Zirai İlaç ve Gübre Kullanımı Eğirdir Gölü’nü Kanser Etti

Isparta İl Genel Meclisi’nin bilim adamlarının görüşleri doğrultusunda hazırladığı raporda, zirai ilaç ve gübre kullanımı nedeniyle toksin madde biriken Eğirdir Gölü’nün kanser riski taşıyarak insan sağlığını tehdit ettiği bildirildi.

Zirai İlaç ve Gübre Kullanımı Eğirdir Gölü’nü Kanser Etti
Isparta İl Genel Meclisi’nin kanser raporuyla ilgili görüşlerini açıklayan Vali Memduh Oğuz, Isparta’nın sağlık hizmetlerinde Avrupa ülkelerine göre çok ileri durumda olduğunu kaydetti.

Çevre şartları itibariyle de çok iyi konumda olduklarını belirten Vali Oğuz, daha iyisini istediklerini söyleyerek, "Suda risk oranı milyonda bir olsa bile onun da olmasını istemiyoruz. Eğirdir Gölü kirlenmesin, bunu hep birlikte söyleyeceğiz. Gölün kirlenmemesi konusunda tabii ki hassas olacağız. Hiç kimsenin kanser olmasını istemeyiz. Isparta’nın meclisi, iddialı olan bu kentte muhtemel riskleri bertaraf etmemiz gerektiğini söylüyor. Bu konuda mutabıkız” dedi.

Gazetecilerin göl etrafındaki tarımda kullanılan zira ilaç ve gübrelerin gölde kanserojen madde biriktirmesi tehdidine karşı alternatif tarım ürünleri konusunda bir çalışma olup olmadığı yönündeki sorusuna Vali Oğuz, “Eğridir Gölü’nün özel hüküm belirleme çalışmalarında iyi tarım uygulamaları, ilaçlama konuları mevzuata bağlanmış durumda. Bugün dünden daha fazla hassasız. Ama abartı meydana getirerek oradaki halka hayatı zindan etmemek gerekir. Biz yaşamı kullanma ve koruma dengesini gözetmekten yanayız. Gölü insanımız hem koruyacak hem kullanacak. Halkımız da bu konuda çok hassas. Dünden kötü hiçbir şeyimiz yok. İyi tarım konusunda her geçen gün daha iyi tedbirler alınıyor. Halk endişeye kapılmasın” diye konuştu

Raporu kamuoyuna duyuran AK Partili İl Genel Meclisi Üyesi ve aynı zamanda Isparta Turizm Derneği Başkanı Fevzi Özdemir ise, Eğirdir Gölü’nün Isparta ve etrafındaki 81 yerleşim biriminin can damarı olduğunu söyledi.

Meclis olarak uzmanların yol göstericiliğinde sunulan raporda Isparta için hoş olmayan konular ortaya çıktığını kaydeden Özdemir, “Baş belası kanser hastalığının hava ve sudan geçtiğini biliyoruz. Uzmanların meclisimizde yaptığı sunumlarda bizleri hayrete düşüren açıklamalar olmuştur. Eğridir Gölü aynı zamanda içme suyu kaynağı. 1955’li yıllardan bu yana yapılan çalışmalarda arsenik ve toksin miktarının arttığını duymak bizleri endişelendiriyor. Bunların önlemlerini almadan bu şekilde ilaçlama yapmaya devam edersek bırakın içme suyu kaynağını, tarımla bile iştigal edemez hale geleceğiz” dedi.

Tüm dünyada tatlı su kaynaklarını tehdit eden unsurların yosunlanma, asitlenme, toksin madde, kuruma gibi nedenler olduğuna dikkat çeken Özdemir, “Bizler iyi tarım yapma bölgelerinde tarımla iştigal eden vatandaşa yardımcı olmalıyız. Gölün mutlak koruma alanında tarımın önüne geçerek, ama tarımla iştigal eden vatandaşa yardımcı olarak gölümüzü kurtarmak zorundayız. Göldeki ağır metal ve arsenik birikimi, kullanılan ilaç ve gübreden kaynaklanmakta. Ülkemizde türlerine az rastlanan kanser vaklarının bu bölgede çok olması bizleri endişelendirmektedir. Eğer gölümüzün etrafında tarımla uğraşanların ilaçlama yöntemlerine iyi yön veremezsek kanser vakalarının daha çok artacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu .
Kaynak: İHA