Komisyon Başkanı Fındıklı’dan “çözüm Süreci” Açıklaması
AK Parti Malatya Milletvekili ve TBMM Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mücahit Fındıklı, “Tekrardan gençlere ölümü istemek, tekrardan gençlere ‘Öleceğiniz günü de söyleyeceğim’ demenin siyasi hiçbir karşılığı yok, siyasi hiçbir vicdanı yok” dedi.
Fındıklı, Malatya’da düzenlenecek olan Maden Sempozyumu ile Malatya’da yeni bir dönemin başlayacağını ifade ederek, “Sayın Enerji Bakanımız 28 Nisan Pazar günü Malatya’mıza gelecekler. Ulusal Maden Sempozyumumuz İnönü Üniversitesi’nde başlıyor. Sanayi Ticaret Enerji Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu olarak bizde sempozyuma katılıyoruz. Hem Malatya ve civarında, Doğu ve Güneydoğu’da özellikle bu coğrafyada yerin altında ne var ne yok, hepsini sanayicilerimizle, üniversitelerimizle ve üniversitelerdeki hocalarımızla bir değerlendireceğiz. Malatya kayısı konusunda önemli bir yere sahip. Ama Malatya’nın yer altı zenginlikleri de bir o kadar öne çıkacak. Üniversitesi öne çıktığı kadar yer altı zenginlikleri ile de dünyada adını duyuracak yeni bir alan açmaya çalışıyoruz. Malatya ciddi anlamda demir yataklarının merkezi. Ciddi anlamda krom ve nikel madenlerinin merkezi konumunda. Hem bölgemizi ve hem de Malatya’mızı öne çıkartma konusunda çalışmalarımızı başlatıyoruz. Hekimhan’da şuanda 1 milyar dolarlık bir yatırım başladı, bir demir-çelik yatırımı başladı.
Yine 30 milyon dolarlık OYAK’ın Erdemir’in Hasançelebi’de bir yatırımı başladı.
Bu yeni 1 milyar dolarlık yatırımların geleceğinin ifadesidir. Malatya hak ettiği yatırımları özel sektör marifeti ile alacak” şeklinde konuştu.
Çözüm sürecini de değerlendiren Fındıklı, “Barış oldukça, huzur oldukça, biz kanı ve silahı aramızda çekip, söküp attıkça, bunun refahını, rahmetini, merhametini, her şeyini göreceğiz. Bütün bu yapılanlar bize yeni istihdam olarak dönecek. Bütün bu yatırımlar bize yeni refah olarak dönecek. Şunu unutmayın, ortada bir ekmek var. Bu ekmeği birileri eline bıçak olarak bölmeye çalıştı. Ama 30 yıl boyunca bölemediler. Elinde bıçak olan bıçağı bıraktı artık. Bırakmak zorunda kaldık. Şimdi çok enteresan bir şey, birileri diyor ki ülke bölünecek. Bıçak varken bölünmeyen ülke, barış varken bölünür mü? Niye bu kadar korkaklık var, onu anlamıyorum. Niye bu kadar bazı partiler heyecanlandı, onu anlamıyorum. Evladı olanların barışı nasıl anladığı ile evladı olmayanların barışı anlaması arasında fark olduğu aşikar ortaya çıktı yine. ‘Vur de vuralım’ diyenden tut, ‘Öl de ölelim’ tut, ‘Onun da zamanı gelecek’ diyenden tut, siyasetçiler ağzına geleni söyler hale geldi. Burada net şunu açıklamak istiyorum ki; biz 80 öncesi kuşağın gençleri olarak zamanında anarşist mi dersiniz, terör mü dersiniz o kahramanlıkları yapmış kardeşleriniz olarak ve 5 bin üniversite gencini birbirini öldürdüğü dönemde okumuş bir kardeşiniz olarak şunu gençlere özellikle söylüyorum; bizim ölü gençlere ihtiyacımız yok, bizim ölen gençlere ihtiyacımız yok, bizim yaşayan gençlere ihtiyacımız var. Bizim üreten gençlere ihtiyacımız var. Dolayısıyla gençlere bir kez daha buradan çağrı yapıyorum; biz ölmek için gençlerimizi büyütmedik. Bu vatana hizmet etsinler, bilgi üretsinler, kaynak üretsinler, üretim yapsınlar, çalışsınlar, istihdama katkıda bulunsunlar, ülkenin gelişmesine katkıda bulunsunlar diye bunun için gayret sarf ediyoruz. Daha 20’li yaşlarda, daha 23’lü yaşlarda o siyasi ortamlarda gencecik kaybettiğim arkadaşlarım, elimle toprağa verdiğim arkadaşlarımın bir kısmı gözümün önüne geldiğinde onun anasının, babasının yüzüne bakacak yüreğim kalmadı. Tekrardan gençlere ölümü istemek, tekrardan gençlere ‘Öleceğiniz günü de söyleyeceğim’ demenin siyasi hiçbir karşılığı yok, siyasi hiçbir vicdanı yok” dedi
Fındıklı, halk gününe katılan vatandaşların sorun ve taleplerini dinledi.