‘Burdur’da Köylülere İşkence’ Davasında Karar 3 Yıl Ceza
JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan’ın beyanları üzerine açılan ‘Burdur’da köylülere işkence’ davasında mahkeme 3 yıl cezaya karar verdi.
Daha önce karar Yargıtay tarafından bozulmuş, 3 sanığa işkenceden tek değil, mağdur sayısı kadar ayrı ayrı ceza verilmesine hükmedilmişti. Burdur Adliye Sarayı'nda görülen davada, sanık emekli Jandarma Astsubay Başçavuş Sedat Şükrü Anafarta’ya 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.
Kararı tekrar Yargıtay’a taşıyacaklarını bildiren işkence gören köylülerden Tahir Yıldız (60), 13 yılın sonunda verilen cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün olduğunu söyledi.
Bucak Jandarma Komutanlığı tarafından hayvan hırsızlığı suçlamasıyla tutuklandıklarını anlatan Tahir Yıldız, “Jandarma Karakol Komutanlığı'nda bir hafta işkenceye maruz kaldım. Başımdan poşet geçirilerekten, copla, falakayla, günlerce aç susuz bırakılaraktan ailemle ve avukatlarımla görüştürülmeden işkenceye maruz kaldım. Doktora çıkarıldık bize rapor verdirtmediler. Doktor bu sebepten ceza aldı. İlçe Tarım Müdürlüğü'nden hayvan kayıtlarını çıkarttırdım, olmayan hayvan hırsızlığıyla suçlandık. Çıkar ilişkisinden dolayı işkenceye maruz kaldık, Abdülkadir Aygan kitabında bu ilişkilerden bahsediyor." dedi.
"TEHDİT EDİLDİM, ARACIM KURŞUNLANDI"Dava sürecinde sık sık tehdit edildiğini bildiren Tahir Yıldız, aracı tarayan silahla 7 ay sonra başka bir vatandaşın vurulduğunu söyledi.
Silahın, jandarmanın envanterinde kayıtlı olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu: “Savcı, silahı iade etti. Biz 17 kişi Karakolda gözetim altına alındık. 3 kişi ayrıldı, işkence görmediğini söylediler. Biz 11 kişi davaya katıldık. Çoğu, korkusundan davaya gelmediler. Davayı 4 kişi sürdürdük. Birisi de delirdi, davayı sürdüremedi.”"BABAMIZ İŞKENCELER YÜZÜNDEN ÖLDÜ"Babası Ali Macit’in gördüğü 11 gün işkenceden sonra 2006’da öldüğünü söyleyen Hasibe Yılmaz, babalarının davasını sonuçlandırmak için uğraştıklarını anlattı. Babasının, 2000 yılında hırsızlık suçlamasıyla tutuklandığını belirten Yılmaz, şunları ifade etti: “Babam 11 gün Karakolda tutuldu. Sedat Şükrü Anafarta, Aziz Turan gerçek ismi Abdülkadir Aygan olan bölük komutanı, Karakol Komutanı Hikmet Batur bunlar hep babama işkence yaptılar. Biz vardık, babamız nasıl diye sorduğumuzda hep iyi dediler. 11 gün sonra Bucak Cezaevi'ne gönderildiğinde görmeye vardık. Babam ayakları üzerinde dikemiyordu. Ben içeriye girdim iki gardiyan babamın kollarından tutup getirdiler. Baba ne oldu dedim hiç bir şey yok dedi.
Ayaklarını açıp gördüğümde babamın tırnaklarını sökmüşlerdi. Babamın sırtını açtığımda hep cop izleri, ayaklarında da bot izleri vardı. Buralardan rapor alamadık, İzmir İnsan Hakları avukatlarına götürdük oradan rapor aldık. Karşı tarafta bulunan Korkmaz ailesi komutanlara para teklif etti, onlar da kabul etti, bu yüzden işkence yapıldı." İşkence mağdurları önümüzdeki günlerde kararı Yargıtay’a götürmeye hazırlanıyor .
Kararı tekrar Yargıtay’a taşıyacaklarını bildiren işkence gören köylülerden Tahir Yıldız (60), 13 yılın sonunda verilen cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün olduğunu söyledi.
Bucak Jandarma Komutanlığı tarafından hayvan hırsızlığı suçlamasıyla tutuklandıklarını anlatan Tahir Yıldız, “Jandarma Karakol Komutanlığı'nda bir hafta işkenceye maruz kaldım. Başımdan poşet geçirilerekten, copla, falakayla, günlerce aç susuz bırakılaraktan ailemle ve avukatlarımla görüştürülmeden işkenceye maruz kaldım. Doktora çıkarıldık bize rapor verdirtmediler. Doktor bu sebepten ceza aldı. İlçe Tarım Müdürlüğü'nden hayvan kayıtlarını çıkarttırdım, olmayan hayvan hırsızlığıyla suçlandık. Çıkar ilişkisinden dolayı işkenceye maruz kaldık, Abdülkadir Aygan kitabında bu ilişkilerden bahsediyor." dedi.
"TEHDİT EDİLDİM, ARACIM KURŞUNLANDI"Dava sürecinde sık sık tehdit edildiğini bildiren Tahir Yıldız, aracı tarayan silahla 7 ay sonra başka bir vatandaşın vurulduğunu söyledi.
Silahın, jandarmanın envanterinde kayıtlı olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle konuştu: “Savcı, silahı iade etti. Biz 17 kişi Karakolda gözetim altına alındık. 3 kişi ayrıldı, işkence görmediğini söylediler. Biz 11 kişi davaya katıldık. Çoğu, korkusundan davaya gelmediler. Davayı 4 kişi sürdürdük. Birisi de delirdi, davayı sürdüremedi.”"BABAMIZ İŞKENCELER YÜZÜNDEN ÖLDÜ"Babası Ali Macit’in gördüğü 11 gün işkenceden sonra 2006’da öldüğünü söyleyen Hasibe Yılmaz, babalarının davasını sonuçlandırmak için uğraştıklarını anlattı. Babasının, 2000 yılında hırsızlık suçlamasıyla tutuklandığını belirten Yılmaz, şunları ifade etti: “Babam 11 gün Karakolda tutuldu. Sedat Şükrü Anafarta, Aziz Turan gerçek ismi Abdülkadir Aygan olan bölük komutanı, Karakol Komutanı Hikmet Batur bunlar hep babama işkence yaptılar. Biz vardık, babamız nasıl diye sorduğumuzda hep iyi dediler. 11 gün sonra Bucak Cezaevi'ne gönderildiğinde görmeye vardık. Babam ayakları üzerinde dikemiyordu. Ben içeriye girdim iki gardiyan babamın kollarından tutup getirdiler. Baba ne oldu dedim hiç bir şey yok dedi.
Ayaklarını açıp gördüğümde babamın tırnaklarını sökmüşlerdi. Babamın sırtını açtığımda hep cop izleri, ayaklarında da bot izleri vardı. Buralardan rapor alamadık, İzmir İnsan Hakları avukatlarına götürdük oradan rapor aldık. Karşı tarafta bulunan Korkmaz ailesi komutanlara para teklif etti, onlar da kabul etti, bu yüzden işkence yapıldı." İşkence mağdurları önümüzdeki günlerde kararı Yargıtay’a götürmeye hazırlanıyor .