İzmir’de Deprem Zirvesi Düzenlendi

İzmir'de Büyükşehir Belediyesi ve Jeoloji Mühendisleri Odası işbirliğiyle deprem zirvesi düzenlendi.

Toplantıda İzmir’in depremselliği ve zemin özellikleri tartışıldı. Uzman sunumlarının yer aldığı etkinliğe, inşaat sektörünün temsilcileri, akademisyenler ve belediyelerin bürokratları katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, hükümetin şehre yönelik 35 projesi arasında yer alan Konak Tüneli ve Çandarlı Limanı’nın ciddi riskler taşıdığını söyledi.

Murathan, "Konak tünelleri, AK Parti’nin seçim öncesi yatırımı olarak, projeleri ve planları olmadan gündeme getirildi.

Bu proje heyelan bölgesinde ve kayma tehlikesi var. Bu kayma Yeşildere ortamında yaşanıyor ve ne kadar hızla olduğu konusunda teknik bilgimiz yok. Projenin zemininde su sorunu yaşanıyor ve kayma hızlanıyor. Proje Karayolları tarafından yapılacağı için bir bilgimiz de yok.” dedi.

Kaymaları önlemek için milyonlarca liralık yatırım yapılacağını kaydeden Murathan, “150 milyon liralık proje, iki katı maliyetle gerçekleşecek. Yapım aşamasına geçilmeden jeoteknik ve hidrojeolojik modellemesinin yapılmaması çok ciddi sorun.” şeklinde konuştu.

Çandarlı Limanı'na da itirazları olduğunu belirterek, "Liman projesi, Bakırçay havzası üzerinde ve kıyı şeridinde gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında çakılan 85 metrelik binlerce kazık, zeminin sıvılaşması ve olası deprem sırasında rıhtımların çökmesi riskini taşıyor." dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise İzmir’de doğal afet riski konusuna değinerek, şehir ve çevresinde 13 tane deprem üretebilecek fay tespit edildiğini açıkladı.

Şehir dönüşümü yapılacak alanlarda deprem haritalarının yeniden yapılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sözbilir, dönüşümün binalardan değil, zeminden başlaması gerektiğini savundu. DEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Türk de, "İzmir’in Zemin Özellikleri” adlı sunumunu, “İzmir Metropolitan Yerleşim Alanları Zemin Sorunları” ana başlığında yaptı. Jeoteknik problemler, problemleri arttırıcı jeolojik unsurlar, bu alanlarda inşa edilmiş ve yapımına devam edilen binaların oluşturduğu jeoteknik sıkıntılar, sismik çalışmalar ve şehir dönüşümü sürecinde yapılması önerilen çalışmaları sıralayan Prof. Dr. Türk, 6,9 büyüklüğündeki bir depremin, farklı zemin özelliği taşıyan binalar üzerinde nasıl etkiler yapacağına ilişkin bir animasyon da gösterdi."KENT DÖNÜŞÜMÜNDE HIZLI YOL KATEDİYORUZ"Toplantının sonunda genel bir değerlendirme yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bina inşa edilecek her yere gecekondu dikilip bir karış sosyal donatı alanı ve yol bırakılmadığı için şehir dönüşümüne büyük ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Başkan Kocaoğlu, "Kent dönüşümünde hızlı yol katediyoruz. Beş altı noktada ciddi çalışmalar yapıyoruz. Kadifekale’de bir heyelan bölgesini başka yere taşıdık ama o farklı bir örnekti. Bir de yerinde tasarlayarak, yani bütünün içerisinde belli adalarda kent dönüşümü yapacağız.” diye konuştu.

Dönüşüm konusunda son günlerde çok söz söylendiğini ve herkesin dönüşümcü diye ortaya çıktığını belirten Kocaoğlu, şunları kaydetti: "Kent dönüşümü sadece bina yapmak değildir. Bugünkü teknolojiyle 10 katlı binayı yedi ayda yaparsınız, anahtarını teslim edersiniz. Kent dönüşümü, kooperatif kurmak da değil. Binlerce insanla uzlaşıyorsunuz. Hem müteahhiti ve kooperatifi hem de arsa sahiplerini korumak zorundasınız. Bu iş, toplumsal mutabakatla yürüyecek. Orada bir otorite olması lazım. Bu otorite İzmir’de Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri olacak. Başkasının bu işi götürmesi mümkün değildir. Tabii ki Bakanlık da götürür. Gelir İzmir’e, kentsel dönüşüm birimi oluşturur. Yönetmeliğini, kriterlerini, kıstaslarını kurar. Uzlaşıyı üstlenir. Şimdi TOKİ’lerde yaptığı gibi ihaleye çıkar, binayı yaptırır. Bostan tarlasına inşaat yapmak ayrı şeydir, orada yıllardır yaşayan insanların gelenek ve göreneklerini sürdürecek ve mutlu olmalarını sağlayacak konutları yapmak çok daha farklı bir şeydir. Makinenin, elektriğin dışında, işin sosyal ve yaşam boyutu da vardır. Sosyolojisiyle ve psikolojisiyle ele alınarak çözülür. "