Başbakan Erdoğan: Üniversiteler, zenginlikleri bilime tahvil etmeli

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin kültürel, coğrafi ve tarihi zenginliğini bilime tahvile etmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Küresel ö

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerin kültürel, coğrafi ve tarihi zenginliğini bilime tahvile etmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Küresel ölçekte tarım dendiğinde akla Harran Üniversitesi'nin, petrol dendiğinde Batman Üniversitesi'nin, balıkçılık dendiğinde Rize Üniversitesi'nin, demir-çelik dendiğinde Karabük Üniversitesi'nin, denizcilikte Trabzon, savunma sanayinde Kırıkkale'deki Üniversitelerin gelmesi gerekir." dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'deki Çalışma Ofisi'nde rektörlerle kahvaltıda bir araya geldi. 70'in üzerinde rektörün katıldığı buluşmada Erdoğan, üniversitelere hedef verdi. Özellikle yeni kurulan üniversitelerin önemine işaret eden Erdoğan, dünyada Ortadoğu'yu kim bilir dendiğinde cevabın Şırnak ve Mardin'deki üniversiteler olması gerektiğini dile getirdi. Erdoğan, İslam tarihi, edebiyat, doğu dilleri, Türkiye araştırmaları, Kürdoloji dendiğinde Türkiye'nin üniversitelerini öne çıkması gerektiğini vurguladı.

Terörün 30 yıldır Türkiye'de on binlerce cana ve milyarlarca liraya mal olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Terör saldırıları, yanlış analizler ve yanlış politikalar neticesinde Türkiye'nin birlik ve bütünlüğüne zarar verecek boyutlara kadar ulaştı. 8 yıl boyunca hükumet olarak doğru tespitleri yapmak, sorunu da çözüm yollarını da en doğru şekilde belirlemek, çözüm yolunda doğur adımlar atmak için büyük hassasiyet içinde olduk. Bir sorunu görmemek, görmezden gelmek, inkar etmek o sorunu ortadan kaldırmıyor, sorunu daha da kronik bir hale getiriyor. On yıllarca bunu yaşadık, bugün hala sorunu inkar etmeyi bir politika olarak benimsemiş olanlarla mücadele ediyoruz. Hiç kuşkusuz sorunun bu kadar büyümesinde, kronik hal almasında, inkar edilmesinde az ya da çok kurumların, siyasetçilerin ihmalleri, hataları oldu. Üniversiteler, siyasete, şekil sorunlarına, ideolojik tartışmalara, yasaklara ayırdığı mesaiyi eğer bu soruna ayırmış olsaydı ben eminim ki bugün Türkiye çok farklı yerde olurdu." dedi.

Türkiye'nin enerjisini yıllarca boşa tükettiğini belirten Erdoğan, "Bu enerjiyi yeniden geri almalıyız. Üniversiteler başörtüsü meselesini konuştuğu kadar Türkiye'nin demokratikleşmesini, Kürt meselesini, Doğu-Güneydoğu meselesini, iç göç meselesini, tarımsal verimliliği konuşmuş olsalardı bölgenin ekonomik kalkınmasına, toplumun sorunlarına eğilmiş olsalardı eminim ki bugün manzara çok daha değişik olurdu." diye konuştu.

Geçmiş yıllarda kale gibi korunan kampüslerin bu gün şehirlerle bütünleştiğini anlatan Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Belki 5 belki 10yıl sonra Hakkari'de Mardin'de Adıyaman'da Van'da caddelerin Türkiye'nin 81 vilayetinden gelmiş gençlerle coşacağına hatta Irak'tan, İran'dan, Suriye'den, Lübnan'dan, Balkanlar'dan Avrupa'dan Afrika'dan gelecek öğrencilerle renkleneceğine bütün kalbimle inanıyorum. Yıllarca bir dilin konuşulması yasaklanırken artık şehirlerimizin İngilizce'den Arapça'ya Boynakça'dan Urduca'ya çok farklı dilleri kullanan uluslararası öğrencilerle renkleneceğine inanıyorum. Mardin'in, Muş'un Tunceli, Şırnak'ın üniversitelerle sadece çehresinin değil geleceğinin değişeceğine inanıyorum. Dün sakalla bıyıkla kılık kıyafetle meşgul olan yasakları yücelten bir üniversite varken bugün toplumla, toplumun diliyle kültürüyle sorunlarıyla hemhal olan bir üniversite var."

"İNANCINA GÜVENEN İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNDEN KORKMAZ"

Mardin Artuklu Üniversitesi Dürt Dili ve Kültürü Ana Bilim dalına 20 yüksek lisans öğrencisi aldığını aktaran Erdoğan, "Geçmişte sadece Ahmedi Hani'nin eseri Kürtçe olarak yayınlandı diye içeri alınanlar oldu. Ben şuna inanıyorum; düşüncesine inanan düşünce özgürlüğünden korkmaz. İnancına güvenen inanç özgürlüğünden korkmaz. Ama bunu hiç kimse otoriter yapı içinde yıkarak kırarak değil sadece diliyle güzel bir şekilde anlatarak yapması lazım. Süryanice ve Arapça için hazırlıklar sürdürülüyor. Gazikent Üniversitesi, Kürtçe, Arapça, İbranice, Ermenice gibi dillerde seçmeli derse hazırlanıyor. Tüm bunlar olurken korku senaryoları gerçeğe dönüşmüyor. Birliğimiz bütünlüğümüz zedelenmiyor. Kardeşliğimiz incinmiyor. Tam tersine heyecan, coşku, umut artıyor. 73 milyon artık kan görmek, gözyaşı görmek değil mürekkep görmek istiyor." ifadelerini kullandı.

Artık Türkiye'nin çocuklarının bilgisayar başında internet ağıyla tüm dünyayla görüşme talebinde bulunduğunu bildiren Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: " Parmaklara barut kokusu değil mürekkep bulaşsın istiyoruz. Anneler askerden gelecek, dağdan inecek çocukları için gözünü yola dikmesin. Sabah Allah zihin açıklığı versin diyerek çocukları uğurlasın, akşam üniversiteden gelecek çocukları için yemek hazırlasın. Akşam birlikte oturup afiyetle yesinler. Biz böyle bir geleceğe inandık Böyle bir geleceği kurmak için yola çıktık 73 milyon bu meseleyi aşmak için yüreğin ortaya koydu. "