Milli Parka 'Nefes Almak' İçin Geliyorlar
Astım ve nefes darlığı çekenler şifa bulmak için, Türkiye'de sadece Şarkikaraağaç sınırları içerisindeki 59 bin hektarlık Kızıldağ Milli Parkı'ndaki ormanda vakit geçiriyor.
Türkiye'nin en büyük tatlı su gölü olan Beyşehir Gölü'nün hemen kıyısında, Şarkikaraağaç ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kızıldağ, Türkiye'de sadece bu bölgede yetişen mavi yapraklı sedir ormanı dolayısıyla 1965 yılında milli park ilan edildi.
Başlangıçta sınırları sadece sedir ormanının bulunduğu alan olarak belirlenen milli park, zaman içerisinde Yenişarbademli ilçesindeki 2900 rakımlı Dedegöl Dağı ve 15 kilometre ile Türkiye'nin en uzun mağaralarından Pınargözü Mağarası bölgelerinin de dahil edilmesiyle 59 bin hektara ulaştı.
İçerisinde pek çok doğal güzelliği barındıran Kızıldağ'ı ziyaretçiler için daha önemli hale getiren ise barındırdığı oksijen oranı normalden fazla olduğuna inanılan mavi sedir ormanının varlığı.
Beyşehir Gölü'nden esen güney rüzgarlarının, Bebik Pınarı Vadisi'nden geçerek sedir ormanlarına ulaşması ile oluşan bol oksijenli temiz hava akımı, 1300 rakımlı bölgeyi astım ve nefes darlığı çeken hastalar için bir cazibe merkezi haline getirdi.
Bölge, yıl boyunca yüzlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Milli parka günübirlik gelenler olduğu gibi bungalov, prefabrik evler ya da kamp alanı sayesinde uzun süreli kalanlar da bulunuyor.
Özellikle yaz aylarında bungalov ve prefabrik evlerdeki doluluk oranının yüzde 100'lere vardığı alanda ziyaretçiler, arazi araçları ile 20 dakikalık süren yolculuğun ardından ulaşılan tepede Beyşehir Gölü'nün eşsiz manzarasını da izleme fırsatı buluyor.
- Çoğunlukla göğüs hastalıkları ile ilgili hastalar geliyor
Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Ekonomisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Korkmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kızıldağ'ın Türkiye'nin en güzel milli parklarından biri olduğunu söyledi.
Milli parkta çok önemli kaynak değerlerinin bulunduğunu dile getiren Korkmaz, bunlardan en önemlisinin mavi sedir ormanı olduğunu kaydetti.
Mavi yeşil formu ile oluşmuş ağaçları çok nadir gördüklerini belirten Korkmaz, ağaçların orman oluşturmasının bölgeyi çok daha özel hale getirdiğini anlattı.
Ormanın bol miktarda oksijen barındırdığına dikkati çeken Korkmaz, şöyle konuştu:
"Çoğunlukla göğüs hastalıkları ile ilgili önleyici tedavi için gelen insanlarla karşılaşıyoruz. Burada bungalov ev ve kamp alanı var ama insanların gelmelerindeki en büyük nedenlerden biri, oksijen oranının daha fazla olması. Hatta geçen dönemlerde göğüs hastalıkları yapılan hastanenin binası yapılmasına rağmen faaliyete geçememişti."
Bölgenin sağlık turizmi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Korkmaz, "Buradaki oksijen oranının diğer alanlara göre daha yüksek olduğu biliniyor. Astım ve migren hastaları şifa bulmak için bazı yerlere gider. Kızıldağ Milli Parkı'nda sedir ağaçlarının bulunduğu alana insanlar, şifa bulmak için geliyor. Çok yoğun bir talep var. Alanda yaptığımız çalışmalarda insanlar, gerçekten çok ciddi faydalar gördüklerini ifade ediyor" diye konuştu.
Korkmaz, bölgede oksijen oranının yoğun olduğunun bilinmesine rağmen oranın rakamsal değerinin tam olarak bilinmediğini ifade ederek, oksijen oranının tespiti için çalışma başlatıldığını, bilimsel çalışmalar tamamlandıktan sonra bölgenin sağlık turizmi potansiyelinin ortaya konulacağını söyledi.
Korkmaz, mavi sedir ormanlarının mutlaka korunması ve gelecek nesillere aktarılması gerektiğini sözlerine ekledi.