Yıldız: Kudüs Gecesi’nde Tanımadığımız Sakallı İnsanlar Vardı (özel)

Ankara'da, tankların yürüdüğü ilçe Sincan'ın eski Belediye Başkanı Bekir Yıldız, 28 Şubat postmodern darbe sürecini başlatan Kudüs Gecesi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

15 yıl sonra gelen itirafta Yıldız, Kudüs Gecesi 'ne, daha önce hiç tanımadıkları sakallı insanların katıldığını söyledi. Söz konusu kişilerin, özel bir çalışma sonucu oraya getirilmiş olabileceğini belirten Yıldız, “O güne kadar bizim programımıza medya ilgisi yoktu. O gün çok ciddi ilgi olduğu için bunun özel bir çalışma olabileceğini düşünüyoruz.” dedi.

31 Ocak 1997 tarihinde, Sincan Belediyesi tarafından düzenlenen Kudüs Gecesi 'nin ardından 4 Şubat 1997 'de Sincan 'da tanklar yürütüldü. Postmodern darbenin tank yürüyüşü ile Ankara 'nın ilçesi Sincan Türkiye 'nin gündemine oturdu. Dönemin Refah Partisi Belediye Başkanı Bekir Yıldız, yaşananlarla ilgili Cihan 'a önemli açıklamalar yaptı.

'Yüzyılın Manşetleri 'isimli televizyon programını izlerken, Kudüs Gecesi 'nin düzenlendiği çadırın içini gösteren görüntüleri durdurduklarını belirten Yıldız, “Arkadaşımız kareyi durduralım dedi. Kareyi durdurduk. Salonda bulunan topluluğu gösteren kareydi. Karede kimler var, kimler yok diye inceledik. Baktık ki bizim tanımadığımız sakallı insanlar var. Halbuki biz Sincan ve Etimesgut 'ta bulunan insanları kimin sakallı kimin sakalsız olduğunu bilirdik. Programlara gelenleri de bilirdik. Baktık ki bizim tanımadığımız bir sürü tipler var. O güne kadar bizim programımıza medya ilgisi yoktu. O gün çok ciddi ilgi olduğu için bunun özel bir çalışma olabileceğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu. Yıldız, gelenlerin devletten mi yoksa başka birileri mi olduğunu bilmediğini belirtti.

'TELEVİZYONDA KENDİMİ İZLEYİNCE SUÇLU HİSSETMEYE BAŞLIYORDUM '

28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu kararlarının uygulamaya geçmesinin ardından yaşanan travmayı da anlatan Yıldız, gerek gözaltı sürecinde gerekse cezaevinde, televizyondan kendisiyle ilgili haberleri izlediğini belirtti. İzlerken, yapılan propagandadan dolayı kendisini suçlu hissetmeye başladığını dile getiren Yıldız, “Halbuki biz tertemiz bir gece düzenlemiştik. Fakat bunun yansıma biçimleri çok ürkütücüydü, bir kişinin kendini görerek kendinden ürkmesinin ne olduğunu ben çok iyi biliyorum. Zaman ilerledikçe suçluluk psikolojisi insana geliyor. 'Ben suçsuzum ben suçsuzum 'ızdırap duymamak için telkinlerle kendimizi zarar görmemek için gayret sarf ediyorduk. Yavaş yavaş kendini suçlu hissetmeye başlayınca ben suçsuzum diyoruz.” diye konuştu.

'KADIN BENİ GÖRÜNCE KORKTU, GÖZLERİM DOLDU '

Toplum genelinde yapılan psikolojik harekatın nasıl sonuç verdiğini de bir vatandaşla karşılaşması sırasında yaşadığını belirten Yıldız, “Sıhhiye Necatibey 'de birkaç milletvekili ve avukatla savunmamla ilgili çalışma yaptık. Asansörden indik. Asansörden iner inmez karşımıza bayan çıktı, ürktü. Gözlerim doldu. Görüntülerin etkisiyle kadın beni görür görmez ürktü. Bu da beni çok üzmüştü. O zaman anladım ki medya çok farklı bir şekilde insanı yansıtabilir, tanıtabilir. Kurdu kuzu, kuzuyu kurt yapabilir, o zaman anlamış oldum.” dedi.

'ASKER EMEKLİSİ HELALLİK İSTEDİ '

Yıldız, 28 Şubat postmodern darbesinin ardından askerlerle herhangi bir yerde karşılaşıp karşılaşmadığı sorusuna, “Rütbesini bilmiyorum ama bir gece eczanede şahıs geldi. Asker emeklisi olduğunu söyledi. Helallik istedi. 'Ben sizinle ilgili rapor tanzim ettim. Sizinle ilgili doğru olmayan bazı şeyleri yazdım 'dedi. Bireysel anlamda helal olsun dedim. Milletle ilgiliyse onlardan helallik isteyin dedim.” cevabını verdi.