Pakistan'daki Türk sevgisi, yağmayı önledi (Haber - İzlenim)

Muson yağmurları nedeniyle oluşan seller, Pakistan'da tarihinin en büyük doğal felaketine neden olurken, ölü sayısı artıyor. Resmi rakamlara göre yakl

Muson yağmurları nedeniyle oluşan seller, Pakistan'da tarihinin en büyük doğal felaketine neden olurken, ölü sayısı artıyor. Resmi rakamlara göre yaklaşık 20 milyona yakın insanın selden etkilendiği ülkenin topraklarının beşte birinden fazlası sular altına. Yetkililer, taşan İndus nehrinin sularının güneydeki Arap Denizi'ne ulaştığı zaman rahatlama olacağını belirtiyor.

Otobanlar ve tren rayları sular altında olduğu için yardımlar da haliyle güçlükle yapılıyor. 180 milyonluk ülkedeki 4 eyalet de selden olumsuz etkilendi. 80 milyonluk Pencap eyaleti, sele en çok kayıp veren eyaletlerin başında geliyor. Bu eyalette, yüksek yer olmadığı için dev Pencap Ovası üzerine kurulu evlerdeki halk, felaket anında tahliye edilemedi.

Sel suları güney doğru ilerlerken, çoğu insan hayatta kalabilmek için oto yolların kenarlarında yaşam mücadelesi veriyor. Yerleşim yerlerinden yukarıda inşa edildiği için otobanların kenarları, afetzedelerle dolup taşmış. Burada hayvanlarının karnını doyuranlar, sanki hiçbir şey olmamışçasına oyun oynayan çocuklar ve dertli babalar göze çarpıyor. Başkent İslamabad'dan Peşaver'e giderken bu manzaraları görmek mümkün.

Peşaver'e bağlı Novşare ve Çarsadda kasabalarını geziyoruz. Yol kenarlarında yada yıkılan evlerinin bahçelerindeki sel sularında oynayan ya da yüzen çocuklar objektiflerimize gülümsüyor. Buralardaki köylerde evleri yıkılan ve her şeylerini kaybeden halka mikrofonlarımızı uzattığımızda yürek yakan hikâyeler anlatıyorlar. Novşare'ye bağlı Cabadozay köyünün sakinlerinden İhsanullah, Canan ve Rıza Han, "Sel suları geldiği zaman uyuyorduk ve birden kadın ve çocukların bağrışmalarını duyduk. Her yer ova olduğu için gidecek çok yer yoktu. Yüksek olan otobana gidelim dedik, otoban kenarlarındaki tel örgülerden dolayı gidemedik. Köyümüzde 80 kişi öldü. Eşimin cesedini 19 gün sonra bulabildik. Selden önce hiç bir şekilde yetkililerden uyarı almadık." diye konuşuyorlar. Derken, yaklaşık 500 kişinin öldüğü Çarsadda'ya geçiyoruz. Burada da durum farksız. Sel suları çekilmiş ve kerpiçten yapılan evler yerle bir olmuş. Sel suları 10 metreye kadar yükselmiş ve köprüleri ve yolları da önüne katarak her şeyi alıp götürmüş. Burada yol kenarında hayvanlarıyla birlikte oturan kolu yaralı 63 yaşındaki Sadullah Han adlı yaşlı adamla konuşuyoruz. "Canımızı zor kurtardık." diyor ve ekliyor. "Böyle felaket görmedik."

Halk, bir yandan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan da terk etmek zorunda kaldıkları yerlerine üzülüyor. Öyle ki, sel tehdidi altındaki bazı yerlerde yapılmak istenen tahliyelere bazıları, hayvanlarını ve evlerini bırakmak istemediğinden karşı çıkıyor.

Bu arada, afetzedelerin barınması için yapılacak çadır kentler ve prefabrike evler de geniş alanı kaplayan sel suları nedeniyle kurulamıyor. Kuru alanlar oluşturmak için dağlardan ve başka yerlerden toplanan mıcırlarla su kaplı yerler doldurulmaya çalışılıyor.

Halk ve yetkililer, ülkenin kuzeyindeki Keşmir bölgesinde -ki Pakistan'ın tüm su ihtiyacı buradan karşılanıyormuş- , Hindistan'ın şiddetli yağışlardan dolayı baraj kapaklarını habersiz açması nedeniyle bu kadar büyük bir felaketin oluştuğunu söylüyor. Ayrıca felaketin ana nedenlerinden birisinin de 2005-2006 yılında dönemin devlet Başkanı Pervez Müşerref, Belucistan ve Sindh eyaletleri arasında ülkedeki 6 nehrin birleştiği noktada yapmak istemesi ancak yerel halkın ve muhalefetin karşı çıkmasıyla yapılamayan büyük barajın olduğunu ifade ediyor. Şimdi herkes, yapılamayan o barajın faturasını ödüyor. Baraj yapılsaydı, son yıllarda ülkede sık görülen elektrik kesintilerinin de önüne geçilecekti. Halk şimdi o dönemin muhalefet, şimdiki iktidar partisine büyük tepki gösteriyor.

Çoğu kerpiçten yapıldığı için kolaylıkla yıkılan evlerin yanında tarım arazileri de selden nasibini almış. Ülkedeki tarım alanlarının büyük bir bölümü olan 3,2 milyon hektardan fazla tarım alanı da 40 milyon insan gibi selden olumsuz etkilendi. Ülkede ciddi tahıl sıkıntısı da baş gösterecek. Geçen yıl 7.6 milyar dolar borç alan Pakistan'da tarım, milli gelirin yüzde 20'sini oluşturuyor.

Muson yağmurlarının 1-2 hafta daha süreceği öngörülürken, şimdi herkesi, suyun yavaş yavaş bölgeden çekilmesiyle kolera başta olmak üzere salgın hastalıklarla mücadele etme korkusu sarmış durumda.

Birleşmiş Milletler (BM), okul ve çadırlarda yaşayan 4.5 milyon kişinin sağlıksız ortamdan dolayı büyük risk altında olduğunu açıkladı. Uluslararası yardımların miktarı 1 milyar dolara yaklaşsa da sel felaketinin ülkeye verdiği ekonomik zararın 43 milyar doları aştığı kaydediliyor. Bin 600 kişinin öldüğü sel felaketinde yaralarını sarmaya çalışan Pakistan, şimdi Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 11 milyar dolarlık kredi yardımı görüşmelerine başladı. BM, acil yardım için istediği 460 milyon doların yüzde 70'e yakınını topladığını, 54 milyon dolarlık yardım taahhüdü ile 263 milyon dolarlık yardım malzemesi aldığını bildirdi.

TÜRK OKULLARI YİNE İŞ BAŞINDA

Bulundukları ülkelerde yerel halkın ve yönetimin sevgisini kazanan Türk okulları, Pakistan'daki felaketle birlikte hemen kolları sıvamış. Selin ilk günlerinde hükümet, 2005'teki devasa depremde yaptığı hizmetlerle 'Devlet Hizmet Nişanı' ile ödüllendirilen PAK-TÜRK eğitim kurumlarına, sel felaketinde de aynı yardım beklentisini iletmiş. Pakistan'daki Türk okulları, afetzedelere yardım kampanyası başlatmış ve yardımların dağıtılmasında öncülük ediyor. Peşaver'e bağlı Çarsadda kasabasında bir yardım konvoyuna hücum eden afetzedeler, bunun Türkiye'den gelen bir yardım olduğu uyarısı üzerine Türkiye'ye karşı olan saygılarından dolayı yağma girişimine son vermiş. Pakistan Kızılayı yetkililerinin "Yardım Türkiye'den. Misafirlerimize ayıp oluyor.'' demesi üzerine, halk geri çekilmiş ve yağma gerçekleşmemiş. Buradaki Türk okulları, afetzedelere her gün iftar ve sahur yemeği veriyor ve dağıtımın başında bizzat Türkler duruyor.