Hatay‘ın 3 Bin Yıllık Tarihi Gün Yüzüne Çıkıyor

Dünya üzerinde kurulan 23 medeniyetin 13‘üne başkentlik eden tarihi kent Hatay‘da, 200‘ün üzerindeki höyüklerin en büyüğü olan Tel Taynat kazı çalışmaları, 80 yıl önce başladığı yerden, günümüzün modern imkanlarıyla devam ediyor.

Reyhanlı yolu üzerinde, ilki Fransızlar döneminde başlayan ve halen devam eden kazılar, şehrin 3 bin yıllık geçmişine ışık tutacak önemli bulgular ortaya çıkardı. Toronto Üniversitesi‘nden Prof.Dr. Timothy Harrison‘un kazı başkanlığını yaptığı 35 kişilik ekip, bulunan 2 bin 600 yıllık tabletlerin şifresini çözmeyi başardı. Türklerin yanı sıra, Almanya, Avustralya ve Kanada gibi birçok ülkeden arkeologların yürüttüğü Tel Taynat höyüğünde kazı çalışmalarda, her geçen gün insanları heyecanlandıran

gelişmeler yaşanıyor. Civar köylülerin de işçi olarak destek verdiği çalışmalarda, son teknolojik imkanları barındıran kazıevinde yapılan analizler, 2009 yılında ortaya çıkarılan 2 bin 600 yıllık yazılı tabletlerin sırrını çözüyor. Anadolu‘da krallıklar arasındaki yakın ilişkilerin ve anlaşmaların en büyük kanıtı olma özelliğini taşıyan tabletlerle ilgili elde edilen bilgiler, Prof. Dr. Timothy Harrison tarafından açıklandı. Tel Taynat‘ın Doğu Akdeniz ile ilgilenen tarihçiler için önemli bir bölge geçiş

bölgesi olduğunu kaydeden Prof. Dr Harrison, burada değişik kültürlerin birbirleri ile ilişkilerini araştırıyoruz" dedi.

Tel Taynat höyüğünün genç Hitit krallığının başkenti olduğunu belirten Prof. Dr Harrison, "2009 yılında bir tapınak bulduk. Tapınakta tabletlere rastladık. Bunların arasında en önemlisi Asur kralı ile bölgenin valisi arasındaki ki anlaşmayı içeren tabletler oldu. Üzerinde çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.

Prof.Dr. Harrison, 700 satırdan oluşan metnin yer aldığı tabletin Asur kralının kendisine bağlı eyaletleri nasıl yönettiğine dair önemli bir belge sunduğunu kaydetti. Harrison, açıklamasında Asurların kendisine bağlı vilayetleri nasıl yönettiğini anlatan tabletteki anlaşmanın Asi nehri kanalı ile höyükten 30-40 mil açıkta Mısırlılarla yapılan savaş ile sona erdiğini söyledi. Tabletin şehrin belli noktalarına insanların görebilmesi için asıldığını belirten Prof.Dr Harrison, "İnsanlar tablette yazanları

gördükçe Asurlular ile kralları arasındaki yapılan anlaşmayı hatırlıyor. O dönemki şehrin sınırları bugünkü Hatay‘ın sınırlarına çok yakın. Tablet M.Ö. 672 yılının 2. ayının 18‘inci günüde yazılmış. Bu tabletten farklı bölgelerde 8 tane daha bulundu. İran‘da bulunan tabletler persler ile yapılan anlaşmayı içeriyor. Tablette diplomatik ilişkiler ile ilgili çok şey öğreniyoruz" dedi.

Tel Taynat höyüğü kazı alanı saha koordinatörü Dr.Stephan Batiuk, 2009 yılında buldukları tapınağın demir çağına tarihlendiğini söyledi. Tapınak içinde M.Ö 8. yüzyıldan kalma sütun kaidesi ve kerpiçten tuğlalar bulduklarını kaydeden Dr.Batiuk, o dönemde kentin çok büyük yangınlarla yıkım yaşadığını tespit etiklerini belirti. Tapınağın kutsal olarak sayılan odasında önce sunak ardından metal ve seramikten kaplar bulduklarını belirten Dr.Batiuk, seramik kapların ateşten eridiğini söyledi.

"TABLETLER TEL TAYNAT‘I TARİHLENDİRECEK"

Arkeolog Dr.Batiuk, "Çok büyük bir tablet bulduk. Tablette Asur kralı ile bölgenin yerel kralı arasındaki anlaşma yer alıyor. Arkeolojide bulunması gereken zor bir şeyi tespit ettik. Tablet bize kazdığımız alanın ismini veriyor. Tableti müzeye kaldırdık. Buna benzer tabletleri Irak ve İran‘da bulduk. Anlaşma Asur kralının daha sonra bölgeyi istila edip yakıp yıkması ile sona eriyor. Bu tablet Irak dışında bulunan ilk yazılı tablet. Tablet Tel Taynat‘ın tarihlenmesi için çok önemli. Tabletteki isimler

bölgenin kim tarafından yönetildiğini öğreneceğiz. Politik yapısını anlayacağız ve en önemlisi hukukla ilgili geriye gidip kurallarla ilgili benzerlikleri görebileceğiz" diye konuştu.

Tel Taynat höyüğünde kazı çalışmalarına katılan öğrenciler ise geniş alanda yaptıkları kazı çalışmalarının kendileri için iyi bir tecrübe olduğunu söyledi. Doktora öğrencisi Darren Jablonkay, ilk kez katıldığı kazı çalışmalarında Neo Hitit dönemine ait aslan heykeli bulduğunu kaydetti.

"ÇEVREDEKİ HÖYÜKLERİN BİRBİRLERİYLE BAĞLANTISI ORTAYA ÇIKIYOR"

Kazı ekibine Avustralya‘dan katılan Amy Hıççınson ise, tapınağın alt katmanlarına inerek diğer tabakaları bulmaya çalıştığını belirtti. İyi bir ekiple çalıştığını belirten Hıççınson, çalıştığı alanın geniş ve fazla tabakaya sahip olmasının tarihi iyi anlamasına neden olduğunu ifade etti.

Öğrenci olarak geldiği kazı çalışmalarında doktor olmaya hazırlanan Özge Demirci de kariyer açısından önemli bir çalışma yaptığını belirtti. Kerpiç kazmanın çok zor olduğunu kaydeden Demirci, "Kerpiç kazmak çok zor. Geldiğimden bu yana çok şey çıkardık. Kazı çalışmalarımızda çevredeki höyüklerin birbiri ile bağlantısı ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu. Felsefe okurken kendini kazı ekibinin içinde bulan Pelin, arkeoloji hayatının beşinci gününde 2 ton ağırlığında bir aslan heykeli buldu. Kazı çalışmasının

tamamlanmasının ardından Tel Taynat höyüğünden kültürel park oluşturulması hedefleniyor.

Kaynak: İHA