Şırnak Havaalanının Temeli Atıldı

Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Düzova köyünde yapımına karar verilen Şırnak Havaalanı'nın törenle temeli atıldı.

Gabar dağı eteklerinde bulunan Düzova köyündeki havaalanının temel atma töreninde konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, bazı partilerin kan ve gözyaşı üzerinden ucuz siyaset yaptıklarını, 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'in sanatçılarının da tehdit edildiğini söyledi.
Eker'le birlikte törene katılan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise, "Mem u Zin destanında olduğu gibi Mem'in Zin'e kavuşmasına o gün engel olanlar bugün de var. Kandan medet umanlar, çatışmadan medet umanlar, kavgadan medet umanlar vardı, bugün de var" dedi.
Şırnak Havaalanı temel atma töreni için Cizre'ye bağlı Düzova köyünde düzenlenen törene Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Tarım Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'le birlikte Şırnak Milletvekili Veli Seyda, Hakkari milletvekilleri Rüstem Zeydan, Muttalip Öztürk, Şırnak Valisi Vahdettin Özkan, Cizre Kaymakamı Cihan Demirhan, TCK Genel Müdürü Cahit Turan, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdan, DLH Genel Müdürü Ahmet Arslan, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, iş adamları, muhtarlar ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Cizre ve İdil ilçeleri arasında bulunan Gabar dağı eteğindeki Düzova köyündeki Şırnak Havaalanı'nın temel atma töreninde konuşma yapan Eker, "Halkımızın demokratik taleplerini konuşmaya varız. Bunları yerine getirmeye de varız. Bunları konuşuyoruz, tartışıyoruz ve bunları yerine getiriyoruz. Türkiye'de eksik demokratik uygulamalardan dolayı ortaya çıkan birtakım sorunları teröre bahane edenlere sonuna kadar karşıyız. Terörle herhangi bir hak talebinin meşru olmadığını, olamayacağını ilan ediyoruz.
Biz Türkiye'de mevcut kanunların yapılacak olan düzenlemelerle bazen anayasaya takıldığını biliyoruz. Çocuklarla ilgili bir düzenleme yapacağız, kanun yetmiyor, karşımıza anayasa çıkıyor. Yaşlılarla ilgili bir düzenleme yapacağız karşımıza anayasa çıkıyor. Kadınlarla ilgili bir düzenleme yapacağız karşımıza anayasa çıkıyor. Türkiye'de birtakım demokratikleşme adımları atacağız karşımıza anayasa çıkyor. Diyoruz ki 12 eylül askeri darbe ürünü olan anayasayı değiştirmemiz lazım. Terör ortamından beslenenler
var. Türkiye'de kandan ve gözyaşından beslenenler var. Bunu kolay ve ucuz bir siyaset yolu olarak görenler var. Maalesef Türkiye'nin belirli etkin milliyetçilik üzerinden siyaset yapan birtakım partiler var, bir tane de değil. Bunlar bu işin barış içinde çözülmesini istemiyorlar. Çünkü bu sorun devam ettikçe onlar daha kolay ve daha ucuz siyaset yapıyorlar. Ama biz bu sorunları demokrasi ve barış içerisinde çözmeye kararlıyız. Çünkü biz gözyaşı dinsin istiyoruz, gözyaşı aksın istemiyoruz. Biz bu memlekette
kan dursun istiyoruz, kan aksın istemiyoruz. Bunu milletimiz de istiyor. 12 Eylül günü askeri darbe rejiminin 30. yıl dönümünde biz sandığı milletin önüne koyacağız ama bazıları biz bunu boykot edeceğiz diyor. Neyi boykot ediyorsunuz? Siz askeri rejimin ortaya koyduğu problemlerden beslendiğiniz için bu problemlerin ortadan kalkacağı için mi bunu boykot ediyorsunuz? Özellikle bu bölgede bizim bunları çok iyi bilmemiz lazım. Bunları iyi tanımamız lazım ve bunlar bu bölgenin insanının demokratik haklarına
kavuşmalarıyla ilgili bir alakaları yok. Önceden ne diyorlardı, Kürtler kimliklerine sahip çıkamıyorlar. Türkiye'de devlet müsaade etmiyor. İşte biz Kürtçe konuşamıyoruz, Kürtçe öğrenemiyoruz. TRT Şeş 24 saat Kürtçe yayın yapmıyor mu, yapıyor. Ancak ne seyrediliyor ne de seyredilmesine izin veriliyor. Bu kanalda Kürtçe program yapan sanatçıları tehdit eden kim? Çünkü TRT Şeş'in Roj Tv'ye rakip çıkmasını istemiyorlar. Mesela bu. Bundan anlıyoruz ki onların Kürtçe yayınla, Kürtçe konuşmakla, Kürtçe öğrenmekle
bir alakaları yok. Aksine istiyorlar ki bu yasaklar devam etsin. Bu yasaklar devam ettikçe de istismar alanları oluşsun, dönüp de size bakın devlet yasak ediyor izin vermiyor diyebilsin" dedi.
Dağın üzerinde, eteklerinde, ovalarında ve dağın beslediği ovalarda yaşayan insanların, vatandaşların birlik beraberlik ve kardeşlik duyguları ile medeniyetin nimetlerinden ve demokrasinin imkanlarından faydalanması için çaba harcadıklarını belirten Eker, "Çabamız siyasi olarak bu çabadır. Gayretimiz bunun gayretidir. Tarihte binlerce yıl olduğu gibi burada bütün insanların kardeşçe yaşamasıdır. Kimliği ile kültürü ile başı dik bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür vatandaşı olarak yaşamasıdır.
Eminim siz vatandaşlarımız da diğer bölgelerimizde yaşayan insanlarımız gibi bu çabanın özlemi içerisindesiniz. Bu duygu ve düşüncelerle Şırnak Havaalanı'nın bütün Şırnak halkına hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim" dedi.
Daha sonra söz alan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Adını Hazreti Nuh'tan alan, insanlık tarihi kadar köklü şehrimizde, ülkemizin bu cennet köşesinde sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün Şırnak Havaalanı'nın temelini atmak üzere birlikteyiz. Alanıyla, terminaliyle yaklaşık 80 milyon TL tutarındaki bu havaalanını inşallah 2 yıla kalmadan Şırnak'ın, Şırnaklı hemşehrilerimin hizmetine sunuyoruz. Yıllık 500 bin yolcu kapasiteli modern bir havaalanı inşa ediyoruz. Şırnak'a bu
yakışır. Göreve geldiğimiz 2003 yılından bu yana Şırnak'a modern bir havaalanı yapmak hep aklımızdaydı. İnsanımızı uçakla tanıştırmak, uçağa binmeyi imtiyaz olmaktan çıkarıp ihtiyaç haline getirmek en büyük hedeflerimizden biri oldu. 81 vilayetin tamamına havaalanı yapmak arzusundayız. Şimdi bana geç olmadı mı diyorlar. Ben de diyorum ki, biz geç kalmadık. 80 yıldır bu ülkeyi halka inmeden yönetenler geç kaldı. Halkı güdülecek sürü olarak görenler geç kaldı. Halkın dilinden, inancından, geleneklerinden,
göreneklerinden habersiz olanlar, halka hizmeti değil eziyeti reva görenlerin devrini kapattık. Geç de olmasın, güç de olmasın, her şey bekler hizmet beklemez dedik. Bugün temelini atıyoruz. Cizre'nin, bu coğrafyanın dünya edebiyatına mal olmuş bir hikayesi var. Ahmedi Hani Hazretleri'nin Mem u Zin hikayesi. O zamanlar Cizreli delikanlı Mem'in Zin ile yuva kurmasına karşı çıkanlar vardı, bugün de var. O zamanlar Cizre beğlerinin çevresinde halkı birbirine düşürmek için uğraşanlar, kandan medet umanlar,
çatışmadan medet umanlar, kavgadan medet umanlar vardı, bugün de var. Bunların varlığı mazeretimiz olmaz. Her şeyin mazereti olur bu ülke insanının topuğuna taş değmesinin, burnunun kanamasının mazereti olamaz. Akan kanın mazareti olamaz. Allah'ın izniyle, Cizre olarak, Şırnak olarak, Türkiye olarak hizmetse hizmet, demokrasiye demokrasi, hukuksa hukuk ne gerekiyorsa yapacağız ve bu ülkenin enerjisinin kör dövüşüne kurban gitmesine müsaade etmeyeceğiz. Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Acemiyle,
Gürcüsüyle, Abazasıyla, Arnavuduyla bu ülkede yaşayan 72 milyon insanımızın bin yıllık kardeşlik hukukuna halel getirmeyeceğiz. Şırnak'a 79 yılda yapılan duble yol sadece 25 kilometre. Biz 7 yılda 110 kilometre bölünmüş yol yaptık. Şırnak'ı şantiye haline getirdik. Rantiyeyi kaldırdık şantiyeyi kurduk. Cizre-Şırnak yolunun yarısını bölünmüş yol yaptık, 2011 yılı içerisinde de tamamını bölünmüş yol yapıyoruz. Yol vermeyen bel vermeyen Cudi'yi tünellerle geçiyoruz. Biz yolları açıyoruz, hızlı tren
getiriyoruz. Havaalanları yapıyoruz. Denizciliği geliştiriyoruz. Milletimizin yolunu kendi yolumuz biliyoruz. Bütün bunları yaparken maalesef adalet yolları, demokrasi yolları patikada kaldı. Şimdi önümüzde 12 eylül var bu yolu da siz açacaksınız. 12 eylül rejiminden, darbe sonrası yönetimlerden, olağanüstü uygulamalardan Türkiye çok çekti. Diyarbakır çok çekti. Hakkari çok çekti. Şırnak çok çekti. Cizre çok çekti. Bugün ilk harcını attığımız Şırnak Havaalanı'nın Cizre, Şırnak, Silopi, İdil, Beytüşşebap ve
Uludureli vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu olmasını dilerim" dedi.
Havaalanının 2011 yılının temmuz ayında pistinin biteceği ve 2012 yılının mayıs ayında da hizmete açılacağı belirtildi.
(AY-EA-Y)