Askerlik 9 ay mı olacak?

Dün Genelkurmay Başkanlığı devir teslim törenine tek tip askerlik damga vurdu. Koşaner ve Başbuğ konuşmalarına tek tip askerlik konusuna değindi. Tek tip askerlik konusunda çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Bakan Atalay ise yakın bir sürede bu konunun açıklığa kavuşacağını söyledi. Öyle görünüyor ki tek tip askerlik kapıda…

Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral İlker Başbuğ, Anayasa'ya göre Türkiye'de askerlik hizmetinin bir vatan borcu olduğunu belirterek, ''Askerlik hizmetinin tek tip askerlik şekline dönüştürülmesinin uygun olacağını değerlendirmekteyiz'' dedi.

Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen devir-teslim töreninde konuşan Başbuğ, ''Mehmetçik bizim en büyük gücümüzdür'' diyerek, Türk ordusunu emsalsiz kılanın, Mehmetçiğin cesareti, kahramanlığı ve fedakarlığı olduğunu söyledi.

Ancak bütün bunlara rağmen, iç güvenlik harekatında yürütülen bazı görevlerde devamlılık sağlanması için bazı birliklerin profesyonel hale getirilmesinin de bir zorunluluk olduğunu ifade eden Başbuğ, ''bu kapsamda 2 yıl önce başladığımız Kara Kuvvetleri'ne ait 5 komando tugayı ile bir Jandarma Komando Tugayının muharip unsurlarının profesyonel hale getirilmesi projesini, söz verdiğimiz ve planladığımız şekilde tamamladık'' diye konuştu.

İç güvenlik harekatının icrası esnasında zaman zaman bu zorlu mücadeleyle ilgili çeşitli iddiaların ortaya atıldığını belirten Başbuğ, ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nin veremeyeceği hiç bir hesap yoktur. Önemli olan 'Bu tip olaylarda ihmal var mıdır, suç unsuru var mıdır?' sorularına cevap aranmasıdır'' dedi.

Böyle durumlarda mutlaka olayların adli ve idari yönleriyle soruşturulduğunu ifade eden Başbuğ, soruşturma neticelerinin de kamuoyu ile paylaşıldığını belirtti.

Soruşturması devam eden olaylara ilişkin açıklama yapılmasını beklemenin her şeyden önce hukuk sistemine saygısızlık olduğunu vurgulayan Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ayrıca, düşündürücü olan ülke güvenliğinden sorumlu ordusundan önce, art niyetli haberlere ve kişilere inanmayı tercih eden insanların Türkiye'de varoluşudur. Yapılan ve yapılabilecek hataların gündeme taşınmasından hiçbir zaman rahatsızlık duymayız. Bizi asıl rahatsız eden iç güvenlik harekatında mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin art niyetli ve önyargıyla ve sadece kendilerince hatalı olduğu değerlendirilen uygulamaların ısrarla günlerce, aylarca medyada gündeme getirilmeye çalışılmasıdır.''

Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral İlker Başbuğ, ''TSK'da görev yapan personel ancak kendi çabası, mesleğinde başarıları ve Türk ordusuna, devletine bağlılıkla yükselebilir'' dedi.

Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Türk ordusuna ve devletine sadakat duygusuyla yaşadıklarını söyledi.

TSK DEMOKRASİYE BAĞLIDIR
Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, devlet düzeni içinde yasalarla kendisine verilmiş görevleri yerine getirdiğine işaret ederek, ''Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyetin temel niteliklerinden birini oluşturan demokrasi rejimine bağlıdır ve saygılıdır. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için de üzerine düşeni yapmaya özen göstermektedir'' dedi.

Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Karargahı'nda düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, günümüzde ciddi şekilde ortaya çıkan bir diğer güvenlik sorununun siber savaş olduğuna dikkati çekti.

Bu nedenle devletler ve kurumlar tarafından siber savaşa karşı etkin mücadele yapılması zorunluluğunun da yeni ve önemli bir güvenlik ihtiyacı olarak ortaya çıktığını anlatan Başbuğ, şunları kaydetti:

''Dünya, gerçek anlamda 11 Eylül 2001'de Amerika Birleşik Devletlerinde İkiz Kuleler'e yapılan saldırıyla siber savaşın çağımızdaki ilk uygulamasına şahit olmuştur. Teknolojideki ve özellikle de bilişim teknolojisindeki gelişmeler, siber savaşı güçlendirici bir etki yapmıştır. Çünkü bilişim teknolojisinin kontrol edilemeyen bir hızla gelişmesi, derinleşmesi ve dünya çapında yayılması, beraberinde hukuk dışılığı, görünmezliği ve kötü niyetli gruplar arasında koordinasyon yeteneğinin artmasını ve bilginin kontrol edilebilirliğinin zayıflamasını da getirmiştir.

Son yıllarda ülkemiz ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri de benzer bir tehditle karşı karşıyadır. Bu yeni tehdidin en önemli özelliği, sanal ortamın denetlenememezliğinden neredeyse sonsuz manevra alanından azami ölçüde yararlanmasıdır.

Yeni tehdidin dikkat çeken diğer bir önemli tarafı da iletişim dünyası üzerindeki yoğun etkisidir. Bilişim teknolojisinin sağladığı olanaklarla bilgi ve haber hızla tüm dünyaya yayılabilmekte ve yaratılmak istenen algı kamuoyunda hızla oluşturulabilmektedir.''

SİVİL-ASKER İLİŞKİLERİ
Milli güvenliğin içinde sivil-asker ilişkilerinin ayrı ve önemli bir yerinin bulunduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, her ülkede karar mekanizmalarının nasıl işleyeceğinin, asker ve sivil arasındaki yetki ve sorumlulukların nasıl paylaşılacağının o ülkenin anayasa ve yasalarında belirtildiği şekilde olduğunu ifade etti.

Orgeneral Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu hususta siyasal ve kurumsal kültür, güvenlik ortamı ve toplumsal algı da belirleyici özelliğe sahiptir. Bu ilişkide elbette sivil liderler güce ve otoriteye sahiptir. Ancak sivil otoritenin askeri konulara müdahalesinde tespit edilmiş katı prensiplerden ziyade sağduyulu davranışlar öne çıkmalıdır. Sivil-asker ilişkilerinde askerler için önemli bir diğer husus ise şudur: Çağdaş toplumlarda askerler sivil otoriteye profesyonel tavsiyelerini yaparlarken şu anlayışa sahiptirler: Yaptıkları tavsiyeler ve teklifler dinlenecek ve değer verilecektir...''

-''TSK'NIN DEVLET İÇİNDE ÖNEMLİ BİR YERİ VE SORUMLULUĞU VARDIR''-
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, aynı zamanda devlet denilen yapı içinde elbette önemli bir yere ve sorumluluğa sahip olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, şöyle konuştu:

''Bazı çevrelerce bilinçli olarak çarpıtılarak ifade edildiği gibi bu konu herhangi bir ayrıcalık içermemektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, devlet düzeni içinde yasalarla kendisine verilmiş görevleri yerine getirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, cumhuriyetin temel niteliklerinden birini oluşturan demokrasi rejimine bağlıdır ve saygılıdır. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için de üzerine düşeni yapmaya özen göstermektedir.

Türk Silahlı Kuvvetleri, normal bir çağdaş demokrasinin öngördüğü tüm değerleri içselleştirmiş bir kurum olarak görevini yapmaktadır. Hal böyleyken, bunu defalarca ifade etmemize rağmen geçmişte yaşananları sık sık gündeme getirmenin, toplumu huzursuz ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelini rahatsız ettiğini ve toplumun tansiyonunun gereksiz yere yükseltildiğini düşünmekteyiz.''

"TSK'NIN VEREMEYECEĞİ HESAP YOKTUR"
İç güvenlik harekatının icrası esnasında zaman zaman bu zorlu mücadeleyle ilgili çeşitli iddiaların ortaya atıldığını belirten Başbuğ, ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nin veremeyeceği hiç bir hesap yoktur. Önemli olan 'Bu tip olaylarda ihmal var mıdır, suç unsuru var mıdır?' sorularına cevap aranmasıdır'' dedi.

Böyle durumlarda mutlaka olayların adli ve idari yönleriyle soruşturulduğunu ifade eden Başbuğ, soruşturma neticelerinin de kamuoyu ile paylaşıldığını belirtti.

Soruşturması devam eden olaylara ilişkin açıklama yapılmasını beklemenin her şeyden önce hukuk sistemine saygısızlık olduğunu vurgulayan Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ayrıca, düşündürücü olan ülke güvenliğinden sorumlu ordusundan önce, art niyetli haberlere ve kişilere inanmayı tercih eden insanların Türkiye'de varoluşudur. Yapılan ve yapılabilecek hataların gündeme taşınmasından hiçbir zaman rahatsızlık duymayız. Bizi asıl rahatsız eden iç güvenlik harekatında mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin art niyetli ve önyargıyla ve sadece kendilerince hatalı olduğu değerlendirilen uygulamaların ısrarla günlerce, aylarca medyada gündeme getirilmeye çalışılmasıdır.''

TSK VE MEDYA
Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Orgeneral İlker Başbuğ, bölücü terörle mücadelede tek ses ve tek vücut olarak hareket edildiği, terörle mücadeleye siyaset üstü bir konu olarak bakıldığı takdirde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kararlılığı ve gücü karşısında bölücü terör örgütünün amaçlarına ulaşmasının mümkün olmadığını bildirdi.

Başbuğ, ''Bazen bu süreçte zaman zaman 'Medya, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yanın da mı, karşısında mı?'' sorusunu aklımızdan geçirmek, bizim için gerçekten acı bir deneyim, kişisel ve kurumsal hafızalarımızda yer alan bir soru olarak karşımıza çıkıyor'' diye konuştu.

Terör örgütünün, terörün sürdüğü bölgeleri tekrar 90'lı yıllardaki duruma döndürme, ülke sathında kardeş kavgası yaratma, yaşanılan olaylara uluslararası boyut kazandırma hedefine sahip olabileceğini ifade eden Başbuğ, ''Ancak bölücü terörle mücadelede tek ses ve tek vücut olarak hareket edildiği, terörle mücadeleye siyaset üstü bir konu olarak bakıldığı takdirde, Türkiye Cumhuriyeti'nin kararlılığı ve gücü karşısında bölücü terör örgütünün bu amaçlarına ulaşması mümkün değildir'' görüşünü dile getirdi.