Sultan Abdülmecid'den Beri Şifa Veriyor

Sultan Abdülmecid'in izin ve yardımıyla 1851 yılında İzmir Gurabayı Müslimin adıyla kurulan hastane, yıllar içinde milyonlarca bebeğin dünyaya geldiği Konak Doğumevi'ne, son olarak da aile planlamasından plastik cerrahiye kadar birçok branşta hizmet veren semt polikliniğine dönüştü.

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Prof. Dr. Abdullah Taşyurt, AA muhabirine, İzmir'in 19. yüzyıldan bu yana tarihini ve gelişimini yansıtan 160 yıllık şifa merkezini anlattı.

Konak'ın merkezindeki binanın 1851 yılında Türkler'in alın teriyle yapıldığını ve dönemin mimarisini ortaya koyduğunu ifade eden Taşyurt, 19. yüzyılın ilk yarısında İzmir'de Rumlar, Museviler ve Ermeniler'e ait hastanelerin bulunduğunu ancak Türklere ait resmi bir sağlık kuruluşunun bulunmadığını belirtti.

Deprem ve salgın hastalıklar nedeniyle Müslüman ve Türk halkın çok sıkıntı çektiğini söyleyen Taşyurt, Sultan Abdülmecid'in izin ve yardımıyla Emin Muhlis Paşa'nın halkın da desteğini alarak "İzmir Gurabayı Müslimin" adıyla hastaneyi kurduğunu ifade etti.

-İsimler değişse de tedavi sürüyor

Hastanenin yıllar içinde isminin değiştiğini, 1913 yılında İzmir Memleket Hastanesi, 1950 yılında ise İzmir Devlet Hastanesi adını aldığını söyleyen Taşyurt, bir dönem Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin bir bölümünün faaliyet gösterdiği binanın 1985'te de Konak Doğumevi olduğunu anlattı.

Mustafa Enver Bey, Ferit Eczacıbaşı gibi Türk tıp, eczacılık tarihinde önemli hizmetleri bulunan isimlerin de hastanede görev yaptığını kaydeden Taşyurt, "İzmir'deki doğumların çoğu bu binada olmuş, milyonlarca bebek bu binada dünyaya merhaba demiştir. Ancak mimari ve konumu itibariyle artık doğumevi hizmeti vermekten uzaklaşmıştır. Günümüzde doğumun yanı sıra genel cerrahi, nöroloji gibi birçok multidisipliner alanda yardım aldım almak durumundayız. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bağlı bu bina da 2012 yılından bu yana poliklinik olarak hizmet veriyor" dedi.

Saat Kulesi, Hükümet Konağı gibi tarihi kimliğe sahip binada bugün jinekoloji, gebe, dermatoloji, plastik cerrahi, ortopedi, kulak burun boğaz, psikiyatri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, çocuk, dahiliye, göğüs hastalıkları, aile planlaması, onkoloji ile aile hekimliği polikliniklerinin hizmet verdiğini söyleyen Abdullah Taşyurt, sözlerini şöyle tamamladı:

"Önemli olan 160 yıllık tarihe sahip bu binada çağdaş hizmet verebilmek, biz de bunu yapıyoruz. Bizim kuşak, çocukluğunda en küçük sağlık rahatsızlığında bile bu hastaneye gelirdi. Bu nedenle hastane İzmir'in kilometre taşlarından biridir. Bu tarihi sahipsiz bırakamazdık. Biz, tarihi ortamda modern sağlık hizmeti vermekten dolayı mutluyuz."

Kaynak: AA