyduklarında 'annelerimiz bize turşu tarifi veriyor. Sen annenle borçlar kanununu konuşuyorsun' derlerdi. Annemle okulumu dayanışma içinde bitirdik. Onunla gurur duyuyorum'' sözleriyle duygularını aktardı.
Yayıncı: Behçet Güngör
Kaynak: AA
Miroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklama, 16 yaşında, Mardin'in Midyat ilçesinde ortaokulu bitirdikten sonra evlendiğini belirterek, eskiden kız çocuklarının okutulmadığını anımsattı.
''Hem belli bir aileye mensup olmak hem de günün şartları, kadından yana değildi'' diyen Miroğlu, okuma serüvenini şöyle anlattı:
''O dönem küçük bir yerde yaşıyoruz. Tanınmış bir aileye mensubuz, üstelik 17 yaşında anne olmuşum. 4 küçük çocuğum var fakat hem eğitimimi devam ettirmeyi hem de çalışmayı çok istiyorum. Bu isteğimi eşime anlattım. Eşim çalışmaya çok sıcak bakmadı fakat 'istersen okuyabilirsin' dedi.
Bu, bana büyük bir cesaret verdi ancak Midyat'ta o dönem lise yok. Hemen Mardin'deki liseye kayıt yaptırdım. Liseyi dışardan bitirdim. Bu arada sınavlara hazırlanırken, çocuklarımın mahalleden arkadaşlarının kitaplarından yararlandım. Lise bitirme sınavı için Mardin'e her gün gidip gelirdim. Bazen çocuklarımı da alıp gidiyordum. Lise diplomasını aldıktan sonra bu başarı çok hoşuma gitti. Daha sonra üniversiteye hazırlanmaya karar verdim. Bir dershanenin dergilerine abone oldum. Dergilerden sınava hazırlandım. Bir yıl böyle geçti. 1993 yılında sınava girdim, iyi bir puan da aldım ama üniversiteye girmeme yetmedi. İkinci yılımda iyi puan aldım ama yine istediğim alana yetmiyordu.''
-''Kızımla aynı yıl sınava girdik''-
Miroğlu, daha sonra Diyarbakır'a taşındıklarını, bu arada dershaneye giden kızının ders notlarından çalışmaya devam ettiğini, 1995'te kızıyla üniversite sınavına girdiklerini söyledi.
Miroğlu, ''Ben Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım ancak kızım o yıl kazanamadı. Kayıt için ben, kızım ve eşim birlikte gittik. Benim için inanılmaz bir duyguydu. 35 yaşında üniversiteye başladım'' dedi.
Okuldaki hocalarının kendisinden yaşça küçük olduğunu, kızı ve oğlunun liseden arkadaşlarıyla aynı sıraları paylaştığını belirten Miroğlu, kızının da sonraki yıl hukuk fakültesini kazandığını ve sınavlara birlikte çalıştıklarını anlattı.
Mezun olunca avukat olan eşinin yanında staj yaptığını dile getiren Miroğlu, şöyle devam etti:
''İki torunum ve biri kız olmak üzere dört çocuğum var. Kızım avukat, oğlum doktor, bir oğlum inşaat mühendisi, en küçük oğlum ise inşaat mühendisliği son sınıf öğrencisi. Ben okurken, çocuklar da çeşitli okullarda öğrenciydi. Benimle birlikte evde 5 öğrenci vardı. Evimiz adeta kütüphane gibiydi. Ben hukuku kazandıktan sonra çocuklarım birbirlerine takılırdı. 'Annemiz kazandığına göre bizim kazanmamamız çok ayıp olur' derlerdi. Dolayısıyla benim okumam çocuklarımı da kamçıladı, motive etti. Benim dönemimde kızlar okutulmuyordu. Eşim şansım oldu. Feodal yapı, içinde sizi farklı bir konuma oturtuyor. Eşiniz kendisine bir eş, toplum bir aile, çocuklar da sürekli evde olan bir anne istiyor. Özellikle o dönem bunları aşmak, kırmak çok zordu ancak bunlar aşılmalı ve kabuklar kırılmalı. Zira okumanın yaşı yok. Şimdi Batman Barosu'na bağlı olarak çalışıyorum. Hem Diyarbakır'da hem de Batman'da evim var. İşimin yoğunluğuna göre kalıyorum. 11 yıldır avukatlık yapıyorum. Ayrıca Eskişehir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü okuyorum."
-Hükümet Kadın filmi-
Miroğlu, bir süre önce vizyonda olan Demet Akbağ'ın rol aldığı ''Hükümet Kadın'' filmindeki karakterin öz halası olduğunu belirterek, ''1956 yılında halam belediye başkanılığı yaptı. Hükümet Kadın adıyla filmi de çevrildi. Fırsat verildiğinde, kadının her alanda ve her dönemde başarılı olacağına kanıttır. Bölge kadını, yaşamın her alanında aktif olmalı. Genç kızlara, hiç vazgeçmemelerini, kendileri için mücadele etmelerini öneririm. Çünkü okumanın yaşı yok'' diye konuştu.
-''Başbakan Erdoğan bir şans''-
Çözüm sürecini yürekten desteklediklerini, Türkiye'nin bıkmadan hak ve özgürlükleri savunan bir başbakana sahip olduğunu ifade eden Miroğlu, ''Daha önce Türkiye, yaşayan toplulukların inkar edildiği bir dönemden geçti ama Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir şans ve gerçekten de barışın onun elinden geleceğine inanıyorum. Buna olan güvenim tam. Bütün Midyat, Mardin, bölge olarak destekliyoruz'' dedi.
Kendisi gibi avukat olan Şehmuz Miroğlu da eşini her alanda desteklediğini ifade ederek, özellikle kızların mutlaka okutulması gerektiğini söyledi.
Gürsel Ekmen Miroğlu'nun kızı Mahabat Miroğlu Gür de annesinin okuma mücadelesine olan hayranlığını dile getirerek, ''Arkadaşlarım, annemin hukukta okuduklarını duyduklarında 'annelerimiz bize turşu tarifi veriyor. Sen annenle borçlar kanununu konuşuyorsun' derlerdi. Annemle okulumu dayanışma içinde bitirdik. Onunla gurur duyuyorum'' sözleriyle duygularını aktardı.
Yayıncı: Behçet Güngör