Karabük Üniversitesi, Bünyesindeki Üstün Yetenekliler Merkezinde Yaşları 9 İle 13 Arasında Olan 50 Öğrenci, Profesörlerden Ücretsiz Eğitim Alıyor

Yıldız Aktaş - Karabük Üniversitesi, bünyesindeki merkezde yaşları 9 ile 13 arasında olan 50 üstün yetenekli çocuk, profesörlerden ücretsiz eğitim alıyor.

Karabük Üniversitesi Rektörü Burhanettin Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada 2010 yılında üniversiteleri bünyesinde üstün yetenekli bireylerin tanılaması, eğitimi, öğretmen ve veli eğitimi gibi konularda çalışan, ''Üstün Yetenekliler Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi''ni kurduklarını ifade ederek, merkezde 2011'dan bu yana il ve çevre ilçelerdeki ilköğretim okullarında eğitim gören yaklaşık 10 bin öğrencinin tanılamasının yapıldığını söyledi.

Sınıf/rehber öğretmenin gözlem formu, genel zihinsel yetenek testleri ve çoklu zeka testleri ile öğrencilerin 3 aşamalı bir değerlendirmeye tabi tutulduğunu belirten Uysal, tanılama sonucu üstün yetenekli olduğu düşünülen 50 öğrencinin merkeze kaydının yapıldığını anlattı.

Uysal, ''Kaydı yapılan 50 öğrenci lise son sınıfa kadar hatta üniversitemizi tercih ederlerse üniversiteyi bitirene kadar merkezimizin imkanlarından faydalanacaklar. Buradaki öğrenciler, 9-13 yaş aralığında. Okul programlarının dışındaki zamanlarda haftada üç gün ücretsiz olarak profesörlerden, yardımcı doçent ve diğer akademisyenlerden eğitim alıyor, okulun laboratuvarları ve diğer imkanlarını kullanıyorlar'' dedi.

Mekatronik mühendislik bölümündeki öğrencinin 10 günde yaptığını bir robotu verilen eğitimle bu çocukların birkaç gün içinde tamamlayabildiğine dikkati çeken Uysal, Türkiye'de üstün yetenekli çocukların iyi ve doğru bir şekilde değerlendirilmediğini ifade etti.

Türkiye nüfusunun yüzde 95'inin normal, yüzde 3'ünün düşük, yüzde 2'sinin üstün yetenekli bireylerin oluşturduğunu ifade eden Uysal, yüzde 3'lük ve yüzde 95'lik kesimler için yeterli okul bulunduğunu ancak yüzde 2'lik üstün yetenekli kesim için yeterli okul bulunmadığını hatta bunları eğitebilecek öğretmen konusunda da sıkıntılar yaşandığını belirtti.

Örgün eğitimde 17 milyon öğrenci olduğu düşünüldüğünde, salt zeka testleri dikkate alınarak, 340 bin çocuğun üstün yetenekli tanısıyla belirlenmesi gerektiğini anlatan Uysal, ancak sınırlı taramalar nedeniyle ancak 11 bin üstün yetenekli çocuğun belirlene bildiğini ifade etti.

-Çağ açıp, çağ kapatacaklar-

Üstün yeteneklerinin keşfedilmesi için bir eğitim programı ortaya konulmadığını dile getiren Uysal, Türkiye'nin geleceğinin üstün yetenekliler sayesinde kuracağını ifade ederek, ''Bunlar geleceği yönlendirecek çağ açıp, çağ kapatacak insanlar. Atatürk için 'Dünyaya her yüz yılda bir dahi gelir. Bu yüzyılın dahisi maalesef Türklere nasip oldu'' diyorlar. Bu coğrafyada üstün yetenekli çocuk çok fazla ama küçük yaşlarda fark edilemedikleri veya özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için değerlendirilemiyorlar. Belki de geleceğin 'Einstein'ları kalabalıklar içerisinde kayboluyor. Biz bunu önlemeye çalışıyoruz'' diye konuştu.

Şu anda yer üniversitelerinde üstün yetenekliler için eğitim verdiklerini, ancak bu konularda yer sıkıntısı ve yasal problemlerle karşılaştıklarını ifade eden Uysal, KÜYEM'in üstün yeteneklilere hizmet veren diğer kuruluşlardan farklı olarak sadece fen ve matematiği yetenek alanı olarak almadığını, sanat, spor, dil ve sosyal bilimler gibi bireysel yeteneğin tüm alanlarında hizmet verdiğini vurguladı.

Özellikle büyük şehirlerde üstün yeteneklilerin eğitiminin özel sektör için ciddi gelir kaynağı olduğunun altını çizen Uysal, birçok kolejin üstün yetenekliler eğitimi verdiğini iddia etmesine rağmen bunların üstün yeteneklilere özgü bir program yürütmediğini savundu.

Tüm tüm valilikleri, üniversiteleri ve ilgili kurumların bu konuda duyarlı olmaya davet eden Uysal, herkesin bulunduğu yerdeki üstün yetenekli çocukları tespit etmesi ve bu çocuklara özel eğitim verilmesi halinde Türkiye'nin kalkınmasının önündeki tüm engellerin kalkacağını dile getirdi.

Yayıncı: Selçuk Aval
Kaynak: AA