Kütahyalılardan Kurşun Geri Kazanım Tesisine Tepki

Kütahya`nın Gediz ilçesinde özel bir firmaya ait kurşun geri kazanım tesisinin kapasite artışına gitmesi, ilçe halkının tepkisine yol açtı.

Kütahyalılardan Kurşun Geri Kazanım Tesisine Tepki
Gediz-Uşak karayolunun 5. kilometresindeki Değirmenüstü mevkiinde yaklaşık 40 yıl önce kurulan Mutlu Akü Kurşun Geri Kazanım Tesisi`nin yerleşim birimleri ve tarım alanlarına zarar verdiği iddiaları sürerken, şirketin yıllık 14 bin 400 ton olan kurşun üretim kapasitesini 30 bin tona çıkarmaya hazırlanması, başta Gediz Belediyesi olmak üzere halkın tepkisini çekti. Tesisin kapasitesinin artırılmasına karşı çıkan Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, önce belediye binasında, daha sonra BelediyeKültür Merkezi`nde halkı bilgilendirme toplantıları düzenleyerek herkesi çevreye ve insan sağlığına sahip çıkmaya çağırdı.

Toplantılarda; kurşunun zeka geriliğine, kansere ve çok çeşitli hastalıklara sebep olduğu, mevcut kurşun üretim tesisinin çevreye verdiği zarar yüzünden bazı meyve ve sebze bahçeleri ile ekili alanların üretim kapasitesinin düştüğüne dikkat çekildi.

Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu, kurşunun dünyada radyoaktiviteden sonra en çok problemi ortaya çıkaran zehirli madde olduğunu ve çevreyi kirlettiği zaman da temizlenmesinin neredeyse imkansız olduğunu söyledi.

Kurşunun ne gibi zararlara yol açacağı hakkında Gediz halkının yeterli bilgiye sahip olmadığını belirten Saraoğlu, istihdam ve üretime karşı olmadıklarını ancak başkaları para kazanırken asla çevre halkının zehirlenmesine göz yummayacaklarını ifade etti. Çok kısa bir süre içerisinde oldu bittiye getirildiğini söylediği proje hakkında herkesin bilgi sahibi olması gerektiğini dile getiren Saraoğlu, bacadan çıkan tozların filtrelerle tutulacağını söyleyen şirketin zehirli gazların nasıl tutulacağınısöylemediğini, emisyon oranlarını da net bir şekilde ortaya koyamadığını iddia etti.

Fabrikanın kapanmasından endişe eden işçilere karşı iyi niyetli olduklarının altını çizen Başkan Saraoğlu, 1970`li yıllarda antimuan elde etmek üzere kurulan fabrikanın, zaman içerisinde değişikliğe giderek 1992 yılında kurşun imalatı için ruhsat aldığını, yıllık 14 bin ton için alınan ruhsat yenilenmeden işletmenin 30 bin tona yakın bir üretim sürecine girdiğini ileri sürdü.

Saraoğlu, "Gelecek nesillerin kurşun yüzünden geri zekalı olacağının belirtilmesinden bir toplum sorumlusu olarak utanıyorum. Ama işletme yönetimince savunulan filtre türü açıklamaların ardından insan sağlığına vereceği zarar sorusuna ise şu şekilde cevap veriliyor: `Bu imalathane akü üretimi yapmıyor. Tam tersi hurda aküler toplanarak buraya getiriliyor ve burada akülerin içeriği ayrıştırılarak kurşun yüksek dereceli fırınlarda eritilerek ayrıştırılıyor.` İşte kurşunun eritilmesi sırasında çıkan buhar,bacalardan ve bacadaki filtreye rağmen havaya karışarak yaşayan ve nefes alan her canlıya ulaşıyor. Fabrikanın yakınında olan her türlü yiyecek ve içeceklerin kurşun mineralini kapması insanların rahatsızlanmasına sebep oluyor. Bizim amacımız makul bir kamuoyu oluşturarak ilk aşamada kapasite artışına izin verilmemesini sağlamaktır. Şimdi sizlere sormak istiyorum: Gediz Organize Sanayi Bölgesi`nde birçok sayıda fabrika açılmış ve üretime geçmiştir. Bu fabrikalar açılırken halka açılsın mı diye sorulmazkenneden acaba kurşun geri kazanım tesisinin kapasite artışı halka sorulmaktadır? Bu konunun sizlerce düşünülmesi gerektiğini söylüyorum. Sorumluluğum gereği halkımı bilgilendirmek istiyorum. Gediz tarım arazisi olarak çok zengin topraklara sahip değildir. Verimli tarım arazilerimiz Eskigediz ile Abide arasında bulunmaktadır. Bu fabrika tam bu tarım arazilerinin ortasında bulunmaktadır. Bacadan çıkan gazlar rüzgar durumuna göre Abide köyü ve Gediz üzerine gelmektedir. Ayrıca Çeltikçi Göleti de bu rota üzerindebulunmaktadır. Bu da demek oluyor ki, işletmenin bacalarından çıkan buhar şeklindeki kurşun, tarım arazileri ve gölet üzerinde etkili olmakta ve üretilen gıdalar kurşunu bünyelerine almaktadır. Bu ürünleri bizler, yani bu bölgede yaşayan halk tüketmektedir. Böylece vücudumuza gereğinden fazla kurşun alınmaktadır. İnsan vücuduna giren kurşunun yarılanma ömrünün 20 yıl olduğu gerçeği düşünüldüğünde hayatımız boyunca bu maddeyi vücudumuzdan atamayacağız demektir. Bugün Çin dünyada en çok üretim gerçekleştirenülke olmasına rağmen 2011 yılı içerisinde bu gibi kurşun işlenen 300 kadar fabrikasını kapatmıştır. Dünya ülkeleri kendilerine gerekli olan bu metali diğer ülkelerde işletmek istemektedir. Bunun sebebi de bu maddenin insan ve çevre sağlığına olan olumsuz etkilerinden kaynaklanmaktadır. Sizlerden istediğimiz, kapasitesini yıllık 30 bin ton gibi bir rakama çıkarmak isteyen fabrikanın bu girişimine izin vermemenizdir çünkü bundan 20 yıl sonra, "Eyvah" demek bize hiçbir şey kazandırmayacaktır. AmerikalıToplum Bilimci Prof. Carlo Cipolla, Roma İmparatorluğunun kurşunla zehirlenerek zeka geriliği yüzünden çöktüğünü söylemektedir" ifadelerini kullandı. Gediz Belediye Avukatı Eflatun Coşar ise, kurşun geri kazanım tesisi işçilerinden kurşunun etkileri nedeniyle Kızılay tarafından kan alınmadığına dikkat çekti.
Kaynak: İHA