Fatih Medreselerinde Yıl Sonu Heyecanı

Sefaköy Kültür Merkezi’nde düzenlenen yıl sonu töreninde bir konuşma yapan Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar, uçakta alkol tüketiminin yol açabileceği olumsuzluklara değindi.

Fatih Medreselerinin 173 şubesinde sene sonu merasim heyecanı yaşanıyor. İstanbul 3. Merkez Bölge, yıl sonu karne ve Kur’an-ı Kerim’e geçme törenini Sefaköy Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla gerçekleştirdi.

Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar, törende yaptığı açıklamada, konferanslar ve organizasyonlar için yurt içi ve yurt dışına seyahat ettiklerini hatırlatarak, Frankfurt'tan havalanıp Türkiye sahasına ilerlerken yaşanan tartışma nedeniyle zorunlu iniş yapan uçakta bir arkadaşının da bulunduğunu söyledi.

Bayraktar, “Kabin memurlarından olmaz isteklerde bulunan ve sağa sola saldıran sarhoş yolcular, kendilerine engel olmak isteyen 2 hostesle dalaştı. Çıkan arbedede hostesler aldıkları yumruk darbeleriyle yaralandı. Yolcuların can güvenliği tehlikeye girince kaptan pilot rotayı Macaristan'a çevirdi ve en yakın havalimanına yöneldi” iddiasında bulundu.

Konuyla ilgili daha önce uyarıda bulunduklarını hatırlatan Bayraktar, “Daha önce yaptığımız açıklamalarda; uçaklarda sigara içmenin yasak, alkollü içeceklerin tüketiminin serbest olduğunu, bu uygulamayla seyahat eden yolcuların can ve mal güvenliğinin risk altında olduğunu, çocuk ve bebelerin gözleri önünde alkol satıldığını ve içildiğini, alkol içenlerin kendilerini kaybedip türlü türlü sıkıntılar verebileceğini, onun için bir an önce bu yanlışlıktan dönülmesi gerektiği üzerinde önemle durmuştuk” dedi.

“4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ YENİDEN DÜZENLENMELİ” 4+4+4 eğitim sistemi ile alakalı sorulan soru üzerine Bayraktar, Kur’an ve hafızlık eğitiminin bekası için 4+4+4 eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguladı. Çocuklarını bu yönde eğitmek isteyen ailelerin bu ülkenin vatandaşı olduğunu ve bu konuda önlerinin açılması gerektiğini söyleyen Bayraktar, “Ayrıca “Kur’an ve hafızlık eğitimi gören öğrencilere, zorunlu eğitimin dışında farklı bir formülle eğitim verilmeli ve bunun sağlanması için çalışmalar yürütülmelidir” dedi.

Cezalandırma sisteminin en kolay yol olduğunu, asıl yapılması gerekenin bu ailelerin yüreklerine su serpecek çözümler üretmek olduğunu ifade eden Bayraktar, halkın bu konuda devlete güvendiğini belirterek, “Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda neden harekete geçmiyor? Bu önemli sorunun çözümüne ilişkin en etkili adımı atacak olan, Diyanet İşleri Başkanlığıdır” dedi.

“ASIL HİZMET İMAN ŞUURUNU VERMEK” Bugün insanlığa yapılacak en büyük hizmetin onların imanını kurtarmakla mümkün olacağını ifade eden Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “En büyük hizmet; Müslüman olmayanları Yahudi, Hristiyanları vb. Ehlisünnet vel Cemaat itikadı üzere iman esasları ile tanıştırmak, onlara İslam’ı öğretmek, Müslüman olanları ise ameli salihe teşvik etmekle olacaktır. Esas hizmet; akil baliğ olmuş kızlara, ergenlik çağına girmiş erkeklere türkü, şarkı söyletmekle dans ettirmekle veya herhangi bir lisanı onlara öğretmekle yapılamaz. Onlar için yapılacak en büyük hizmet, iman ve İslam’ı aşılamaktır. Böyle lüzumsuz işlere zekat ve sadaka paralarının harcanması caiz değildir.” YAZ KURSLARI İÇİN UYARICI BİR HATIRLATMA Sorulan bir soru üzerine yaz kursları ile ilgili bilgi veren Bayraktar, çocukların yaklaşık 9 aylık okul eğitiminin arkasından tatil psikolojisine girdiğini, velisi tarafından yaz kursuna gönderilmek isteyince dini eğitimde zorlandığını söyleyerek, “Bizler senelerden beri tecrübe ediyoruz. Yavrularımız 2 ay dini eğitim aldıktan sonra araya 9 aylık okul sezonu giriyor. Eğer velisi ilgilenmezse, ki genelde öyle oluyor, 2 aylık emek kar gibi eriyip gidiyor. Çocuklarımız önümüzdeki yaza karşımıza dini bilgisi erimiş bir şekilde geldiği gibi, her sene aynı eğitimi baştan aldığı için Kur’an kurslarında başka eğitim yok zannediliyor. Bu da biz eğitimcileri hem üzüyor hem de yıpratıyor” dedi.

Öte yandan, son zamanlarda İslam dininin içini boşalmaya yönelik çalışmalar olduğunu savunarak geçtiğimiz günlerde yurt dışındaki ezan skandalının bu zihniyetin ürünü olduğunu belirten Bayraktar, “İslam’ın en büyük değerlerinden Ezan-ı Muhammedi’nin içinde yer alan ‘Eşhedüenne Muhammeden Resulullah (Şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın resulüdür)’ ifadesinin okunmayışının hangi amaca hizmet ettiği çok açıktır" dedi.

Program, tebrik konuşmaları ve karne dağıtımıyla sona erdi .
Kaynak: İHA