Mhp Tbmm Grup Toplantısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, içinden geçilen yüksek gerilimli ortamdan çıkılması için, TBMM'nin yeni yasama yılında normalleşme sürecini başlatacak somut adımlar atmasının herkes için elzem olduğunu kaydetti.

Bahçeli, partisinin yeni yasama yılının ilk TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bu yasama yılının diğerlerine kıyasla zahmetli ve çetin geçeceğinin güçlü bir ihtimal olduğunu belirterek, mahalli idareler seçimleri ve arkasından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin siyasetin tansiyonunu artıracağını kaydetti.

Başbakan Erdoğan'ın bu iki seçim öncesinde "Türkiye'yi yine ip gibi gereceğini, cepheleşmeleri ileri merhalelere taşıyacağını" iddia eden Bahçeli, "Bunu görmek, bunu bilmek ve buna da her anlamda hazır olmak lazımdır. Anlaşılıyor ki AKP, bayatlamış taktiklerini, artık cılkı çıkmış istismar politikalarını, yavan ayak oyunlarını yaygınlaştıracaktır" dedi.

İktidar gemisinin "su almaya başladığını" öne süren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Başbakan Erdoğan ani, kıvrak ve çok vahim manevralarla batmaktan kurtulmak için çirkeflik ve çirkinlikte kural ve insaf tanımayacaktır. Gelişmeler bize bunu göstermektedir. Ne var ki tertipler ne kadar fazla olursa olsun, uyanan ve galeyana gelen aziz milletimiz Mahalli İdareler Seçimleri'nde Başbakan ve partisini uyaracak ve aşağıya çekecektir. Cumhurbaşkanlığı ya da içten içe başkanlık rüyası gören Başbakan Erdoğan büyük hayal kırıklıkları yaşayacak ve kaybetmekten başka şansı da olmayacaktır. Kimliği aşağılanan, tarihi kişiliği alaya alınan ve tüm varlığı hücuma uğrayan aziz milletimiz, Allah'ın izniyle Başbakan Erdoğan karabasanından ve bu şahsiyetin karanlık dolu emellerinden kurtularak aydınlık ve parlak günlere ulaşacaktır."

Türkiye'nin tartışmaların daha da alevleneceği, görüş ve fikir ayrılıklarının daha da derinleşeceği bir dönem yaşayacağını öne süren Bahçeli, kümeleşme, kutuplaşma ve ayrı ayrı saflarda toplanma eğilimlerinin gittikçe genişleyeceğini, gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alacağını savundu. Bahçeli, "Önümüz hem iklim bakımından, hem de siyasi şartlar açısından kara kıştır" diye konuştu.

Bahçeli, şunları kaydetti:

"Muhtemeldir ki siyasal, toplumsal, ekonomik alanlardaki tehlikeli gelişmeler bir sağanak gibi gelecektir. Nihayetinde Türkiye, AKP'yle uçurumun sıfır noktasına kadar getirilmiştir. Başbakan Erdoğan savaş kaybederek esir düşmüş, eli ve zihni kelepçeli, kararları ve niyetleri hasarlı milli onur yoksunu yöneticilerin tıpkısı, aynısı haline gelmiştir. Nitekim bunun en yakın örneğini yaz ayları süresince PKK'dan gelen tehdit ve hakaretleri sineye çekmesinde, ilaveten bölgesel meselelerdeki bulanık ve başkalarının menfaatini gözeten talihsiz adımlarında görmek mümkün olmuştur. Başbakan Erdoğan'ın kalbi, kararları, feraseti ve siyasi kişiliği PKK, İmralı canisi ve küresel güç merkezleri tarafından makasa alınmıştır. İşin tuhaf tarafı düştüğü halin ne denli içler acısı olduğunu henüz kavrayamamasıdır."

Son dönemde yaşanan bunalımların, gerginlik ve skandalların ortak akıl ve sağduyu ile bir fırsat penceresine dönüştürülmesi için henüz vakit olduğunu belirten Bahçeli, çalkantılar içinde sarsılan Türkiye'nin durulmasını sağlayacak ve Türk milletinin gerçek gündemine dönülmesini mümkün kılacak yolların henüz tükenmediğini söyledi.

-"Milliyetçilikle demokrasinin ayrılamaz bir birlikteliği vardır"

Hala az da olsa umut ateşinin yandığını kaydeden Bahçeli, "Bu bakımdan TBMM'nin, milletimizin gerçek sorun alanlarını mümkün olabilecek en geniş tabanlı bir mutabakat ve katılımla ortadan kaldırması acil bir ihtiyaçtır. Bilhassa TBMM'de temsil edilen partilerin, 'temiz siyaset, temiz yönetim ve temiz toplum' idealine bağlılık konusunda ne derece samimi ve buna ne kadar bağlı oldukları gelecek günlerde daha da billurlaşacaktır" şeklinde konuştu.

Bahçeli, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla fonksiyonel hale gelmesinin, milli varlığı parçalamaya yönelik karanlık senaryoların mağlup edilmesinde çok önemli katkı sağlayacağını belirtti.

Bahçeli, "Parti olarak bugünkü darboğazın, bugünkü sağlıksız ve istikrasız tablonun, demokratik rejimin meşru zeminlerinde, kuruluş ilkelerimizin ahlaki ölçülerinde, dünden miras aldığımız milli ilkeler boyutunda aşılabileceğine yürekten inanıyoruz. İstendikten sonra, Türkiye'nin önünü kesmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. İstendikten sonra, Türkiye'yi kimse tutamayacak ve durduramayacaktır. Birlik ve beraberlik ruhu sağlamlaştıktan sonra Türk milletinin yükselmesine kimse mani olamayacaktır. Yeter ki, bu Meclis çatısı altında Türk milletinin müşterek milli değerlerine sadakat gösterilsin, yeter ki milli hedeflerden en ufak bir sapma gösterilmesin, yeter ki milli kimlikten kimse gocunmasın" şeklinde konuştu.

Milliyetçilikle demokrasinin ayrılamaz bir birlikteliği olduğunu ifade eden Bahçeli, "Başbakan milliyetçiliğe hasım olmakla, Türk milleti gerçeğine şaşı bakmakla teoride ve pratikte demokrasiye cephe almıştır. İşte böylesi bir zihniyet demokratikleşme paketleriyle milletimizin gözünü boyamaya, PKK taleplerini bir bir karşılayarak bölücülere ustalık gösterisinde bulunmaya kalkışmıştır. Evet, Başbakan ustadır, ama bölünme duvarının mimarisinde ustalaşmış ve uzmanlaşmıştır. Evet, Başbakan ustadır, ama gücü yeterse ancak ve ancak yıkımın ve çözülmenin ustalığıyla anılacak, bu leke de bozuk sicilini kapkara yapacaktır" diye konuştu.

Kaynak: AA