Bahçeli: "Kandil Toz Duman Olmalı"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör faaliyetlerinin tırmanma sürecine girdiğini savunarak, "Kandil toz duman olmalı; orada ne kadar terör faaliyetleri içerisinde olan varsa kulaklarından tutulup Türkiye‘ye getirilmelidir" dedi.
Devlet Bahçeli, partisinin İstanbul İl Başkanlığı‘nda basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, "Bugün Mardin‘den bir şehit haberi geldi, diğer taraftan da Özel Harekat tartışmaları devam ediyor. Bununla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz" sorusu üzerine, yaklaşık 1 aylık süre içerisinde 22‘yi aşkın Mehmetçiğin şehit olduğunu belirterek, ‘‘Güneydoğu Anadolu‘da terör faaliyetleri tırmanarak devam etmektedir ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile sıcak çatışmaya girildiğinde de
üzülerek ifade ediyorum; 1 gün veya 2 gün arayla Mehmetçiklerimiz şehit olmaktadır. Demek ki Türkiye‘de terör yoğunlaşarak faaliyetlerini sürdürüyor ve terör faaliyetlerinin tırmanma sürecine girilmiştir" diye konuştu.
Böyle bir ortamda iktidarın, terörle mücadelede kesin kararlılığını ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, bu kararlılığı ortaya koyarken alabilecek tedbirlerin de iyi planlaması gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Şimdi terörle mücadelede yeni bir denemeye ihtiyaç hissettiklerini ifade ediyorlar. Buranın altını çiziyorum. 1 ayı aşkın bir süredir 22‘yi aşan şehidimizin olduğu dönemde 84‘ten bu yana devam eden terör faaliyetlerinin bütün tecrübesi ve birikimine sahip Türkiye Cumhuriyeti Devleti, böyle
bir sıcak çatışma ortamında yeni bir yöntem arayışına giriyor ve bunu da polis teşkilatına vermeyi düşünüyor" ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli, polis teşkilatının içerisinde özel harekat olarak var olan bir mücadele unsurunun bulunduğunu, bunların çok birikimli, tecrübeli ve iyi yetişmiş kişiler olduklarını söyledi. Bahçeli, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve jandarma güçleriyle beraber Özel Harekat‘la da bütünleştirerek, önemli bir koordinasyon sağlayarak, siyaset iradesi olarak da arkasında kesin olarak duracağınız terörle mücadele çok uzun olmaz ve Türkiye‘de terörün kökü kazınır. Şimdi bütün bunlarla ilgili siyasi iradeyi ortaya
koymayacaksınız, bugüne kadar yapılmış olan mücadeleyi başarısız göstereceksiniz, yıllardır devam eden Türk Silahlı Kuvvetleri üzerindeki karalama faaliyetlerini sürdüreceksiniz. Öte yandan terörün tırmandığı bir dönemde sanki Türk Silahlı Kuvvetleri başarısız kalmış, terörün başarısızlığını Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin üzerine yıkarak milleti aldatmaya, oyalamaya çalışan bir polis teşkilatıyla bunu sürdüreceğimizi ifade edeceksiniz. Bunun inandırıcılığı yoktur, bu istismardır. Bu terörle mücadelede bir kaçış
yoludur ve beceriksizliğin, başarısızlığın faturasını TSK‘ya çıkarma eylemidir. Onun için karakol polisleriyle terörle mücadele etmek mümkün değildir" dedi.
"KANDİL TOZ DUMAN OLMALI"
Siyasi iktidarın bir çıkmaz sokakta olduğunu ve terörle mücadelede kahramanlık yapan insanların değişik yöntemlerle suçlandığını ileri süren Bahçeli, "Bir kısmını cezaevine alarak yeni bir polis teşkilatı düşüncesiyle mücadeleyi sürdürmek, 9 yıldan bu yana iktidarda olan siyasi iktidarın terörle mücadeledeki inandırıcılığını sıfırlamak demektir‘‘ dedi. "Kandil toz duman olmalı, orada ne kadar terör faaliyetleri içerisinde olan varsa kulaklarından tutulup Türkiye‘ye getirilmelidir" diye devam eden
Bahçeli, başka bir çıkar yolunun kalmadığını savundu.
Bahçeli, Zeytinburnu‘nda yaşanan olaylarla ilgili bir soru üzerine ise, İstanbul‘da çok uzun zamandır alacakaranlıkta başlayıp gece yarısına kadar devam eden olayların yaşandığını dile getirdi. Bahçeli, "Bu eylemle ilgili siyasi iktidar emniyet güçleriyle her türlü tedbiri alabilecek durumda. Özellikle anarşi ve terör konusunda büyük şehirlerde iyi yetişmiş emniyet mensupları vardır" dedi.
Güvenlik güçlerine bir talimat verilmesi halinde İstanbul‘da tek bir teröristin bile alacakaranlıkta sokakta gezemeyeceğini iddia eden Bahçeli, "Eğer hala geziyor ise burada bir anayasal suç vardır. Bu anayasal suçu işlerken hangi niyet taşınıyor o da bizce malumdur. İstanbul‘da yaşayan ve özellikle 4-5 günden bu yana Zeytinburnu‘nda bulunan bütün vatandaşlarıma MHP olarak sesleniyorum; kim hangi eylemi ortaya koyarsa koysun, kendileri ferdi veya grup halinde karşılık vermeyi düşünmek yerine savcılığa,
valiliğe, kaymakamlara ve bulundukları semtin emniyet yetkililerine can ve mal emniyetinin kalmadığına dair bir suç duyurusunda bulunmalarında fayda olacaktır" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Zeytinburnu‘ndaki olaylara ilişkin, "Özellikle de bazı çevrelere ve AKP‘yle işbirliği içerisinde olanlara da buradan sesleniyorum; ayaklarını denk alsınlar. Herkesin kolaylıkla yapacağı bozkurt işaretini bazı eylemlerde provokasyon unsuru gibi kullanarak AKP‘yi aklayacaklarını zannediyorlarsa, AKP‘yle beraber kendilerinin de bir gün hesap vereceğini iyi bilmeliler. Bunun için ülkücü kardeşlerim, hiçbir şart altında hiçbir eyleme MHP katılmayacaktır. Bunlara önayak olarak
televizyonlarda sık sık gösterilen bozkurt işareti yapanların Ülkücü ve MHP ile hiç alakaları yoktur. Biraz araştırırlarsa AKP‘den beslenen, AKP ile işbirliği yapan bazı kişiler olduğu ortaya çıkacaktır" dedi.
"Eğer kararlı olurlarsa bir Allah‘ın kulu Zeytinburnu sokaklarında gezemez" diyen Bahçeli, "Eğer hale geziyorlarsa valinin müsamahası var demektir. Bunun yanında içişleri bakanının müsamahası var demektir, onun yanında terörle mücadelede açılım duayeni olan başbakan yardımcısının müsamahası vardır ve bunların hepsinin üstünde Recep Tayyip Erdoğan‘ın müsamahası var demektir" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
üzülerek ifade ediyorum; 1 gün veya 2 gün arayla Mehmetçiklerimiz şehit olmaktadır. Demek ki Türkiye‘de terör yoğunlaşarak faaliyetlerini sürdürüyor ve terör faaliyetlerinin tırmanma sürecine girilmiştir" diye konuştu.
Böyle bir ortamda iktidarın, terörle mücadelede kesin kararlılığını ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, bu kararlılığı ortaya koyarken alabilecek tedbirlerin de iyi planlaması gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Şimdi terörle mücadelede yeni bir denemeye ihtiyaç hissettiklerini ifade ediyorlar. Buranın altını çiziyorum. 1 ayı aşkın bir süredir 22‘yi aşan şehidimizin olduğu dönemde 84‘ten bu yana devam eden terör faaliyetlerinin bütün tecrübesi ve birikimine sahip Türkiye Cumhuriyeti Devleti, böyle
bir sıcak çatışma ortamında yeni bir yöntem arayışına giriyor ve bunu da polis teşkilatına vermeyi düşünüyor" ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli, polis teşkilatının içerisinde özel harekat olarak var olan bir mücadele unsurunun bulunduğunu, bunların çok birikimli, tecrübeli ve iyi yetişmiş kişiler olduklarını söyledi. Bahçeli, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve jandarma güçleriyle beraber Özel Harekat‘la da bütünleştirerek, önemli bir koordinasyon sağlayarak, siyaset iradesi olarak da arkasında kesin olarak duracağınız terörle mücadele çok uzun olmaz ve Türkiye‘de terörün kökü kazınır. Şimdi bütün bunlarla ilgili siyasi iradeyi ortaya
koymayacaksınız, bugüne kadar yapılmış olan mücadeleyi başarısız göstereceksiniz, yıllardır devam eden Türk Silahlı Kuvvetleri üzerindeki karalama faaliyetlerini sürdüreceksiniz. Öte yandan terörün tırmandığı bir dönemde sanki Türk Silahlı Kuvvetleri başarısız kalmış, terörün başarısızlığını Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin üzerine yıkarak milleti aldatmaya, oyalamaya çalışan bir polis teşkilatıyla bunu sürdüreceğimizi ifade edeceksiniz. Bunun inandırıcılığı yoktur, bu istismardır. Bu terörle mücadelede bir kaçış
yoludur ve beceriksizliğin, başarısızlığın faturasını TSK‘ya çıkarma eylemidir. Onun için karakol polisleriyle terörle mücadele etmek mümkün değildir" dedi.
"KANDİL TOZ DUMAN OLMALI"
Siyasi iktidarın bir çıkmaz sokakta olduğunu ve terörle mücadelede kahramanlık yapan insanların değişik yöntemlerle suçlandığını ileri süren Bahçeli, "Bir kısmını cezaevine alarak yeni bir polis teşkilatı düşüncesiyle mücadeleyi sürdürmek, 9 yıldan bu yana iktidarda olan siyasi iktidarın terörle mücadeledeki inandırıcılığını sıfırlamak demektir‘‘ dedi. "Kandil toz duman olmalı, orada ne kadar terör faaliyetleri içerisinde olan varsa kulaklarından tutulup Türkiye‘ye getirilmelidir" diye devam eden
Bahçeli, başka bir çıkar yolunun kalmadığını savundu.
Bahçeli, Zeytinburnu‘nda yaşanan olaylarla ilgili bir soru üzerine ise, İstanbul‘da çok uzun zamandır alacakaranlıkta başlayıp gece yarısına kadar devam eden olayların yaşandığını dile getirdi. Bahçeli, "Bu eylemle ilgili siyasi iktidar emniyet güçleriyle her türlü tedbiri alabilecek durumda. Özellikle anarşi ve terör konusunda büyük şehirlerde iyi yetişmiş emniyet mensupları vardır" dedi.
Güvenlik güçlerine bir talimat verilmesi halinde İstanbul‘da tek bir teröristin bile alacakaranlıkta sokakta gezemeyeceğini iddia eden Bahçeli, "Eğer hala geziyor ise burada bir anayasal suç vardır. Bu anayasal suçu işlerken hangi niyet taşınıyor o da bizce malumdur. İstanbul‘da yaşayan ve özellikle 4-5 günden bu yana Zeytinburnu‘nda bulunan bütün vatandaşlarıma MHP olarak sesleniyorum; kim hangi eylemi ortaya koyarsa koysun, kendileri ferdi veya grup halinde karşılık vermeyi düşünmek yerine savcılığa,
valiliğe, kaymakamlara ve bulundukları semtin emniyet yetkililerine can ve mal emniyetinin kalmadığına dair bir suç duyurusunda bulunmalarında fayda olacaktır" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Zeytinburnu‘ndaki olaylara ilişkin, "Özellikle de bazı çevrelere ve AKP‘yle işbirliği içerisinde olanlara da buradan sesleniyorum; ayaklarını denk alsınlar. Herkesin kolaylıkla yapacağı bozkurt işaretini bazı eylemlerde provokasyon unsuru gibi kullanarak AKP‘yi aklayacaklarını zannediyorlarsa, AKP‘yle beraber kendilerinin de bir gün hesap vereceğini iyi bilmeliler. Bunun için ülkücü kardeşlerim, hiçbir şart altında hiçbir eyleme MHP katılmayacaktır. Bunlara önayak olarak
televizyonlarda sık sık gösterilen bozkurt işareti yapanların Ülkücü ve MHP ile hiç alakaları yoktur. Biraz araştırırlarsa AKP‘den beslenen, AKP ile işbirliği yapan bazı kişiler olduğu ortaya çıkacaktır" dedi.
"Eğer kararlı olurlarsa bir Allah‘ın kulu Zeytinburnu sokaklarında gezemez" diyen Bahçeli, "Eğer hale geziyorlarsa valinin müsamahası var demektir. Bunun yanında içişleri bakanının müsamahası var demektir, onun yanında terörle mücadelede açılım duayeni olan başbakan yardımcısının müsamahası vardır ve bunların hepsinin üstünde Recep Tayyip Erdoğan‘ın müsamahası var demektir" ifadelerini kullandı.