CHP ve BDP’nin Ortak Özelliği Tabanlarındaki Birikmiş Öfke

AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, 4+4+4 eğitim sistemini eleştiren CHP'ye sert çıktı. "CHP iktidar olamayacağını biliyor" diyen Ünal, "CHP’yle BDP’nin ortak bir özelliği var. Hem CHP'nin tabanında hem de BDP’nin tabanında birikmiş çok yüksek bir öfke var" ifadesini kullandı.

CHP ve BDP’nin Ortak Özelliği Tabanlarındaki Birikmiş Öfke
AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, 4+4+4 eğitim sistemini eleştiren CHP'ye sert çıktı. 'CHP iktidar olamayacağını biliyor 'diyen Ünal, 'CHP 'yle BDP 'nin ortak bir özelliği var. Hem CHP'nin tabanında hem de BDP 'nin tabanında birikmiş çok yüksek bir öfke var 'ifadesini kullandı.

BEYAZ TV ekranlarında yayınlanan Deniz Güçer ile Metin Özkan'ın sunduğu Ne Var Ne Yok programına konuk olan Mahir Ünal, CHP ve BDP'ye yüklendi. Ünal 4+4+4 eğitim sistemine ilişkin de bilgiler verdi.

'CHP iktidar olamayacağını biliyor 'diyen Mahir Ünal, 'Dolayısıyla geçmişten de getirdiği bir alışkanlığı var CHP'nin. Yıllardır ne yaptı? Orduyu göreve çağırdı, yargıyı göreve çağırdı vesayet güçleriyle siyaset yaptı ve siyaset alanında da genellikle kendisini konumladığı bir yer vardı. Şimdi vesayetin kalmadığı bir Türkiye 'de CHP eski alışkanlığını yeni bir tutuma dönüştürdü. O tutum ne? Benim onay vermediğim hiçbir şey meşru değildir. Komisyon çalışmaları iç tüzüğe uygun olsun olmasın, eğer komisyondan benim istemediğim bir şey çıkıyorsa meşru değildir. İç tüzük değişikliği benim onay vermediğim bir değişiklikse meşru değildir. Ve artık yavaş yavaş CHP işi meşruiyet krizine doğru götürüyor. Yani Meclis'in de meşruiyetini tartışılır hale getirmek 'değerlendirmelerinde bulundu.

'CHP VE BDP BURADAKİ KORKUDAN, KAYGIDAN, ENDİŞEDEN BESLENEREK SİYASET YAPIYOR'

BDP'nin Diyarbakır 'da grup toplantısı yaptığını anımsatan Ünal şunları söyledi:

'Şimdi de CHP Tandoğan 'da grup toplantısı yapacak. CHP 'yle BDP 'nin ortak bir özelliği var. Hem CHP'nin tabanında hem de BDP 'nin tabanında birikmiş çok yüksek bir öfke var. BDP'nin oy aldığı tabandaki öfke sürekli tetiklenen ve son 25-30 yıldır terörle büyümüş, şiddetle büyünmüş, baskıyla büyümüş bir bilincin biriktirdiği öfke. CHP'nin oy aldığı tabandaki öfke ise, son 10 ılda iktidar kaybıyla ortaya çıkmış ve zaten 1995 'ten beri süregelen irticaa, laiklik elden gidiyor, Cumhuriyetin değerleri ortadan kaldırılıyor korkularının pompalanmasıyla oluşan bir korku var orada da.

Siyasetçinin görevi temsil ettiği halk kesimlerinin bu duygularını dönüştürmektir, liderlik budur. Bu korkuyu, bu endişeyi alırsınız daha sağlıklı bir zemine taşırsınız. Nasıl ki Tayip Erdoğan muhafazakar İslamcı bir kesimdeki endişeyi, kaygıyı, öfkeyi aldı ve belli bir merkeze taşıyıp dönüştürdüyse...

Bugün CHP ve BDP bu korkuyu dönüştürmek, bu kokuyu merkeze taşıyıp o merkezde sağlıklı stabil bir duyguya dönüştürmek görevini yapmak yerine buradaki korkudan, kaygıdan, endişeden beslenerek siyaset yapıyor. Çünkü o korkuya, o kaygıya teslim oluyor. Neden? Baktığında o korkuyu, o kaygıyı dönüştüremeyeceğini gördüğü zaman şiddetin, korkunun dilini kullanmaya başlıyor. CHP ve BDP 'nin kullandığı dil korku dilidir, düşmanlık dilidir.'


AK Parti'li Mahir Ünal, 4+4+4 eğitim sisteminin bir reform olmadığını vurguylayarak, 'Bu bir sistem değişikliği değildir, Türk milli eğitim politikasının aksine bir şey değildir 'dedi. BEYAZ GAZETE